Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü'nü sürdürürken 18 Mart 2010’da hayatına son veren Prof. Erdoğan Büyükkasap’ın intiharı, ‘Erzincan’daki Ergenekon’ davasını kurgulamakla suçlananların yargılandığı davayla yeniden gündeme geldi. Dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in cemaat soruşturması yürütürken "Ergenekon terör örgütü"yle suçlanarak tutuklandığı ‘Erzincan’daki Ergenekon’ davasında gizli tanıklık yapan Abdulvahap Güllü’nün (Gizli tanık Erzincan) Cihaner’in tutuklanmasından yaklaşık 4 ay önce yaptığı bir görüşmede Büyükkasap’ın da adını verdiği ortaya çıktı.
Dava dosyasına yansıyan 23 Ekim 2009’a ait tutanaklara göre; Erzincan'da Gülen cemaati bünyesinde faaliyet gösteren Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir, gizli tanık Abdulvahap Güllü'nün kendisiyle yaptığı görüşmeyi gizlice kaydetti. Demir, daha sonra bu ses kaydını, cemaat soruşturması yürütürken İlhan Cihaner'i Erzincan Başsavcılığı'ndaki makamını basarak gözaltına alan ve Ergenekon üyeliği iddiasıyla tutuklatan Savcı Osman Şanal’a teslim etti. Cihaner'in Erzincan'daki cemaat soruşturmasında gözaltına aldırdığı bütün isimleri serbest bırakan Savcı Osman Şanal, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından, 18 Temmuz'da "FETÖ üyesi olduğu" suçlamasıyla tutuklandı.
FETÖ operasyonu kapsamında 23 Nisan 2016'da tutuklanan Ahmet Demir'in, 2009'da gizlice kaydederek dönemin özel yetkili savcısı Osman Şanal'a teslim ettiği kayıtlara göre, gizli tanık Abdulvahap Güllü, Prof. Erdoğan Büyükkasap’ın, MİT mensubu olduğunu ileri sürdüğü üç kişiyle tanışması için aracılık yaptığını söylüyor. Büyükkasap'ın, Cihaner’in tutuklanmasından yaklaşık bir ay sonra lojmanında kendisini asarak intihar ettiği açıklanmıştı.
Abdulvahap Güllü ve Ahmet Demir, 2016’da başlatılan soruşturmada şüpheli sıfatıyla verdikleri ifadede 2009’daki görüşmede yer alan “Latif” isimli üçüncü kişinin kim olduğunu hatırlamadıklarını öne sürmüşlerdi. İlhan Cihaner’in makamını basarak gözaltına alan dönemin TEM Şube Müdürü Murat Günbeyi ile beş gizli tanık ve Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir hakkında ‘Erzincan’daki Ergenekon’ davasını kurguladıkları iddiasıyla 14 yıl ila 39 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
Abdulvahap Güllü, Ahmet Demir ve ‘Latif’ isimli şahıs arasında geçen görüşmenin tutanakları şöyle:
‘Erzincan’daki Ergenekon’ olarak bilinen, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve bir grup asker ile üç MİT yöneticisi ve görevlisinin yargılandığı davayı kurgulamakla suçlanan Erzincan Emniyet Müdürlüğü eski TEM Şube Müdürü ve beşi gizli tanık yedi kişi hakkındaki iddianame, 17 Haziran 2016’da Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Sanıklar hakkında ‘FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak’, ‘üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’, ‘iftira’, ‘yalan tanıklık’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’, ‘kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçlarından 14 yıl ile 39 yıl arasında hapis cezası isteniyor.
Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde örgütle ilgili şu ifadeler yer aldı:
“FETÖ/PDY adlı yapılanma, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7. Maddelerinde ifade edilen, Anayasa’da belirtilen, Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir.”
İddianamede ‘Erzincan’daki Ergenekon’ kovuşturmasını dönemin Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal ile birlikte yürüten Erzincan Emniyet Müdürlüğü eski TEM Şube Müdürü Murat Günbeyi, Ahmet Demir, gizli tanıklar İbrahim Baydaş (Gizli Tanık Ethem), Kemal Günay (Gizli Tanık Can), Yasin Güllü, Hüseyin Rıdvan Güllü (Gizli Tanık Kalem) ve Abdulvahap Güllü (Gizli Tanık Erzincan) sanık olarak yer alıyor.
İddianamede şüpheli gizli tanıkların ifadeleri için “Dedikodu niteliğinde olduğu, abartılı ve kasıtlı oluşturulmuş sorulara verilmiş, birbirinin tekrarı cevaplar niteliğinde olduğu, ifade verenlerle, aleyhine ifade verilenler arasında kişisel husumetten kaynaklanan kızgınlık, kin garaz gibi duyguların altında verildiği izlenimi doğurduğu” değerlendirmeleri yapılıyor. Savcı iddianamede “Sanıklar gizli tanık yapılmak suretiyle gerçeğin ortaya çıkmasına engel olunmuş, müştekilerin adil yargılanma hakları ihlal edilmiştir” dedi.
İddianamede, Ahmet Demir’in Osman Şanal’a teslim ettiği gizli çekim kayıtlarıyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Görüşme içerikleri gözetildiğinde, söz konusu görüşmelerden bir kısmının mağdur İlhan Cihaner’in tutuklandığı 17 Şubat 20190 tarihinden sonraki bir tarihte, bir kısım konuşmaların da bu tarihten önce yapıldığı, değişik tarihlerde yapılan konuşmaların teknik imkânlar kullanılmak suretiyle bir araya getirildiği, konuşmaların içerikleri bir bütünlük oluşturmadığı, şüpheli Ahmet Demir tarafından Erzurum Cumhuriyet savcılığına vermiş olduğu dilekçe ve ifade beyanı içerikleri ile konuşma içeriklerinin büyük bölümünün benzer nitelikte olduğu, bir konudan başka bir konuya atlamak suretiyle oluşturulan konuşma içerikleri gözetildiğinde, şüphelilerden Murat Günbeyi’nin öncülüğünde ve diğer şüpheliler Ahmet Demir ile Abdulvahap Güllü’nün eylem ve fikir birliği içinde mağdurlar İlhan Cihaner, Saldıray Berk ile müştekiler K.Ü, S.B.İ, Ş.D aleyhine olacak şekilde yönlendirici sorular sorulmak suretiyle alınan cevaplardan oluşan konuşma içerikleri bir araya getirilmek suretiyle sahte delil üretildiği anlaşılmıştır…”
Rektör Prof. Dr. Büyükkasap'ın, Cihaner’in tutuklandığı 16 Şubat 2010 tarihinden yaklaşık bir ay sonra, 18 Mart 2010’da Eğitim Fakültesi yerleşkesindeki lojmanında iple ile kendisini asarak 48 yaşında yaşamına son verdiği açıklanmıştı. Dönemin Erzincan Valisi Abdülkadir Demir, “İntihar sebebiyle ilgili herhangi bir tespitimiz yoktur. Bir not bırakmış. Notta sadece ailesine ve çocuklarına selam söylemiş. Bunun dışında bildiğimiz bir olay yok” demişti.
Büyükkasap hakkında, intihardan önce kalorifer alımlarında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldığı haberleri de kamuoyuna yansımıştı.
Darbe girişiminin ardından "cemaat talimatıyla iddianame hazırladığını" itiraf eden savcı Ferhat Sarıkaya'nın "yolsuzlukla" suçlayarak tutuklattığı Van 100. Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı da cezaevinde intihar etmişti.
Cemaat itirafçısı Savcı Sarıkaya 'Enver Arpalı cinayeti'nin faili olarak da sorgulanmalı!
Yargıtay 11’nci Ceza Dairesi, 13 Kasım 2015’te, daha sonra CHP milletvekili olarak parlamentoya giren İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Berk‘in de aralarında bulunduğu 14 sanığın ‘Ergenekon terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığı davada beraat kararı verdi. Yüksek mahkeme hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle başta dönemin özel yetkili savcıları Osman Şanal ve Taner Aksakal olmak üzere yargı mensupları ile kamu görevlileri hakkında HSYK’ya suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Şanal 15 Temmuz darbe girişiminden üç gün sonra, Aksakal da beş gün sonra "FETÖ üyeliği"yle suçlanarak tutuklandı.