Rize'de, 6 katlı apartmanın en üst katındaki dairenin penceresinden düşen ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Fatma Nur Havuz'un (4), 4 yıl önce de ağabeyi Harun Havuz'un (4) aynı pencereden düşerek öldüğünün ortaya çıkması üzerine komşu Kadriye Tüfekçi, anne Emine Havuz hakkında suç duyurusunda bulundu.
Olay, dün saat 15.00 sıralarında, Camiönü Mahallesi Menderes Bulvarı'ndaki 6 katlı apartmanda meydana geldi. En üst katta oturan Emine- Medet Havuz çiftinin kızları Fatma Nur, bilinmeyen nedenle pencereden düştü. Fatma Nur, ağır yaralanırken, olayı gören komşular, sağlık ekibine haber verdi. İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlileri, Fatma Nur'u ambulansla Rize Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan Fatma Nur Havuz, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Düştüğü anlar bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilen Fatma Nur'un ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
2015 yılında, Fatma Nur 6 aylıkken, 4 yaşında olan ağabeyi Harun Havuz'un da aynı evin penceresinden düşerek, hayatını kaybettiği ve anne Emine Havuz'un psikolojik tedavi gördüğü ortaya çıktı.
Ailenin komşusu Kadriye Tüfekçi, çocukların ölümünde anne Emine Havuz’un ihmali olduğu iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tüfekçi, “Namaz kılarken bir ses duydum, korna sesi vardı. Herhalde ‘kaza oldu’ dedim, baktım ki bir kişi bağırıyor ‘Abla çocuk düştü’ diye. Ben de kendi çocuğum olur diye düşünerek baktım, sonra Fatma Nur olduğunu anladım. Hemen koşarak aşağı indim. Görenler ambulansı çağırdılar, ambulans geldi. Ambulans geldikten sonra annesi aşağıya indi. Ben ambulansa bindim, Fatma Nur ile birlikte hastaneye gittim, annesi gelmedi, burada kaldı” dedi.
Çocuğun annesinin normal olmadığını öne süren Kadriye Tüfekçi, “Bu olayda ihmali var. Dört sene önce oğlu da aynı şekilde 6’ıncı kattan düştü. Yine aynı olay, aynı durum. Ben bugün savcılığa da gittim, suç duyurusunda bulundum ki burada ihmal var. Anne zaten ilaç kullanıyor, psikolojisi bozuk. Normal bir insan değil, çocuk emanet edilmez. Oğlu düştüğünde söyledik ama kimse dikkate almadı. Hatta ben bunun korkusunu da çekiyordum. Bir hafta önce bana hamile olduğunu söyledi dedim ki ‘Şimdi bir tane yapacaksın, öbürünü atarsın’, aynı bu şekilde ifade mi kullandım. ‘Yok öyle bir şey yapmam’ dedi. Beni sever, lafımı da dinler. Bu anne bir çocuğa bakacak durumda değil. Çocuğa acıdığım için ilgilendim, çocuğa bir şey olmasın diye, öbür oğlan düştüğü için onun korkusu vardı. Doktor çocuğa ilaç verirse nasıl vereceğini bilmiyor, bana gelirdi ben söylerdim nasıl kullanması gerektiğini. Kendi ilaçlarını nasıl kullanacağını bilmez, gelir bana sorar ben söylerdim. Bazen çocuğu evde bırakıp bana gelirdi, kızardım ona. ‘Eve git çocuğu sakın yalnız bırakma, düşer aman dikkat et’ derdim” diye konuştu.
Çocuğunu pencereden düşer diye hiç kollamadığını söyleyen Tüfekçi, “Öbür çocuk düştüğünde eşini uyardım, 'Dikkat edin, 6'ncı katta oturacak bir insan değil ya birinci kata taşın ya da buradan çık’ dedim. Apartman sakinleri olarak hep gözlüyorduk. Dört sene önce olan olay tekrarlandı, acı bir olay, bir anne olarak ben daha çok perişan oldum” ifadelerini kullandı.