İkisi de Kara Harp Okulu’ndan arkadaştı. İkisi de 1981 mezunuydu. Dostular, sırdaştılar… Devre arkadaşlıkları emekliliklerinde de sürdü. Yetmedi, sonsuzlukta da buluştular. Tanrı ayrı kalmalarına izin vermedi. Cemal Subaşı / Tempo24Emekli Kr. Plt. Alb. Süleyman Kıyak, hafta sonu Bolu’da buz bulutuna girdiği için düşen Sağlık Bakanlığı’na ait 2005 model Eurocopter 135’in helikopterinin kaptanıydı. Sonsuzluğa karlı dağlardan uçtu. Arkadaşı Engin Sül ise yıllardır hastaydı. Mücadele ediyordu. İyileşip arkadaşlarının yanına dönmek en büyük arzusuydu. Dönem arkadaşı Süleyman Kıyak’ın vefatı onun da son gün oldu. Öyle ya, arkadaşını yalnız bırakamazdı… Ne günler geçirmişlerdi oysa; ilk sevgili, ilk kaçamak, evlilik, babalık, terfi… İlklerin hepsini birlikte yaşamış, dünya dertlerini omuz omuza aşmışlardı. ‘İlk’ler kadar, ‘son’ da önemliydi. Onu da birlikte aşmaya kararlıydılar. Aştılar da… Hem de aynı gün. Emekli Kr. Plt. Alb. Süleyman Kıyak’ın cenazesi 2 Şubat 2009 Pazartesi günü saat 10’da öğle namazı sonrası defnedilmek için GATA’dan alınıp Kocatepe Camii’ne getirildi. Camide onu arkadaşı Engin Sül bekliyordu. İkisinin de namazı birlikte kılındı. ‘Nasıl bilirdiniz’ diye soruldu; ikisi için de. ‘Hakkınızı helal ediyor musunuz’ diye soruldu; ikisi için de… Kıyak ve Sül birbiriyle helalleşmedi. Çünkü onlar, zaten birlikteydiler. Birlikte Ankara / Karşıyaka Mezarlığı’na doğru yola koyuldular. Oradan sonsuzluğa uçtular. Kim bilir, belki de oralardan buralara bakıp, ‘ne günlerdi ama’yı yad ediyorlardır.