İki büyük çınara Kültür Sanat Büyük Ödülü
T24- Türkiye'nin ilk arkeologlarından olan Prof. Dr. Halet ÇAMBEL ve Prof. Dr. Nimet ÖZGÜÇ’e ödülleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verildi. 
Anadolu kültür ve uygarlıklarının dünyaya tanıtılmasında ve yeni nesillere aktarılmasında önemli katkılar sağlayan ve arkeolojiye adanmış ömrün birer simgesi olarak 2010 yılı Kültür-Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Çambel ve Prof. Dr. Özgüç ödüllerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden aldı. Ankara Cer Modern Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen törende ödülleri veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, arkeolojik zenginliklerin değerinin ancak gün ışığına çıkması ve insanlığa sunulması halinde bir kez daha anlaşılacağını belirtti. Törenin ve ödüllerin devletin kültür, sanat ve bilim insanlarını ne kadar sahiplendiğinin işareti olduğunu ifade ederek, “ Bu işaretten feyz alan herkesin aynı tavrı geliştireceğine inanıyorum” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son dönemde yürüttüğü çalışmaların takdire şayan olduğunu dile getiren Gül, başarılı çalışmalarından dolayı Bakan Ertuğrul Günay’ı kutladı. Cumhurbaşkanından sonra kürsüye çıkan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ödül alan Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Nimet Özgüç’ü bu toprakların en köklü iki büyük çınarı olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Burada Türkiye’nin ulu çınarlarına, iki toprak anaya, vatanın en köklü iki çınarına Türk Milletinin teşekkürlerini sunmak için toplandık. Bu topraklar arkeoloji alanında dünyanın en değerli, en önemli, en zengin toprakları. Biz bu alandaki çalışmalarımızla Türkiye’yi kültür alanında dünyanın en önemli, en saygın, en ilgi çekici, en değerli ülkelerinden biri haline getirebiliriz. Bu alanda çalışan büyük hocalarımızın ve onların heyecanını paylaşan gencecik arkeoloji öğrencilerinin gayretleriyle üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Burada sahneye çıkan bütün hocalarımıza, burada olmayan ve arkeoloji alanında çalışan hocalarımıza, onların gencecik öğrencilerine minnet ve şükranlarımı sunuyorum.” 
Arkeolojinin Bakanlığının özel ilgi alanlarından biri olduğunu belirten Bakan Günay, bu alanda üzerlerine düşeni, milletin ve devletin olanakları ölçüsünde yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak, kazı çalışmaları hakkında şöyle bilgi verdi: “Türkiye’de 2003 yılında 56 yerli kazı vardı, şu anda 111’e ulaştı. Yine 2003 yılında 36 yabancı arkeoloji kazısı varken, şu anda 40 kazımız var. Toplam kazı sayımız 150’nin üzerinde. Yerli ve yabancı arkadaşlarımızla çalışıyoruz. 2003 yılında devletimizin bu alana ayırabildiği pay 1,5 milyon lira civarındaymış. Bizim öz kaynaklarımızdan ayırdığımız pay ise 20 milyonun üzerinde. Kurtarma kazıları çerçevesinde aldığımız katkılarla birlikte 2010 yılı rakamlarımız 30 milyonun üzerine çıktı.”
Anadolu kültür ve uygarlıklarının dünyaya tanıtılmasında ve yeni nesillere aktarılmasında önemli katkılar sağlayan ve arkeolojiye adanmış ömrün birer simgesi olarak 2010 yılı Kültür-Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Çambel ve Prof. Dr. Özgüç ödüllerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden aldı. Ankara Cer Modern Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen törende ödülleri veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, arkeolojik zenginliklerin değerinin ancak gün ışığına çıkması ve insanlığa sunulması halinde bir kez daha anlaşılacağını belirtti. Törenin ve ödüllerin devletin kültür, sanat ve bilim insanlarını ne kadar sahiplendiğinin işareti olduğunu ifade ederek, “ Bu işaretten feyz alan herkesin aynı tavrı geliştireceğine inanıyorum” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son dönemde yürüttüğü çalışmaların takdire şayan olduğunu dile getiren Gül, başarılı çalışmalarından dolayı Bakan Ertuğrul Günay’ı kutladı. Cumhurbaşkanından sonra kürsüye çıkan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ödül alan Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Nimet Özgüç’ü bu toprakların en köklü iki büyük çınarı olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Burada Türkiye’nin ulu çınarlarına, iki toprak anaya, vatanın en köklü iki çınarına Türk Milletinin teşekkürlerini sunmak için toplandık. Bu topraklar arkeoloji alanında dünyanın en değerli, en önemli, en zengin toprakları. Biz bu alandaki çalışmalarımızla Türkiye’yi kültür alanında dünyanın en önemli, en saygın, en ilgi çekici, en değerli ülkelerinden biri haline getirebiliriz. Bu alanda çalışan büyük hocalarımızın ve onların heyecanını paylaşan gencecik arkeoloji öğrencilerinin gayretleriyle üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Burada sahneye çıkan bütün hocalarımıza, burada olmayan ve arkeoloji alanında çalışan hocalarımıza, onların gencecik öğrencilerine minnet ve şükranlarımı sunuyorum.” Arkeolojinin Bakanlığının özel ilgi alanlarından biri olduğunu belirten Bakan Günay, bu alanda üzerlerine düşeni, milletin ve devletin olanakları ölçüsünde yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak, kazı çalışmaları hakkında şöyle bilgi verdi: “Türkiye’de 2003 yılında 56 yerli kazı vardı, şu anda 111’e ulaştı. Yine 2003 yılında 36 yabancı arkeoloji kazısı varken, şu anda 40 kazımız var. Toplam kazı sayımız 150’nin üzerinde. Yerli ve yabancı arkadaşlarımızla çalışıyoruz. 2003 yılında devletimizin bu alana ayırabildiği pay 1,5 milyon lira civarındaymış. Bizim öz kaynaklarımızdan ayırdığımız pay ise 20 milyonun üzerinde. Kurtarma kazıları çerçevesinde aldığımız katkılarla birlikte 2010 yılı rakamlarımız 30 milyonun üzerine çıktı.”