Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül, İsrail'le mutabakat sonrası Mavi Marmara gemisinin Gazze'ye yolculuğunu organize eden İHH'ya "Bana mı sordunuz" diyen Erdoğan'ın "AKP'li milletvekillerinin gemiye binmesine 'İsrail saldırabilir' gerekçesiyle izin vermediğini unuttu" diye yazdı.
Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül'ün yazısı şöyle:
Erdoğan, İsrail’le anlaşmaya varıldığının belli olmasının hemen ardından önceki gece herkesin bildiği bir gerçeğin tam tersine bir açıklama yaptı. Erdoğan, Gazze’ye insani yardım taşırken İsrail’in saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Uluslararası bazda bir adım atıyoruz. Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten oraya gerekli yardımı Gazze’ye bugüne kadar hep yaptık yapıyoruz. Filistin’e yaptık yapıyoruz. Bunları da yaparken bir yerlere gövde gösterisi olsun diye değil, her şeyi uluslararası diplomasi neyse bu diplomasi içinde yaptık; yapıyoruz, yapacağız. Bunları davul zurna çalarak değil edebi adabı içinde yaptık, yapıyoruz.”
Oysa Mavi Marmara saldırısı, çok değil 6 yıl önce gerçekleşti. Saldırı ve sonrasındaki Erdoğan’ın tavrı da açık olarak ortada. Erdoğan’ın 6 yıl içinde defalarca yaptığı “İzni ben verdim” açıklamaları da kayıtlarda halen duruyor. Ancak, Mavi Marmara olayında Erdoğan’ın “bana mı sordunuz?” sözlerinin gerçeği yansıtmadığını gösteren bir başka gerçek daha var. İHH, Mavi Marmara ile Gazze’ye yardım operasyonununu tam da Erdoğan’ın söylediği gibi “davul zurna çalarak” başlattı. İHH’nin gemi hazırlıkları en az 6 ay önceden başlatıldı. Tüm hazırlıklar AKP yönetiminin bilgisi dahilinde yürütüldü. AKP’li milletvekilleri, Mavi Marmara organizasyonu için İHH ile birlikte çalıştı.
Ve asıl önemlisi, Mavi Marmara’nın Gazze için yola çıkmasının hemen öncesinde bir gelişme daha oldu. “Günün” 15 AKP milletvekili parti yönetimi aracılığıyla Erdoğan’dan, Mavi Marmara ile Gazze’ye gitmek için izin istedi. Erdoğan’ın “güvenlik” gerekçesiyle izin vermemesi üzerine AKP milletvekilleri gemiye binemedi. Erdoğan’ın güvenlik nedeniyle izin vermemesi parti yöneticilerince milletvekillerine, “İsrail gemiye saldırabilir. Seyahat tehlikeli. Ölen yaralanan olabilir” diye anlatıldı. Ancak 31 Mayıs’taki Mavi Marmara saldırısından 3 gün sonra bu bilgi Cumhuriyet gazetesinde şöyle haber oldu:
“AKP’li bazı milletvekillerinin İsrail’in saldırısına uğrayan gemiyle Gazze’ye gitmek istedikleri ancak parti yönetiminin izin vermemesi nedeniyle son anda bundan vazgeçtikleri ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre AKP’li bazı vekillerin saldırıya uğrayan gemilerde bulunması son anda AKP yönetimince engellendi. Geçen yıl aralık ayında AKP’li 16 milletvekili, “Filistin’e Yol Açık” sloganıyla Gazze’ye ulaşmak için bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu ziyarette yer alan AKP’li milletvekillerinden aralarında Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Başkanı Zeyit Aslan ile Hüsnü Tuna, Cemal Yılmaz Demir ve başka bazı milletvekilleri de İsrail’in saldırdığı gemilerle gitmek istedi. Milletvekilleri, İHH’nin organize ettiği yardım kampanyası kapsamında saldırıya uğrayan Mavi Marmara gemisinde yer alma isteklerini AKP yönetimine iletti. Ancak parti yönetiminden milletvekillerinin bu talebine vize çıkmadı.”
Mavi Marmara saldırısında ölü ve yaralıların olması üzerine AKP yönetimi milletvekillerine izin verilmediği bilgisini gizlemek istedi. Milletvekillerine engel olunurken, 9’u yaşamını kaybeden, onlarcası yaralanan, yüzlerce kişinin bulunduğu gemiye neden izin verildiği tartışmasına engel olmak amacıyla da bu bilgi karartılmaya çalışıldı. Cumhuriyet’in haberine bu nedenle tepki gösterildi. Ancak dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, o dönem gazetecilerin soruları üzerine, “Milletvekillerimiz gemide yer almak için başvurdular. Güvenlik gerekçesiyle izin vermedik” diyerek bu bilgiyi doğruladı.