İhraç edilen Prof. Dr. Uysal'ın odasındaki eşyalarını almasına izin verilmedi

İhraç edilen Prof. Dr.  Uysal'ın odasındaki eşyalarını almasına izin verilmedi

Dokuz Eylül Üniversitesi yönetimi, 701 sayılı KHK ile görevinden ihraç edilen Prof. Dr. Ayşen Uysal'ın odasındaki eşyaları almasına izin vermedi. Üniversite yönetimi, odaya girebilmesi için savcılık izni isterken Uysal, yaşananlara ilişkin, "Bizi bu vicdansız uygulamalardan vicdanı rahatsız olan öğrencilerimiz kurtaracak" açıklamasını yaptı.

Evrensel'de yer alan haber göre, 8 Temmuz'da yayımlanan 701 sayılı KHK ile birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi'nden 12 barış imzacısı akademisyen, görevlerinden ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenler arasında yer alan İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayşen Uysal bugün eşyalarını almak için fakülteye gitti.

Bu talep fakülte yönetimi tarafından kabul görmedi ve Uysal'ın 12 yıldır kullandığı odasına girmesine ve eşyalarını almasına izin verilmedi. Gerekçe olarak ise savcılık kararını olmaması gösterildi.

Fakülte yönetimi ile görüşen Uysal'ın avukatı Arif Ali Cangı'ya, konunun savcılığa intikal ettirileceği ve savcının vereceği karar doğrultusunda hareket edileceği söylendi.

Savcılık, arama yapmak isterse Ege Üniversitesi'ndeki gibi akademisyenlerin odaları aranacak. Gerek görmez ise eşyalar teslim edilecek.

"Bu uygulamalardan bizi vicdanları rahatsız olan öğrencilerimiz kurtaracak"

Uysal'ı akademisyen dostları ve öğrencileri yalnız bırakmadı. Fakülte kantini önünde yaptığı konuşma ile düşüncelerini dile getiren Uysal, odasının meslektaşlarına sürekli açık olduğunu hatırlattı. "Hiç bir zaman sadece benim odam olmadı ve yaşayan bir oda oldu, dört duvar olmadı" diyen Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç bir zaman boş kalmadı. Bir çok toplantı ve ders yaptık. Güzeldi. Buradan ayrılıyoruz. Mekanlar bizimler güzel. Burayı terk ediyoruz. Başka mekanları güzelleştireceğiz. Güzelliklere birlikte yürüyeceğimize inanıyorum. 12 yılda binlerce öğrencinin hayatına değdik. Umut orada aslında ve bizi o umut kurtaracak. Bu uygulamalardan vicdanları rahatsız olan öğrencilerimiz kurtaracak. Birlikte kurtulacağız birlikte mutlu olacağız. Ben buna çok inanıyorum."