15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hâlin (OHAL) 50 günlük bilançosunu açıklayan İnsan Hakları Derneği, OHAL’in kaldırılması için imza kampanyası başlattı.
Evrensel’in haberine göre, İHD Ankara Şubesi'nde gerçekleşen basın toplantısında konuşan Şube Eş Başkanı Hülya Mendillioğlu, OHAL'in yurttaşların haklarında ihlallere yola açtığına dikkat çekerek, OHAL'de ilk 50 günde yaşananları aktardı:
“40 bin gözaltı, 20 bin tutuklama yapıldı, 80 bin çalışan açığa alındı, 45 gazete, 24 radyo, 18 TV, 15 dergi, 29 yayınevi, 3 haber ajansı kapatıldı, 100 gazeteci gözaltına alındı, 37 gazeteci tutuklandı ve bugün itibarıyla 93 gazeteci tutuklu, 28 belediyeye kayyum atandı ve bazı şehirlerde Kürt muhtarlar görevden alındı.”
Mendillioğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında demokratikleme ve özgürleşme yerine çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) keyfi yönetime geçildiğini savunarak “TBMM denetiminden dahi geçirilmeyen OHAL kararnameleriyle keyfiliğin egemen olduğu baskı rejimiyle korku çemberi yaratılmış oldu” dedi.
Mendillioğlu, ilan edilen OHAL'in hukuka uygun olmadığını vurgulayarak, “OHAL ilanının hukuka uygunluğu usul, yer, süre ve sebep unsurları açısından irdelendiğinde, hukuka uygun bir OHAL bulunmamaktadır. Usul açısından da kararnameler yönüyle meşruiyet yoktur. Hukuka uygun bir OHAL'de KHK’lerle yalnızca olağanüstü hal ilanını gerektiren nedenler gözetilerek bu nedenlerin ortadan kaldırılması için o duruma özgü kimi önlemler alınabilir” diye konuştu.
OHAL sonrası yaşanan insan hakları ihlallerine de dikkat çeken Mendillioğlu, “Savunma hakkı dahi tanınmadan kamu görevinden çıkarılanlar, dernek ve vakıfların kapatılması, mal varlıklarına el konulması gibi uygulamalar OHAL sonrasını da etkileyecek insan hakları ihlalleridir. 11 bin 301 eğitim emekçisinin görevden alınması toplumsal muhalefete yönelen bir durumdur ve kabul edilemez, Bakanlığın görevden uzaklaştırma/alma kararlarının, soyut iddialardan başka hiçbir hukuki somut dayanağı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Mendillioğlu, OHAL'in kaldırılması için imza kampanyası başlattıklarını duyurarak, “Usul, yer, süre, sebep, amaç açısından hukuka uygun bir OHAL bulunmamaktadır. Toplumsal ihtiyacımız despot idareler değil özgürlükçü rejimlerdir. Toplumun güvenliğini sağlayacak olan baskıcı rejimler değil, herkes için en geniş, eşit, özgürlükçü demokrasilerdir. Biz hak ve özgürlüklerine sahip çıkan yurttaşlar olarak TBMM’den OHAL’ in uzatılmamasını, derhal kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi ve milletvekilleri ile yurttaşlara çağrı yaptı.