İddianameden: Şikede kumpas "Eski mafya Berlusconi futbol sayesinde başbakan oldu" sözleriyle başladı
Şike kumpası iddianamesinde yer alan 28 şüphelinin ByLock kullandığı tespit edildi. İddianamede yer alan gizli tanığın ifadelerine göre, Zaman gazetesindeki kumpas toplantısında, futbolun popülaritesinden faydalanmak gerektiği belirtilerek eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi örneği verilmiş. Kumpasın, "Her alanda varız, futbolda neden yokuz. Büyük bir eksik. Berlusconi geçmişte mafya olmasına rağmen futbolun popülaritesi sayesinde geçmişini sildi, başbakan oldu" önerisiyle başladığı iddianamede yer aldı.
Habertürk'ten Veli Sarıboğa'nın haberine göre, şike kumpası soruşturması kapsamında hazırlanan 434 sayfalık iddianamede çarpıcı tespitler yer aldı. 15’i şike soruşturmasından, 17’si başka suçtan tutuklu, 7’si yakalama kararıyla aranan toplam 108 şüpheli, 91 mağdur ve 75 müştekinin yer aldığı iddianamede, gizli tanık da ifade verdi. Gizli tanığın ifadelerine göre, Zaman gazetesindeki kumpas toplantısında, futbolun popülaritesinden faydalanmak gerektiği belirtilerek eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi örneği verilmiş.
İddianamede ismi 'Güneş' olarak belirtilen gizli tanık, kapatılan Fatih Üniversitesi’nin eski rektörü firari şüpheli Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan'ın katılımcılara yönelik konuşmasını aktardı. Güneş, Tekalan’ın toplantıda, futbolla ilgili şunları söylediğini belirtti:
"Fenerbahçe taraftarı kenetlenmiş"
"Radyomuz var, televizyonumuz var, gazetemiz, derneklerimiz var. Her alanda varız ama futbolda neden yokuz? Berlusconi geçmişte mafya olmasına rağmen futbolun popülaritesi sayesinde geçmişini sildi, başbakan oldu. Aziz Yıldırım inanılmaz bir kitleye hitap ediyor. Fenerbahçe taraftarı da bizim gibi kendi aralarında kenetlenmiş. Ayrı bir sivil toplum örgütü gibi. Emniyetteki arkadaşlara söyleyelim, şike yasası çıkıncaya kadar bir şablon oluştursunlar ve bu kişiler hakkında önleme dinlemesi yapsınlar ki, her şey önümüzde hazır dursun."
Mehmet Ali Şengül araya girerek "Emniyet’teki arkadaşlara söyleyelim. Operasyon, beklentilerimizden daha büyük hayırlı etkilere sebep olacaktır. Zaten halk tarafında da şike olduğuna dair bir kanaat mevcuttur" dedi. Şike operasyonu yapılmadan önce Zaman gazetesini ziyaret ettiğini belirten gizli tanık Güneş, ifadesinde şunları kaydetti: "Kulüplere yönelik bir operasyon olacağından, merkezinde de Fenerbahçe olacağından da bahsedildi. Hidayet Karaca’ya, bu işin medya ayağını yürüteceği söylendi. Karaca da ‘Layıkıyla yaparız’ dedi."
İddianamede, 17 Aralık’ta gözaltına alınan işadamı Reza Zarrab’ın, 17 Aralık kumpası soruşturmasında tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde, "Avukat Halil İbrahim Koca, avukatla beni ziyarete geldi. Bana ‘Sen bir daha güneş yüzü göremezsin. Savcılığa ek ifade vermek istiyorum de. Şunları söyle: ‘Sen bir telefon konuşmanda, 1 numaradan bahsetmişsin. Bu bir numaralı kişinin dönemin Başbakanı Erdoğan olduğunu, her şeyden bilgisinin olduğunu söyle. Bakanlar benden zorla rüşvet aldı de. Seni adli kontrolle serbest bıraktırayım. Bunları söylersen soruşturmayı yürüten Savcı Celal Kara ile görüşürüm" dediği de yer aldı.
"Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan kimse yoktu"
'FETÖ'nün eski futbol imamı olduğu iddia edilen Süleyman Sait Alpsoy’un ifadesi de iddianamede yer aldı. Alpsoy, 2000 yılında eski Galatasaraylı futbolcu İsmail Demiriz ile Uğur Tütüneker ile yakınlaştığını, daha sonra Arif Erdem, Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk’un da içinde bulunduğu gruplarla sohbet toplantıları yapmaya başladığını öne sürdü. Alpsoy, İstanbulsporlu futbolcular için de sohbet başlattığını, sohbete Demiriz’in önayak olduğunu, toplantılarına Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan katılım gösteren olmadığını belirtti ve "Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan cemaat adına kazanılmış kimse de yoktu" dedi.
Emre Belözoğlu'na imam nikahı
İstanbul imamı Ahmet Kara tarafından dışlandığını belirten Alpsoy, Emre Belözoğlu ve Arif Erdem’le olan ilişkisini şöyle anlattı: "Bana olan saygı ve güvenlerinden kaynaklı Arif Erdem ve Emre Belözoğlu, kız arkadaşlarıyla evlenme konusunda bana danıştı. 2006’da Emre aradı, eşi ile imam nikâhlarını kıymamı istedi. Evlerine gidip kıydım. 2009’da Emre tekrar irtibat kurdu. Cemaatten hiçbir hizmet alamadıklarını, herkesin uzaklaştığını anlattı. Emre sonra ortalıktan kayboldu, hiç sohbet yapamadık."
28 kişi ByLock kullanmış
İddianamedeki 28 şüphelinin 'FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edildi. Bu kişiler arasında, firari Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan ile eski emniyet müdürleri İbrahim Emre, Ahmet Davulcu, Nazmi Ardıç ve Zaman gazetesi eski yöneticilerinden Muhammed Fatih Uğur da bulunuyor. İddianamede, 'FETÖ’nün, Fenerbahçe Spor Kulübü ve Başkan Aziz Yıldırım’a yönelik şike soruşturmasındaki amacının “Hükümet aleyhine oluşacak algının bir parçası” olduğu da belirtildi.
'Şike kumpası' böyle başlamış
İstanbul Başsavcılığı’nın mahkemeye gönderdiği ‘şike kumpası’ iddianamesinde, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerinin soruşturma dosyasına nasıl dahil edildiği ayrıntılarıyla yer aldı.
İddianameye göre, eski Giresunspor Başkanı Olgun Peker hakkında halefi Osman Çırak’ı tehdit ettiği iddiasıyla başlatılan silahlı suç örgütü soruşturması, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da dahil edildiği ‘şike’ soruşturmasına dönüştürüldü.
Bu süreci de Asayiş Şube Müdürlüğü Spor Asayiş Büro’da görevli polis memuru Lokman Yanık başlattı. Yanık, Osman Çırak ile yaptığını iddia ettiği bir görüşmeyi 14 Kasım 2010’da bir tutanak haline getirdi. Tutanakta Olgun Peker’in Çırak’ı tehdit ettiğini iddia eden Yanık, Organize Suçlar Bürosu’nda görevli Emniyet Amiri Ahmet Davulcu ile görüşerek, bu konuda çalışma yapmasını istedi.
Davulcu’nun talimatıyla Komiser Soner Koç, 23 Kasım 2010’da futbolda şike ve tehdit iddialarını içeren rapor hazırladı. Ardından 1 Aralık 2010 günü İstanbul Organize Suçlar Şubesi Müdürlüğü, bu raporla özel yetkili cumhuriyet başsavcılığından soruşturma izni talep etti. Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, 2 Aralık 2010’da soruşturmayı ve süreci başlattı.
Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek suçundan telefon dinlemeleri başlatıldı. Olgun Peker ve adamları olduğu iddia edilen kişilerden başlayan telefon dinlemeleri, bu kişilerle de görüştüğü gerekçesiyle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a uzandı.
Dinlemeler, Yıldırım, diğer Fenerbahçe yöneticileri ile bazı Beşiktaş ve Trabzonspor Kulübü yöneticilerine kadar genişletildi. Yıldırım’ın görüştüğü kişilerin tümünün telefonları dinlenmeye başlandı.