Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, Kalp ve yüksek tansiyon hastalarının doktor kontrolünden geçmeden oruç tutmalarının ciddi riskleri beraberinde getireceğine işaret ederek “Kontrolsüz kalp ve tansiyon rahatsızlığı olanların, kısa süre önce kalp krizi geçirenlerin, by-pass ameliyatı olanların ve kontrolsüz kalp yetmezliği bulunanların oruç tutması halinde kalp yetmezliği artar, tansiyon çok yükselerek felç, beyin kanaması ve ölüme neden olabilir” dedi.
Ntvmsnbc.com’da yer alan habere göre, kalp ve hipertansiyon kontrol altındaysa oruç tutulabileceğini belirten Prof. Timurkaynak, oruçtan önce mutlaka doktor muayenesinden geçilmesinin, risklerin ortaya konularak hastanın oruç tutup tutamayacağının belirlenmesinin, alınan ilaç dozundaki değişikliklerin tespit edilmesinin önemini belirtti.
İftarda sıklıkla yenilen ağır yemeklerin kalp krizi riskini arttırdığını vurgulayan Timurkaynak, “Yemekten sonra göğüs bölgesinde oluşan ağrı 15 dakikayı geçiyor ve bulantı, terleme oluyorsa kalp krizi ihtimaline karşı 24 saat anjiyo yapan bir sağlık merkezine zaman kaybetmeden mutlaka başvurulmalıdır. Kalp krizi riskini azaltmak için mutlaka sahur yapılmalıdır” uyarısında bulundu.
Doktor kontrolü sonrasında oruç tutmasında sakınca görülmeyen kalp ve yüksek tansiyon hastaları için Ramazan ayına özel bir beslenme menüsü olmadığını belirten Prof. Timurkaynak, “Hastalar, Ramazan dışındaki günlerde kalp sağlığı ve yüksek tansiyon açısından nasıl besleniyorlarsa aynı şekilde beslenecekler. Sadece 3 öğün yerine 2 öğün yiyecekler. Lifli besinler, baklagiller, sebze, meyve, bol sıvı, ceviz, fındık, zeytinyağı, balık bu hastaların temel besin maddeleridir. Her zamanki gibi tuzlu ve hazır gıdalardan, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Kişi 16 saat aç kalıyor bu nedenle uzun açlık süresine dayanabilecek şekilde beslenilmelidir” diye konuştu.
Sıcak saatlerde dışarı çıkılmaması gerektiğini ve gün içinde yarım saatlik uykunun önemli olduğunu hatırlatan Timurkaynak, egzersizin Ramazan boyunca hafifletilmesini, bantta koşulmamasını, bunun yerine kültür-fizik hareketleri yapılmasını önerdi.
“Sıvı kaybı artacağından halsizlik ve yorgunluk daha belirgin olacaktır. Tansiyon hastaları sıvı kaybı nedeniyle tansiyon düşmesi yaşayabilir. Bu nedenle iftar ve sahurda bol sıvı alımı ihmal edilmemelidir” diyen Prof. Timurkaynak, kalp, tansiyon ve idrar söktüren ilaçların Ramazan ayı için doktor kontrolünde tekrar ayarlanabileceğini söyledi.
Kontrol altında olmak kaydıyla, kalp ve hipertansiyon hastalarının, iftar ve sahur sofralarında olması gereken besinler hakkında ise Prof. Timurkaynak şunları aktardı:
"İftar menüsü: Mercimek çorbası, yeşilliklerden oluşan salata, yoğurt, hoşaf, zeytinyağlı sebze yemeği, haşlanmış yağsız et, meyve, zararsız bol sıvı içecek. İftar sofrasına sıvı alımıyla başlanmalı. Çünkü gün boyu düşebilen tansiyon sıvı alındığı için yükselir. İftar yavaş yavaş yapılmalı, yemekler 1-2 saat içinde keyfine vararak tüketilmeli.
Sahur menüsü: Klasik Türk kahvaltısı en uygun sahur yemeğidir. Az tuzlu ve az yağlı beyaz peynir, zeytin ve zeytinyağı, tam buğday ekmeği, kaşarlı tost, katı yumurta, çay ve su tüketilebilir. Aslında Akdeniz mutfağı Ramazan’da uygulanması gereken pratik, sağlıklı ve yeterli besinlerden oluşmaktadır.”