Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, döviz kurlarının enflasyona paralel artması gerektiği görüşünü yinelerken, Merkez Bankası'nın aldığı yüzde 2 dönüşüm desteği kararının ihracatçıya, üreticiye verilen bir katkı olmadığını söyledi.
Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon, Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinin yol haritası niteliğindeki, “Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı” belgesini açıkladı. Planın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında; TİM ve İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Gültepe’nin yanı sıra hazır giyim sektörünün birlik başkanları ve sektör temsilcileri katıldı.
Ekonomim'deki habere göre, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 40’ından fazlasını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptığını, hazır giyim ve konfeksiyonda oranın yüzde 60’ı geçtiğini hatırlatan Gültepe, “Avrupa’nın en büyük üçüncü tedarikçisiyiz ama vazgeçilmez değiliz. Altyapımızı ve hazırlıklarımızı bu gerçeğe uygun yapmaya çalışıyoruz. Sektörümüzde son dönemde yeşil fabrika modeline geçildi. Çok sayıda güneş enerjisi yatırımları yapıldı, yağmur sularından yararlanıyoruz. Ama biz yeşil dönüşümü Avrupa istiyor diye yapmıyoruz, geleceğimize miras bırakmak istiyoruz. Bu konunun önemine inanıyoruz” dedi.
AB'nin aldığı kararları küresel rekabetçiliği korumak için yakından takip etmek zorunda olduklarının altını çizen Gültepe, şöyle devam etti:
“Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarımlı, inovatif ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü AB merkezli her dört firmadan üçü 2030’a kadar sürdürülebilirlik temelinde tedarik zincirini yeniden yapılandıracak. Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor. İHKİB’in hazırladığı projelerle AB’nin hibe desteklerinden etkin bir şekilde yararlanıyoruz.”
Bugünkü koşullarda artan maliyetler nedeniyle fiyat tutturmada zorlanıldığını, bunun da siparişleri olumsuz etkilediğini belirten Gültepe, “Ancak her inişin bir de çıkışı var. İniş döneminin bittiğini düşünüyoruz, çıkışa hazırlanıyoruz. Finansmana erişim eskiye göre daha rahatladı. Son 4 ayda yüzde 30’a yakın enerji indirimi oldu. Şu anda bazı sektörlerde rekabet konusunda sıkıntı olduğu için mevcudu koruma noktasında çok ciddi bir destek oldu, daha kötüsünün yaşanmasının önüne geçildi. Önümüzdeki dönemde indirim görmesek bile en azından fiyat artışı da görmeyiz. Fiyatları artırma psikolojisini aşağıya düşürmemiz lazım" diye konuştu.
Gültepe, yurtdışından elde edilen dövizin Merkez Bankası'na satışında firmalara yüzde 2 dönüşüm desteği sağlanması yönündeki son düzenlemenin ihracatçıya yönelik direkt bir destek olmadığını belirterek enflasyon artışı ile orantılı kur taleplerini koruduklarını söyledi. Gültepe, “TCMB'nin son düzenlemelerinin ardından ihracatçılar olarak hala 'enflasyon artışı ile doğru orantılı kur seviyesi' duruşunuzu koruyor musunuz" sorusuna, "her zaman" yanıtını verdi.
Gültepe, “Son düzenlemenin bununla hiçbir alakası yok. Bu direkt ihracatçıya, üreticiye verilen bir katkı değil. Tamamen dışarıdaki kaynakları Türkiye'ye çekmek için ortaya koyduğu bir kaynak” dedi. Kredi kullanım şartları ve Eximbank destekleri konusundaki soru işaretlerinin de iletildiğini hatırlatan Gültepe, “Kredilerin açılması, dışarıdaki kaynakların ülkeye gelmesi konusunda pozitif bir ortam olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Eylem Planı ile Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü değer zincirinin Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumlu yeşil dönüşümünü sağlamak için altı dönüşüm önceliği belirlendi. Bu dönüşüm önceliklerine karşılık gelen altı temel strateji ve bu stratejilerin hayata geçirilmesini sağlayacak 40 eylem tasarlandı.