T24- İçki sattıkları gerekçesiyle polis şiddetine maruz kalan kardeşler, dava açtıkları polislerin her akşam kapılarına dayanarak kendilerini tehdit ettiklerini öne sürdü
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Ankara Pursaklar ilçesinde 27 Temmuz 2009’da, gece saat 23.00’ten sonra “içki sattıkları” gerekçesiyle polisin “kötü muamelesine” maruz kalan Sinanoğlu Market’in sahipleri Ali ve Saim Sinan kardeşler, dava konusu olan olayın kamera görüntülerini basına dağıttı. Marketin sahiplerinden Ali Sinan, olaydan sonra Pursaklar Karakolu’nda görev yapan polislerle mahkemelik olduklarını belirterek, “Polisler neredeyse her akşam kapımıza dayanıyor. Bizi burada rahat bırakmıyorlar. Pursaklar’da içki satan esnafın çoğu mağdur” dedi.Pursaklar’da Sinanoğlu Market’i işleten Ali ve ağabeyi Saim Sinan’ın anlattığına göre olay, 27 Temmuz 2009 tarihinde, gece saat 23.30 sıralarında meydana geldi. Sinan kardeşler, Pursaklar Belediyesi’nin kararına göre içki satılan yerlerin saat 23.00’te kapatıldığını, kendilerinin de o saatte dükkânı kapatarak temizlik yaptıklarını söylediler.
‘Siz kapatın, biz bekliyoruz’
Olay gününe ait görüntüleri, bilgisayarlarına el konulduğu için daha önce basına yansıtamadıklarını anlatan marketin sahiplerinden Ali Sinan, şunları söyledi: “Olaydan bir gün önce Pursaklar Belediyesi’ne ait zabıta ekipleri tutanak tuttu. Bir gün sonra da marketimizi polisler bastı. Biz çoluk çocuk, eşlerimizle birlikte burada temizlik yapıyorduk. Marketi neden kapatmadığımızı sordular, biz de temizlik yaptığımızı söyledik. Bir anda 10 kadar polis içeriye girdi. Küfür etmeye başladılar. Bir anda eşime, yengeme, ağabeyimin 15 yaşındaki kızına kelepçe taktılar. Hatta ağabeyimin kızının üzerine bir anda 3-4 polis çullandı. Ondan sonra da içeriye biber gazı sıktılar. Eşim ve iki yaşındaki bebeğim etkilendi. O günden sonra da biz polislerle mahkemelik olduk. Mahkemede olmadık şeyler söylediler. Güya biz onlara bıçak çekmişiz. Mahkememiz sürüyor. Kasalarımıza el koydukları için olay gününün görüntülerini basına verememiştik. Dün (önceki gün) mahkememiz vardı. Bilgisayarlarımızı ve kasamızı aldık. Bizi burada rahat bırakmıyorlar. İçki satışı yapıyoruz diye sürekli kapımızın önünde polisler bekliyor. Biz temizlik yaparken bile polisler, ‘Siz kapatın biz burada bekliyoruz’ diyorlar.”