Önce Halkbank, ardından da Vakıf Katılım Bankası’nda yaşanan gece döviz kurunun düşük fiyattan gösterilmesi tartışma yarattı. Eski Merkez Bankası Başkanı, İyi Parti TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Durmuş Yılmaz, “Türkiye’de her şey çığrından çıktığı için, üstelik bu kamu bankalarında oluyor, insanların aklına tabii onlarca soru geliyor” dedi. Konunun araştırılması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Bu kurumların itibarı çok önemli. Bu işlerle kurumların itibarı zedelenmemeli. Bu görev de bu kurumların başındaki kişilere düşüyor” dedi.
Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Halkbank’ta geçen günlerde yaşanan hatalı döviz kuru skandalında dolar kuru 20 dakika boyunca 3.72’den satılmıştı. Banka daha sonra işlemleri iptal etmiş, soruşturma başlatmıştı. Benzer bir olay önceki akşam Vakıf Katılım Bankası’nda da yaşandı. Bankanın internet sitesinde dolar 4.58 olarak yer aldı. Bunun ortaya çıkmasının ardından bankanın internet sitesi erişime kapatıldı. Vakıf Katılım Bankası’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“10 Eylül 2018 tarihinde kurumsal web sitemizde bilgilendirme amaçlı yayımlanan dövizkurlarımıza yönelik, 9 Temmuz 2018 tarihindeki kurlarımızı gösterecek şekilde bir siber saldırı düzenlenmiş, saldırı çok kısa sürede püskürtülmüştür. Bankacılık sistemlerimiz (mobil ve internet şubemiz) saldırıdan olumsuz etkilenmemiş olup, bu sürede gerçekleşen herhangi bir döviz alım-satım işlemi de bulunmamaktadır. Yapılan müdahale neticesinde kurumsal web sitemiz stabil hale getirilmiştir.”
İki kamu bankasında kısa aralıklarla gerçekleşen olayı değerlendiren eski Merkez Bankası Başkanı, İyi Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, “Her şeyin düzgün gittiği bir ortamda yetkililerin açıklamalarına güvenmek zorundayız. Ancak Türkiye’de her şey çığrından çıktığı için, üstelik bu kamu bankalarında oluyor, insanların aklına tabii onlarca soru geliyor. Bunu ispat etmek o kadar kolay değil” dedi.
Ne yapılması gerektiği konusunda da Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
“Normal işleyen sistemde önce kurum iç bünyesinde denetim mekanizmalarını harekete geçirir. Bağımsız denetim organlarından yardım istenir. Arkasından ülkede Sayıştay’ı var, denetleme kurulları var, onlar da olmazsa TBMM devreye girer. Konu gündem maddesi olarak TBMM’ye gelebilir”
Bu kurumların itibarlarının çok önemli olduğuna işaret eden Yılmaz, “Bu işlerle bu kurumların itibarı zedelenmemeli. Bu görev de bu kurumların başındaki kişilere düşüyor” diye konuştu.
Yılmaz, konunun Meclis’te gündeme getirilip getirilmeyeceği hakkında ise, “Şu anda Meclis tatilde. Meclis açılana kadar konu gündemde kalır mı? Halkbank ile ilgili yapılan açıklama bitti gitti. Kimsenin gündeme getirdiği yok. Bizim gibi insanlar 15 yıldır komplo teorilerine inandırıldığı için bu konuda komplo ortaya koymayı kendime yakıştıramam. Sorumluluk sahibi olan insanlar da yakıştıramadıkları için açıklama bekliyorlar" dedi.
CHP Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Halkbankolayında iktidarın kamuoyunu tatmin eden bir açıklama yapamadığına işaret etti. Güven ortamının tamamen ortadan kaybolmuş durumda olduğuna dikkat çeken Girgin, “Birinci dikkat çeken nokta şu: İkisi de devlet bankası. İkincisi, üst üste gelmesi. Gerçekten siber saldırı mı, yoksa başka bir şey mi var? Örneğin Halkbank olayında savcılar suç duyurusunda bulundu mu? Haksız kazanç sağlayanlar kimlerdi? Sorumlular hakkında ne yapıldı? Halkbank olayında bu sorulara kamuoyu sağlıklı yanıt alamadı. Diğer yandan Vakıf Katılım Bankası’nda olaya siber saldırı denildiğine göre demek ki mali altyapımızda ciddi zaaflar var” dedi.
Daha büyük saldırıların da olabileceğini belirten Girgin, “Bütün bankalar bu saldırılara açık gözüküyor. Bir taraftan ekonomik savaş açılıyor diyeceksiniz ama diğer taraftan mali sistemimize gelebilecek siber saldırılara karşı tedbir almayacaksınız. Ceremeyi ise vatandaş çekecek. İktidar inandırıcı değil” diye konuştu.