Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, sanal para birimi "bitcoin" ile ilgili olarak "farklı" açıklamalarda bulundu. Şimşek'in, "Bitcoin, finans tarihinin en büyük balonu olan lale çılgınlığını geçmiş. Bu spekülasyondan uzak durmalı" uyarısında bulunduğu bitcoini Ertem ise "Devrim" olarak niteledi.
Cemil Ertem'in bugün (14 Aralık 2017) Milliyet’te yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
“(...) Dolar demişken; o da can çekişiyor. Joseph Stiglitz istediği kadar 'Bitcoin’in bir anlamı yok, hemen yasaklanmalı' falan desin. Bitcoin gibi kripto para birimlerini temellendiren Blockchain veri tabanı ve teknolojileri, dünya finans sisteminde ve sermaye piyasalarında (borsalarda) dolar bazlı konvansiyonel işlemlerin yerini almaya başlıyor. Bir merkezileşmiş otoriteye bağlı olmadan sonsuz şifrelenmiş işlemi konsolide eden ve takibini sağlayan bu sistem, bugün Bretton-Woods sistemini ve ABD’nin merkezi otorite olarak denetimini aşan bir küresel devrimdir. Çok yakında bütün ülkeler, bu şifrelenmiş işlem takibini sağlayan ticari-elektronik veri tabanlarını ve bunun genel ve yerel değişim araçlarını (Bitcoin'leri) geliştireceklerdir. Ama ABD de kendi sistemini inkâr etmek zorunda. İşte Nasdaq, Bitcoin vadeli kontratları işleme açıyor.
2018’de doların hem bu yeni teknoloji değişim araçları karşısında hem de geleneksel altın gibi araçlar ve yerel paralar karşısında nasıl eridiğini göreceksiniz. Şu an dünyada en güvensiz iki değişim aracı, Bretton Woods sisteminin çöken iki kardeş parası dolar ve euro’dur. Çünkü bunların arkasındaki siyasi ve iktisadi sistem çökmüştür.
Ancak bütün bunlara rağmen bu çöken sistemin iktisadi kurumlarının ürettiği günlük dili kullanarak, Keynes’in bile zamanında yerin dibine soktuğu iktisat teorilerini savunanlara artık söylenecek tek bir bilimsel iktisat sözcüğü bile yoktur. Onlara, yalnız dün İstanbul’da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı liderler zirvesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın konuşmalarını bir kez daha dinlemelerini öğütlerim. Bu konuşmalara bakıp iktisadi olarak nerede durduklarını bulabilirler.
Sonuç: Hem neoliberal ezberleri savunup hem de tam şimdi Filistin’in yanında, Kudüs’ün yanında olamazsınız. İktisadı bize teknik, aptal bir 'bilim' gibi yutturmayın, bizi de aptal yerine koymayın. Sizin tercihinizi biz biliyoruz!”