Sosyal medya paylaşımı nedeniyle yargılanan ve bir süre tutuklu kalan gazeteci Sedef Kabaş, “Tek gücümüz sizsiniz; sizden aldığımız güçle, soru sormaya, söz söylemeye, eleştirmeye, yazmaya devam edebiliriz. O yüzden basın özgürlüğü, basın mensuplarının bireysel özgürlüğü değil aslında birebir halkın yöneticilere, güç sahiplerine; bizim üzerimizden hesap sorma, istediğini öğrenme özgürlüğüdür. Lütfen bu özgürlüğünüze sahip çıkınız” dedi.
İzmir'in Karşıyaka Belediyesi tarafından Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’nin moderatörlüğünde “Türkiye’de İfade Özgürlüğü” paneli düzenlendi.
Basın özgürlüğünün önemine dikkat çeken Dilek Gappi konuşmasında; “Basın özgürlüğü her şeyden önce halkın, kamunun doğru ve gerçek haberi alabilmesinin yoludur. Türkiye; dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 153, uluslararası hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke arasında 117, dünyada cezaevinde en çok tutuklu gazetecilerin olduğu ülkeler sıralamasında ise 6. sırada yer almaktadır. Bu durum demokrasi ile yönetilen hiçbir ülkede kabul edilemez. İşte bütün bunları irdeleyeceğiz” dedi.
Gazeteci Sedef Kabaş, ifade özgürlüğünün sadece basının değil bir ülkede yaşayan tüm vatandaşların teminatı olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“A’dan Z’ye doğduğunuz andan itibaren bütün yaşamınızın süreçlerine tahakkümcü, baskıcı, şekillendirici bir siyaset ile yaşamımızın mülki amirliğine soyunuyorlar. Gazetecilerin evine polis baskını yapılması, hapsedilmesini sıradan bir habermiş gibi algıladığımız andan itibaren zaten demokrasi savaşını kaybettik demektir.
Biz aslında sizin gözünüzüz, görmeniz gereken şeyleri göstermeye çalışanız. Biz sizin kulağınızız, duymanız gereken şeyleri size anlatmaya çalışıyoruz. Biz sizin sözünüzüz, sizin itirazlarınızı, eleştirilerinizi sizin adınıza yapıyoruz.
Aslında her şeyi sizin adınıza, halk adına yapıyoruz. Bizim tek gücümüz bu, başka bir gücümüz yok. Tek gücümüz sizsiniz; sizden aldığımız güçle, soru sormaya, söz söylemeye, eleştirmeye, yazmaya devam edebiliriz.
O yüzden basın özgürlüğü, basın mensuplarının bireysel özgürlüğü değil aslında birebir halkın yöneticilere, güç sahiplerine; bizim üzerimizden hesap sorma, istediğini öğrenme özgürlüğüdür. Lütfen bu özgürlüğünüze sahip çıkınız.”