Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası hazırlanan iddianamede, "MİT mensubu G.C'nin, kimlik kartını Fethullah Gülen'e arz ettiği ve karşılığında 'dua aldığı" iddiası yer aldı.
Söz konusu iddianame ile ilk kez bir MİT mensubu hakkında dava açıldığı ortaya çıktı.
Sözcü gazetesinden Asuman Aranca’nın ulaştığı iddianamede, bir dönem Elazığ Bölge Müdürlüğü de yapan ve kalkışma sonrası ihraç edilen G.C. hakkında 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Akdoğan tarafından hazırlanan iddianamede; MİT'in suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmayla G.C.'nin, iki FETÖ imamıyla irtibatlı olduğunun tespit edildiği belirtildi. Şüphelilerin zaman zaman aynı tarih ve yerlerden de baz sinyali verdiği anlatıldı. Bu tespitlerin ardından kurumdan ihraç edilen G.C. hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen iddianamede, tanık ifadelerine de yer verildi. Tanık S.F., bir süre aynı birimde çalıştıkları G.C.'nin isminin Haziran 2016'da kurum içindeki FETÖ'cülere yönelik idari soruşturmada geçtiğini, G.C.'nin kendisine "Bu noktadan sonra burada yapacağımız en büyük hizmet, rapor filan çıkartmak değil bu soruşturma safhasını zaiyatsız, kimse konuşmadan atlatabilmektir" dediğini söyledi.
G.C. ve İ.K. isimli kişiyle 26 Temmuz 2016'da kahve içmek için buluştuklarını, ikisinin de kendisine ayrı ayrı 'ilk teşkilata girdikleri dönemde, yani 19 yıl önce MİT kimlik kartlarını Fetullah Gülen'in yanına gidip arz ettiklerini, onun da dua edip, öpüp başına koyarak kendilerine iade ettiğini söylediklerini' iddia eden S.F., "İkisi de aynı şekilde bu olayı ayrı ayrı anlattı. İkisi de farklı zamanlarda Gülen'in yanma gittiklerini söyledi. Bu şekilde örgüt mensubu olduklarına kesin olarak kanaat getirdim" dedi. Şüpheli G.C. ise soruşturma kapsamında alınan ifadesinde suçlamaları reddetti.