"IKBY uzlaşı arayışında, Bağdat'a karşı diretme şansı kalmadı"

"IKBY uzlaşı arayışında, Bağdat'a karşı diretme şansı kalmadı"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY), Federal Mahkeme'nin "Hiçbir bileşenin ayrılma hakkı olmadığı" yönündeki kararına saygı duyduklarını açıklamasını ve KDP’nin Irak Parlamentosu’ndaki oturumlara yeniden katılma kararını değerlendiren uzmanlar, Erbil'in "Diyaloğa hazırım" mesajı vermeye çalıştığı görüşünde olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Serhat Erkmen, "Bu noktadan sonra en azından bir süre için IKBY'nin Bağdat'a karşı Irak anayasasında açıkça uzlaşılmış olan noktaların dışındaki konularda pek de diretme şansı kalmadı" dedi.

Sputnik'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre Doç. Dr. Erkmen, Erbil yönetiminin referandum sonuçlarını yasal olarak iptal etmeden bunu yapmaya çalıştığını ancak son gelişmeler ışığında Bağdat karşısında elinin güçlü olmadığını ifade etti.

Yazar Tarık Çelenk de IKBY’nin bu hamlesinin, Bağdat karşısında bir uzlaşı arayışı olduğunu belirterek, şu sözleri sarf etti:

"ABD’ye karşı İran hamlesi yapıyor Barzani. Amerikalılara şu mesajı vermeye çalışıyor; ‘Siz beni burada yalnız bıraktınız ama ben Bağdat üzerinden İran’a yaklaşırım, İran’dan tavizler kopartırım. Sizin bana vermediğiniz desteği ben İran’dan tavizler kopartarak telafi ederim ve sizin Ortadoğu’daki işlerinizi zorlaştırırım, siz bana daha çok sahip çıkın’ mesajı olarak da okumak lazım.”

IKBY'de 25 Eylül'de yapılan ve yüzde 92.73 'Evet'le sonuçlanan bağımsızlık referandumu sonrası Irak Başbakanı Haydar el İbadi, referandumun anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Federal Mahkeme'ye başvuruda bulunmuş, Federal Mahkeme de “ülkedeki bileşenlerin ayrılma hakkının bulunduğuna dair anayasada bir maddenin olmadığı” yönünde karar almıştı.

IKBY, önceki gün yaptığı açıklamayla Federal Mahkeme’nin bu kararını saygıyla karşıladıklarını belirtti. Dün de Barzani liderliğindeki KDP, Irak parlamentosundaki oturumlara katılma kararı aldığını açıkladı.

Irak Parlamentosu’ndaki Kürt vekiller, 25 Eylül'deki bağımsızlık referandumunu tanımadığı gerekçesiyle eylül ayının sonundan itibaren parlamentodaki oturumlara katılmama yönünde karar almıştı.

"KDP, halka geri adım atmadığını söyleyerek geri adım atmak niyetinde"

IKBY’nin “Federal mahkeme kararına saygı duyuyoruz” açıklaması ile KDP’nin Irak parlamentosundaki oturumlara tekrar katılma kararı almasını değerlendiren Ahi Evran Üniversitesi öğretim üyesi ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen, IKBY’nin 16 Ekim’de Kerkük’ün Irak Merkezi Hükümeti tarafından kontrol altına alınmasından bu yana yaşadığı kayıplardan dolayı siyasal ve askeri düzeyde geri adım attığını ifade etti.

Bölgedeki siyasal ayrışmalarının göz önüne serilmesiyle birlikte IKBY yönetimindeki KDP’nin iç politikada olduğu kadar Bağdat’la ilişkilerinde tüm zaaflarının gün yüzüne çıktığını kaydeden Erkmen, şöyle konuştu:

"En son Mesut Barzani'nin görev süresinin uzatılmamasını istemesinden itibaren Erbil'deki hükümetten daha uzlaşmacı sinyaller geliyordu. Fakat, bu sinyallerin siyasal yansımalarını dikkate alan KDP mümkün olduğunca yumuşak bir geçiş istiyor. Bu yumuşak geçişin formülü ise Erbil ve Duhok’taki halka geri adım atmadığını söyleyebileceği ancak fiili olarak geri adım sonucunu doğrulabileceği bazı girişimlerde bulunmak. IKBY’nin kararını bu çerçeveden ele almak gerekir. Henüz referandumun sonuçlarının iptal edildiği açıklanmamasına rağmen referandumu anayasal olarak geçersiz hale getiren Irak Yüksek Mahkeme kararına saygı duyduğunu ilan etmesi bu yumuşak geçişin bir ifadesi. Erbil'den bu karar çıktıktan sonra Bağdat'taki parlamentodan daha önce çekilen KDP'nin geri döneceğini ilan etmesi de aynı anlama geliyor."

"Bağdat, referandumun iptali açıklanmadan Erbil'le resmi görüşmeleri başlatmayacaktır"

IKBY’nin, referandum sonuçlarını yasal olarak iptal ettiğini ilan etmeden, 'diyaloga hazırım' mesajı vermeye çalıştığını vurgulayan Erkmen, “Ancak, muhtemelen Bağdat her iki kararı da olumlu karşılamakla birlikte referandumun iptal edildiği açıklanmadan Erbil'le yeniden resmi görüşmeleri başlatmayacaktır” ifadesini kullandı.

"IKBY’nin Bağdat'a karşı diretme şansı pek kalmadı"

IKBY’yi bu noktaya getiren nedenleri de değerlendiren Erkmen, “IKBY kendi içinde siyasi olarak bölündü ve bölünmüşlük KDP'nin diğer partiler üzerindeki siyasi baskısını ortadan kaldırdı. Her bir parti kendi siyasi gündemini izliyor. Bu nedenle de ortak hareket edemiyorlar” dedi.

IKBY'deki KDP liderliğinin, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde çatışacağını söylemesine rağmen çatışamadan çekilmesiyle güven kaybına yol açtığını vurgulayan Erkmen, “Üstelik yaşanan süreç sadece prestij kaybıyla sınırlı değil. ekonomik sorunlar gittikçe ağırlaşıyor. Toplumsal muhalefet daha da artabilir. Bu noktadan sonra en azından bir süre için IKBY'nin Bağdat'a karşı Irak anayasasında açıkça uzlaşılmış olan noktaların dışındaki konularda pek de diretme şansı kalmadı” görüşüne yer verdi.

"Bağdat'la uzlaşma arayışı"

Ekopolitik Düşünce Kuruluşu kurucusu ve yazar Tarık Çelenk de Sputnik’e yaptığı açıklamada IKBY’nin, Irak Federal Mahkemesi’nin referandumla ilgili aldığı karara 'saygı duyduklarını’ açıklamasını 'taktik bir hamle' olarak gördüğünü ifade ederken, “Bağdat’la federal değil de konfederal yapıda bir uzlaşma arayışı olarak görüyorum ben bu açıklamayı” dedi.

"Barzani ABD'ye karşı İran hamlesi yapıyor"

IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin bağımsızlık ilanından sonra destek bulamadığı ABD’ye de bir mesaj vermek istediğini ifade eden Çelenk, “ABD’ye karşı İran hamlesi yapıyor Barzani. Amerikalılara şu mesajı vermeye çalışıyor; ‘Siz beni burada yalnız bıraktınız ama ben Bağdat üzerinden İran’a yaklaşırım, İran’dan tavizler kopartırım. Sizin bana vermediğiniz desteği ben İran’dan tavizler kopartarak telafi ederim ve sizin Ortadoğu’daki işlerinizi zorlaştırırım, siz bana daha çok sahip çıkın’ mesajı olarak da okumak lazım” diye konuştu.

"Fereandumun yasal olarak iptal edilmesi sürpriz olmaz"

IKBY’nin referandumu yasal olarak iptal ettiği yönünde bir açıklama yapabileceğini ifade eden Çelenk, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Böyle bir adım sürpriz olarak karşılanmamalı. Tabii bölgede Barzani’nin, Talabani’nin, hatta Goran’ın da eski popülaritesi kalmadı. Ya yeniden kendilerini toparlayacaklar, ya da PKK’nın veya o doğrultudaki hareketlerin popülaritesi artacak, etki alanına girecek, ona göre hesaplar tekrar yapılacak. Buna karşı Barzani ve Talabani ekibi de yurtdışındaki, uluslararası alandaki hamlelerle iç siyasetteki boşlukları doldurmaya çalışacaklar. Çünkü iç siyasette bu yaklaşım tarzlarıyla kendilerinin doldurma halleri yok.”

Mesut Barzani’nin yönetimden çekileceğini düşünmediğini dile getiren Çelenk, sözlerini şöyle noktaladı:

“Seçimleri ertelediler, seçimleri yapma baskısı olabilir. Barzani çekiliyorum dedi, çekilmedi. Hiçbir zaman da çekileceğini düşünmüyorum. Süleymaniye’de Talabani’nin ölümünden sonra bir boşluk var. Süreç bir politik istikrarsızlık dönemi olarak sürecek gibi görünüyor. Bu siyasi istikrarsızlık döneminden ancak dış krizler üzerinden bir şeyler elde edebilirler oradaki siyasi aktörler. Yoksa bölge kendi içinde bir politik istikrarsızlık sürecine girdi. Habur sınır kapısı, uçuşlar gibi yaptırımlar gevşerse en azından ekonomileri biraz rahatlarlar ama yapısal sorunlar bu kafayla hiçbir şekilde çözülmeyecek orada.”