İHD Başkanı: 4. yargı paketi, hayal kırıklığı olabilir

İHD Başkanı: 4. yargı paketi, hayal kırıklığı olabilir

4. Yargı Paketi’ne konulan şiddet kriteriyle düşünceye ceza döneminin biteceği, özgürlük alanlarının çok genişleyeceği ve KCK başta toplu siyasi davalarda da büyük sayıda tahliyeler olacağı beklentisinin yerini hayal kırıklığına bırakabileceği uyarısı yapıldı.

Taraf Gazetesi'nden Adnan Keskin'in haberine göre, Türk Ceza Hukuku Derneği (TCHD) ile İnsan Hakları Derneği (İHD), sözü edilen düzenlemelerin yetersizliğine vurgu yaparken, “amaç düşünce-ifade ve örgütlenmeye özgürlükse TCK’daki antidemokratik tüm hükümler temizlenmeli, Terörle Mücadele Yasası (TMY) kaldırılmalı, kaldırılmayacak ise de, terör tanımı başta tüm maddeleri sil baştan düzenlenmelidir” önerisinde bulundu. Yakında Meclis’e sevk edileceği açıklanan 4. yargı paketinde TCK’nın 220. maddesinin 8 ve TMY’nin propagandayla ilgili 6 ve 7. fıkralarına “şiddeti açıkça övmeyen-teşvik etmeyen söz ve eylemlerin cezalandırılamayacağı” yönünde hüküm konulacak olmasının hangi sonuçları doğuracağı konusunu, insan hakları savunucusu hukukçularla görüştük. Gerek TCHD Başkanı Avukat Fikret İlkiz gerekse de İHD Genel Başkanı avukat Öztürk Türkdoğan, paketle ilgili oluşan algıyı abartılı buldu.

 

'Şiddet kriteri büyük adım değil'

 

İlkiz, paketle ilgili şunları söyledi: “Her çabaya teşekkür etmek lazım, ancak sorun çözmek isterken yeni sorunlara sebep olmamak gerekir. 4.paketle düşünceye şiddet kriteri getirmek, tek başına büyük adım değil. Çünkü; zaten şiddet yoksa suç yoktur. Bu konuda düzenleme olmadığı zaman da uygulanması gerekli olan maddeyi kanunla uygulanır hale getirmek, büyük demokratik bir adım değildir. Mevcut durum bu anlamda, şimdi getirileceği söylenen kriterlerin uygulanmasını zaten gerektiriyor. Ama, sorunlar da uygulanmadığı için çıkıyor.”

 

'3. paketteki hüsran gibi olur'

 

“4. paketle uygulanması gerekli bir durum kanun maddesi haline getiriliyor, tıpkı daha önce 3. pakette tutuklama konusunda gerekçe aranması gibi. Ama tutuklamalarda sonuç değişmedi. Kanunla hukuku açıklamak yerine, hukuk devleti ilkeleri zaten uygulanmalıdır.” Şiddet kriteri yerine bu konuda en doğru yaklaşım TYM 6 ve 7. maddesinin kaldırılması olduğunu vurgulayan İlkiz, “TMY 1. maddesinden başlayarak tüm maddeleri tartışmalıdır. TCK 220.maddesinde düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin yapılacak düzenleme de gereksiz, sadece bir ekleme olacaktır. Amaç düşünceye özgürlük ise, işe TCK 301. maddeyi kaldırmakla, TMY 1.maddedeki terör tanımının netleştirmekle başlanabilir” ifadelerini kullandı.

 

'Yüzde 95 kapsam dışı'

 

İHD Genel Başkanı Avukat Türkdoğan’ın 4. paketle ilgili tesbit ve önerileri ise şöyle: “Paketi basına yansıdığı kadarıyla biliyoruz, böyle ise sonucu büyük hayal kırıklığı olabilir. Hükümet hata yapıyor, yüksek beklenti yarattı, ancak paket bu beklentiyi sağlamaya yetmez. Çünkü öncelikle, savcılar son bir yıldır, şimdi ‘şiddet kriteri’ getirecek denilen TCK 220. madde yerine TCK 314. maddeden dava açıyorlar. Örgüt bağlantısı olmadığı halde, son KESK Davası, Diyarbakır Ana KCK davası 220 yerine 314. maddeden açıldı. Mevcut KESK dahil KCK ile ilişkilendirilen çok sanıklı büyük davaların yüzde 90-95’i kadarı TCK 314/1-2’den açılmıştır. Bu nedenle paket söylendiği haliyle çıkarsa KCK sanıklarının yüzde 90 kadarı kapsam dışı kalabilir. O aşamada hayal kırıklığı yaşamamak lazım. Bu haliyle de bazı kişiler lehine TMY 6-7’den TCK 220’den yargılanan kimi sembolik isimler, kimi BDP’li vekiller için lehte sonuçlar çıkabilir. Çünkü büyük davalarda sadece bazı kişilere -Büşra Ersanlı gibi- TCK 220’den suçlamalar vardı. Propaganda ile sınırlı ufak suçlarda belli sayıda insana lehte sonuç çıkabilir. Eğer hükümet, düşünceye özgürlük vaadinde samimi ise önce TMY tümden kaldırılmalıdır.”