Diyarbakır'ın Lice ilçesinden 3 cenaze Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülürken İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, avukatlar olarak cenazelerin otopsisinde bulunmalarına izin verilmediğini söyledi. Bilici, "Çok kaygılıyız, umarım ölüm haberi duymayız. Köylerle irtibat kesik, telefon hatları kesik. Hiçbir haber alınamayan köyler var" dedi.
Bianet'in haberine göre, Raci Bilici, Lice’ye gitmek için günlerce bekletildiklerini söyledi. Geçen hafta ilçeye giderek rapor hazırlayan İHD heyeti, bazı köylerin yakıldığını, sivillerin kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını açıklamıştı. Köylere ise girilemediğini, hatta iletişimin tümüyle kesildiği köyler olduğunu, köylülerin hayvanların öldürüldüğünü, ekinlerinin yakıldığını ve yardım çağrısı yaptıklarını ifade etti.
Bilici bir an önce operasyonlara son verilmesi gerektiğini, bu düşüncelerini yetkililerle de paylaştıklarını söyledi, Çok kaygılıyız, umarım ölüm haberi duymayız” dedi.
Bilici'in konuşmalarından satırbaşları şöyle:
“Köylerle irtibat kesik, telefon hatları kesik. Hiçbir haber alınamayan köyler var. Belediyeye köylülere yangın söndürmeye gitmesine izin verilmiyor, kendileri de söndürmüyor.
Zor koşullarda iletişim kurulduğunda da ‘Bize yardım edin, durumumuz kötü, işkence, kötü muamele var’ diyorlar. Ekinlerimiz yandı, hayvanlarımız öldü, diyorlar. Bu iddiaları doğru olup olmadığına bakmak için köylere giremiyoruz, izin vermiyorlar.”
Raci Bilici, ilçe merkezine gittiklerinde, “Köylülerle iletişim kuranlarla görüştüğümüzde olayın vahametini de gördük” dedi.
Lice’de Vali yardımcısıyla, belediye yetkilileriyle ve halkla görüştüklerini söyleyen Bilici ilçedeki durumla ilgili bilgilerini şöyle paylaştı:
“Valilikteki görüşmemizde, durumun daha da ciddileşebileceğini belirttik.
Bölgede binlerce özel birlikler mensubu var, köy yolları kapalı, merkezde ana caddeye de araç ya da yaya giremiyor. Herkes tepeden tırnağa aranıyor. Hak, hukuk gözetilmiyor, hiçbir sorgulanamıyor.
Yangın bir haftadır devam ediyor. Hayvanların yaşamları tehdit altında. Ekinler yanıyor, söndürmelerine izin verilmiyor. İnsanlar da yangından etkilenebilir. Yangın söndürülmediği için giderek yayılıyor.
Köylerin bazıları boşaltılmış asker yerleşmiş, bazı köylerde de terk etmek isteyenler baskı altında.”
Bilici dün de yangını önlemek isterken üç kişini hayatını kaybettiğini, cenazelerinin dün akşam Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildiğini söyledi, “Otopsiye girmemize izin verilmedi” dedi.
Sokağa çıkma yasağının uygulandığı ilçelerde yaşananlar şimdi Lice kırsalında gerçekleşiyor. Kocaman bir bölge yasak ilan edildi, binlerce özel birlik buraya kaydırılmış. Bir yandan yangın bir yandan operasyonlar sürüyor.”
Bilici, köylülerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını da şu sözlerle ifade etti:
“İnsanlar korku ve endişe içinde, doğa tahrip oluyor. Ne biz ulaşabiliyoruz ne onlar çıkabiliyorlar. İçeride çok vahim şeylerin olma ihtimali yüksek.”
Raci Bilici, operasyonların ve yangınların “esrarla mücadele” olarak açıklandığını ancak bu şekilde kamuoyunun yanıltıldığını söyledi:
“Esrarla mücadele ediliyorsa köylülerin çıkışı neden engelleniyor, neden işkence ediliyor? Neden bizim girişimize izin verilmiyor? Hayvanlar ve insanlar neden bırakılmıyor? Ekinlere gidemiyorlar. Ne ilgisi var esrarla?”
Diyarbakır’da Lice ilçesine bağlı Oyuklu, Kutlu, Türeli, Şenlik, Birlik, Erginköy ve Elmadere köylerinin de aralarında olduğu toplam beş ilçenin 25 köyünde, 21 Haziran’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
İki gün sonra da Valilik, üç ilçeye bağlı 39 köyde sokağa çıkma yasağı, kentteki 21 bölgede de özel güvenlik bölgesi ilan edildiğini ve “Lice ilçesi kuzey ve güneyindeki dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten PKK’lılara yönelik operasyon başlatıldığını” duyurdu.