İDO'NUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ İHALESİNE DAVA  İSTANBUL (A.A) 

-İDO'NUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ İHALESİNE DAVA  İSTANBUL (A.A) - 25.11.2010 - CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyesi Bülent Soylan, İDO'nun özelleştirmesine ilişkin ihalenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesine dava açtı.  CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ve bazı partililerle İstanbul Bölge İdare Mahkemesi binasına gelen Bülent Soylan, hazırladığı dava dilekçesini, İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesine sundu. Berhan Şimşek, konuya ilişkin basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 30 yıllığına intifası verilen gemi ve iskeleden oluşan menkul ve gayrimenkullerin mülkiyetlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Belediyenin sözü edilen mallarla ilgili tasarrufu ve yaptığı işlemlerin denetimi, Kamu İhale Yasası'na tabidir. Belediye bu denetim ve kontrolden kaçınmak için kendi bünyesinde özel şirket kurmuştur. Bu malların intifasını kurduğu şirkete vermiştir. Şirket ise özel hukuk tüzel kişisidir. Herhangi bir kamu denetimine tabi değildir. Ancak bu şirketin denetimi aynen ticari piyasadaki şirketlerle eş değerdir. Kamu denetiminden ve kontrolünden kaçırmak için bu malların 30 yıllık intifasını özel şirkete vermişlerdir.'' İşin en önemli noktasının ise şirkete 30 yıllığına intifası verilen malları bir başka kişi ve kuruluşlara verilebileceği yetkisinin olacağını söyleyen Şimşek, ''bu şekliyle, malları kendi yandaşlarına peşkeş çekmenin yolunu açtıklarını'' söyledi.  Berhan Şimşek, ihalenin herkese açık olması gerekirken, ihale gizlice yapıldığını ve sırf bu iş için özel şirket kurulduğunu kaydederek, ''İhale işlemleri hakkında kamuoyuna bugüne kadar herhangi bir bilgi verilmemiştir. Dolayısıyla saydamlık ilkesi ihlal edilmiştir. İhaleye katılacak adaylar ile katılan istekli arasında eşit muamele sağlanmamıştır. Yani eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir'' diye konuştu. Şimşek, ihalede rekabet ilkesi, saydamlık ilkesi, kamuya açıklık ilkesi, kamunun denetim ilkesinin ihlal edildiğini söyleyerek, şöyle konuştu: ''İhalenin başından ve ihalenin yapılmasından sonraki tüm ilan işlemleri usulüne uygun yapılmamıştır. Bu ilan ve ihalenin yapılmasından sonraki tüm ilan işlemleri usulüne uygun yapılmamıştır. Bu ilan ve ihalenin sonuçları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından bir görev olarak yüklendiği halde bu görevin gereklerinin yerine getirilmemiş olması dolayısıyla sorumlu bulunmaktadır. Kadir Topbaş'ın bu eylemi, Kamu İhale Kanunu'nun 60. maddesi uyarınca soruşturmayı gerektirmektedir. Bu sebeple Cumhuriyet başsavcılıklarını göreve davet ediyoruz.''  Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı 32 adet yolcu vapuru, 3 adet yolcu motoru, 1 adet römorkör, 2 adet hizmet motoru, 1 adet yakıt gemisi, 7 adet yüzer iskele olmak üzere toplam 46 adet deniz vasıtası ile 49 adet iskele ve terminal ile Haliç Tersanesinin tümünün intifa hakkı karşılığı 30 yıl süre ile işletilmesi işinin ihalesinin gerçekleştirildiği belirtildi. Dava konusu ihalenin, muhammen bedelinin 400 bin lira gösterildiği belirtilen dilekçede, su görüşlere yer verildi:  ''Kabaca bir hesaplamada, yukarıdaki 32 yolcu vapuru ve 46 iskele ile Haliç Tersanesinin de dahil olduğu toplam 96 parça kıymetli gayrı menkulün yıllık asgari kirası 400 bin lira ihale bedeli olarak kabul edilirse, her birinin ortalama aylık kirası 347 lira 22 kuruşa gelmektedir. Hesaplanan bu ortalama kira bedeli daha iyi anlaşılabilmesi için günlüğe çevrildiğinde, bir şehir hatları vapurunun veya bir vapur iskelesinin günlük kirası sadece 11 lira 57 kuruşa geldiği görülecektir'' İhalede, kanunun belirlediği usule uyulmadığı, duyurunun sadece bir yerel gazetede iki ayrı günde yayınlanarak yapıldığı savunulan dilekçede, diğer illerde ve Resmi Gazete'de ilan yapılmadığı, böylece ihalenin en önemli ilkeleri olan aleniyet ve rekabetin sağlanmadığı kaydedildi.  Dilekçede, açık teklif usulüyle yapılan ihalenin ilanının usule uymadığı ve geçersiz sayılacağından iptali ile ihalenin ve yapılmış ise sözleşmenin uygulaması telafisi mümkün olmayan zarara sebebiyet vereceğinden yürütmenin durdurulması istendi.