Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de gerçekleştirdiği Suriye konulu görüşmenin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Putin, "Suriye'nin İdlib kentinde 15-20 kilometrelik silahlardan arındırılmış bir tampon bölgenin 15 Ekim tarihinde hayata geçirileceğini" bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da silahtan arındırılmış bölgenin işleyisine ilişkin "Muhalifer bulundukları alanlarda kalmaya devam edecek. Ancak Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların faaliyet göstermesi engellenecek. Rusya ve Türkiye belirlenecek silahsız bölge sınırlarının iki tarafında koordineli denetim faaliyeti gerçekleştirecektir" bilgisini paylaştı.
Putin'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan ile çok yapıcı ve kapsamlı görüşmeleri yaptık. Bu sene dördüncü kez bir araya geliyoruz. 10 gün önce Tahran’daki zirveye katılmıştık. Güncel ikili konuları görüştük, işbirliği konuları görüştük. İkili ticaret hacminin artışını kaydettik. Bu sene 7 ay içerisinde ticaret hacmimiz yüzde 34 artmıştır ve 15 milyar dolara ulaşmıştır.
Sayın Erdoğan ile ikili ticarette milli para birimleri kullanmamız lazım. Enerji alanında stratejik projelerin geliştirilmesine devam edeceğiz. Akkuyu Nükleer Santrali’nden bahsediyorum. Türk Akım doğalgaz boru hattı projesini sürdüreceğiz. Önümüzdeki sene Türkiye ve Rusya turizm yılı hazırlıklarını değerlendirdik. Bu sene ilk 6 ay içerisinde Rus turist sayısı artmıştır."
Bugün özellikle Suriye’deki çözüm konularını ele aldık. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda beraber çalışma yürütüyoruz. İdlib konusunda işbirliği içindeyiz.
Çok önemli mutabakatlara ulaştık. Ve onaylanmış kararlar konusunda mutabakat sağlamıştık. Rusya’nın endişeleri ve biz Rusya olarak İdlib çatışmasızlık bölgesizlik kuran ülkelerden biriyiz. Bizim endişelerimiz İdlib’de olan savaşçılardan, özellikle Halep noktasına saldırı tehlikesi var. Rus üslerine tehlikesi de var. Bugün yapılan görüşmelerde bu durum ayrıntılı şekilde değerlendirdik. Ve şu kararı aldık. 15 -20 kilometre silahsızlık bölgesi kurulacak, karar aldık. 15 Ekim tarihinde silahsızlanma bölgesi, Nusra’daki savaşçılar bu bölgeden çekilecekler. O bölgeden, sayın Erdoğan’ın teklifiyle ağır silahların çekilmesi kararını aldık. Bütün muhalif grupların silahlarla bölgeden çekilecekler. O bölgede kontrol, Rus ve Türk askerler tarafından ortak yapılacaktır.
Bizim düşüncelerimize göre alınan kararların yerine getirilmesi, Suriye’deki çözüm sürecinin pekiştirilmesi, Cenevre’deki görüşmelerin hızlandırılması ve barışın tesis edilmesine katkı sağlayacaktır. Önemli olan şudur ki hem Rusya hem Türkiye, hem Astana formatını kullanacaktır hem de Cenevre’de siyasi çözüm arayışını da sağlayacağız. Bugün ortak, önemli, yapıcı yoğun çalışmalar neticesinde Türk meslektaşlarıma şükranlarımı sunmak istiyorum.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Değerli dostum Putin, kıymetli heyet üyeleri, değerli basın mensupları sizleri saygıyla selamlıyorum. Rusya’dan bulunmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Misafirperverlikten ötürü başta sayın Putin olmak üzere bütün Rus dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Kıymetli dostum ile bu yıl dördüncü kez bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gerekli hallerde telefonla görüşmek suretiyle fikir teatisinde bulunuyoruz. İşbirliğimiz güçleniyor. Ekonomi alanında olumlu sonuçlar alıyoruz. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 31’lik artışın artından bu yılın ilk yarısında yüzde 33’lük yükseliş söz konusu. Akkuyu Santrali ve Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı Projeleri devam ediyor.
Muhalifer bulundukları alanlarda kalmaya devam edecek. Ancak Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların faaliyet göstermesi engellenecek. Rusya ve Türkiye belirlenecek silahsız bölge sınırlarının iki tarafında koordineli denetim faaliyeti gerçekleştirecektir. Bu mutabakat ile Şdlib'de bir insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum. İdlib ko9nuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne kasteden ve Türkiye'ye de kasteden asıl yapı YPG/PYD'dir. Terör bataklıklarının kurutulması gerekiyor. Biz bu yönde önemli adımlar attık. 4 bin kilometrekareden fazla bir alanı DEAŞ, YPG'li teröristlerden temizledik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Soçi Uluslararası Havalimanı'na gelişinde Soçi Belediye Başkanı Anatoli Pakhomov, Rusya Dışişleri protokol yetkilileri ve Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz karşıladı.
Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da Soçi'ye geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Devlet Başkanlığı Rezidansı'nda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüşmesi saat 14.45 civarında başladı. Görüşme yaklaşık iki saat sürdü.Oratk basın açıklaması ise görüşmenin sona ermesinden yaklaşık 2,5 saat sonra gerçekleştirildi. İki ülke arasındaki heyetlerarası görüşmeye iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve mevkidaşı Putin'in görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.
Peskov: Görüş ayrılıkları var
Görüşmeden önce açıklama yapan Rus hükümet sözcüsü Dmitri Peskov, "İdlib’deki durum gergin“ dedi. Erdoğan-Putin görüşmesini değerlendiren Peskov, "Görüş ayrılıkları ve farklı nüanslar var, bu nedenle iki ülkenin liderinin bir araya gelmesi önem teşkil ediyor“ diye konuştu.
Görüşme öncesi gazetecilere kısa bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi, askeri, ekonomik birçok konularda fikir alışverişlerimiz birbirimizi güçlendirecek boyuttadır. Şu anda sadece bölgenin değil dünyanın gözü inanıyorum ki bugün Soçi'de. Soçi'den çıkacak açıklama inanıyorum ki bölgeye de çok daha farklı bir umut olacaktır." dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin de "Görüşeceğimiz çok konu var. Bazıları komplike konular. Bunları hem gözden geçireceğiz hem de bunların çözüm yollarını arayacağız." ifadelerini kullandı.
Toplantının ana gündem maddesi ise Suriye'deki gelişmeleri. Erdoğan'ın Putin'le görüşmesinde cihatçıların da bulunduğu İdlib'i konuşması bekleniyor.
Türkiye, saldırıların bir an önce durdurulup, siyasi çözüm arayışına girilmesini istiyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı birlikler ve Rusya bölgede ağır silahlı teröristlerin olduğunu belirtip kente özellikle havadan saldırılar düzenliyorlar. Muhaliflerin elindeki son bölge olan İdlib'de yaklaşık üç milyon sivil yaşıyor.
Birçok farklı gruptan binlerce silahlı militan bölgede varlık gösteriyor. Türkiye bu gruplardan bazılarını terör örgütü olarak kabul ediyor.