İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar'ın yürüttüğü soruşturmalar kapsamında hazırlanan iddianame tamamlandı. Pinhan Restorant'a yönelik hazırlanan iddianamede 'FETÖ'nün 2 numaralı adamı ve "Türkiye imamı" olduğu iddia edilen Mustafa Özcan'ın hesabında "himmetlerden aldığı 600 milyon Euro olduğu, mali işleri yürüten Ali Çelik’e ise Özcan tarafından 'sus payı' olarak 60 milyon dolar değerinde bir plaza verildiği" yer aldı.
Yeni Şafak gazetesinden Mustafa Sait Özkan'ın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. "Türkiye imamı" olmakla suçlanan Mustafa Özcan’ın yardımcısı Ali Çelik, restorantın sahibi Hızır Güngör’ün de aralarında olduğu 47 isim şüpheli olarak iddianamede yer aldı.
Hazırlanan iddianamede Mustafa Özcan ve 'FETÖ'nün kasası olduğu iddia edilen Ali Çelik’le ilgili ayrıntılar ortaya atıldı. "Özcan’ın himmet paralarından tırtıkladığı miktarın 600 Milyon Euro olduğu" ileri sürülürken, "Özcan tarafından Ali Çelik’e sus payı olarak 60 Milyon Dolar değerindeki plaza verildiği" iddianamede yer aldı.
İddianamede Mustafa Özcan’ın örgüt içerisinde de sevilmediğine yazdı. Güney Afrika’da bir okulun ihtiyaçlarının giderilememesi üzerine Fethullah Gülen’in "Mustafa Özcan’a söyleyin örgütten tırtıkladığı paralardan okulun ihtiyacını karşılasın" diye talimat verdiğine belirtildi.
Örgütün kendi içerisinde bir "saadet zinciri oluşturduğuna" değinilen iddianamede, “Türkiye ve dünya ölçeğinde düşünüldüğünde devasa bir mali yapı karşımıza çıkmaktadır. Kaldı ki bugün örgütün üst düzey yönetici ve üyelerinin tamamına yakınının yurt dışında oldukları düşünüldüğünde bu kişilerin ne ile geçindikleri konusunda bize gerekli emareleri vermektedir. Yine bu örgütün kendi elemanlarından kamudan ihraç edilen üyelerine de belli miktarlarda düzenli maaş vermesi de devasa mali yapının sonucudur” dendi.
İddianamede Birim Gayrimenkule bağlı Pinhan Restorant'ın basit bir işyeri olarak düşünülemeyeceği vurgulanırken, ‘Pinhan’ kelimesinin ‘Gizli, saklanmış, gizlenmiş’ manasına geldiğine dikkat çekildi. Buradaki toplantılarla 15 Temmuz darbe girişiminin temellerinin atıldığı ileri sürülen iddianamede, "darbe girişiminin olması halinde en çok nemalanacak kesimin örgütün mali ayağının olacağı" ifade edildi.
Maltepe Belediyesi'nin bölgesindeki hemşehri derneği toplantıları, Ulusal Gönüllüler Kahvaltısı, Erenler programı, Seçim Zirve Toplantısı Yemeği, Seçim Koordinasyon merkezi çalışması, Strateji geliştirme, bir siyasi partinin ilçe delege toplantısı gibi organizasyonlarında bu şirketin restoranında yaptığı iddianamede yer aldı.
Belediyenin çoğu ücret ödemesini cari hesap ve ödenmez diye belirtilen usullerle yaptığı vurgulanan iddianamede, Maltepe Belediye Başkanına özel ikramlardan ücret alınmadığı, pahalı özel hediyelerin dönemin Belediye Başkanı’na gerekse ailesine yurt dışından getirilerek teslim edildiği iddia edildi.
Örgütün belediyeye verdiği tüm ikramları kayıt altına aldığı, bunun sebebinin Belediye Başkanı ile yapılabilecek pazarlıkta koz olarak kullanılması gösterildi. İddianameye göre Pinhan Restorant'da yapılan toplantılarla işyeri finanse edildi. 2013 yılında 6 Bin TL’lik çek ödenen şirkete, 2014 yılında 8,5 Milyon TL’lik çek ödendi. Bu çekler şirketle ticari ilişkisi olmayan şirketlerce ödendi. İddiaya göre, bu şekilde iş yeri finanse edildi.
Şirketteki aramalarda 2009 yılından 2015 yılına kadar ‘Burs’ başlıklı kasa defterinde finans giriş çıkışları bulundu. Bu bilgilere göre 2009 yılında 10 Milyon TL, 2010 ve 2011 yılında 20 Milyon TL, 2014 yılında 5, 2015 yılında ise 7,2 Milyon liralık burs toplandı. Burs dağıtımının erkekler ve bayanlar olarak ayrıldığı tespit edilirken, restorantta arama yapılan 11 Eylül 2015’e kadar burs toplandığı belirlendi.
İddianameye göre Mustafa Özcan, şüpheliler Ali Çelik ve Hızır Güngör’e örgüt adına çok sayıda şirket kurdurdu. Ali Çelik’in firari oğlu Ömer Çelik’in de Fetullah Gülen’in yanından ayırmadığı ‘Uzun Cevdet’ lakaplı Cevdet Türkyolu’nun kızıyla nişanlı olduğu ortaya çıkarıldı. Ali Çelik’in diğer oğlu Bekir Çelik’in ise Maliye Bakanlığı’nda vergi denetim uzmanı olarak görev yaptığı ortaya çıkarıldı. 2010’daki KPSS sınavının Genel Yetenek bölümündeki 60 sorudan 59’una doğru cevap verdiği belirlendi.