İki kadın, iki acı, iki ölüm ve kocaman bir ‘soru’n

İki kadın, iki acı, iki ölüm ve kocaman bir ‘soru’n

- Yasin Bozdemir

     

     [email protected]

 

Zeynep Altıok Akatlı, Madımak Katliamı’nda ölen 35 candan biri olan babası Metin Altıok ve tüm ‘’can’’lar için adalet ararken –ki bu ülkede adalet ne yazık ki hep aranır- şöyle bir soru sormuştu, ‘’Sizin hiç babanız yandı mı?..’’

Bilenler, hatırlar az önceki üç noktanın bir devamı var!
 
Ama önce Oya Eronat.
 
Oya Eronat, 3 Ocak 2008 yılında Diyarbakır’da bir dershanenin önünde patlatılan bomba sonucu ölen 7 kişiden biri olan 17 yaşındaki oğlu Eren Şahin’i bir terör saldırısı sonucu kaybetti.
 
Zeynep Altıok Akatlı, iki gün önce TBMM Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini Araştırma Komisyonu’ndaydı. Ve oturduğu masanın tam karşısında Oya Eronat vardı. Eronat’ı o Meclis’e ve o komisyona getiren şey ne ise Zeynep Altıok Akatlı’nın da o masaya oturmasına neden olan şey oydu.
 
Buraya kadar o üç noktanın devamını hatırlamayanlar için hatırlatmak isterim. O soru cümlesi, ‘’Sizin hiç evladınız öldü mü?’’ sözleriyle devam ediyordu.
 
Oya Eronat, o masada Zeynep Altıok Akatlı’ya, ‘’Hiç Aziz Nesin’i kendi kafanızda sorguladınız mı? 'Keşke Aziz Nesin konuşmasaydı da babam ölmeseydi' dediniz mi'' derken ertesi gün bunun ‘’gayet insani’’ bir soru olarak sorduğunu söyledi.
 
Buraya kadar iki kadını, iki ölümü ve bir soruyu okudunuz.
 
Ve kocaman bir ‘’sorun’’la başbaşayız…
 
Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı Bana Bir Şeyhler Oluyor adlı oyunundan bir sahneyle bitirelim. Altan Erkekli anlatıyor,‘’Zulüm kimse zalimlik yapmayınca biter, mazlumlar dahil’