İki vekilden Başbakan Yıldırım'a Diyarbakır Newroz'unda öldürülen genç için soru önergesi

İki vekilden Başbakan Yıldırım'a Diyarbakır Newroz'unda öldürülen genç için soru önergesi

HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’daki Newroz kutlamaları sırasında Diyarbakır Newroz’unda polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut için Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.

Olay görüntülerinde Kemal Kurkut’un elinde çanta olmadığı, üzerinin çıplak olduğu göründüğünü dikkat çeken Tanrıkulu, “Elinde çanta olmayan ve üzeri çıplak bir kişinin ‘Çantamda bomba var’ diye bağırdığı gibi inandırıcılıktan uzak bir açıklama neden yapılmıştır” diye sordu.

Çelik de valilik tarafından yapılan ilk açıklamayı hatırlatarak "Yapılan gerçek dışı açıklama bir hata mıdır yoksa infazın gizlenmesine yönelik kasıtlı bir çaba mıdır" sorusunu yöneltti.

HDP Sözcüsü Osman Baydemir de öldürülen Kemal Kurkut için HDK, DTK, DBP ve TJA ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Baydemir, Kurkut’un öldürülmesinin bir yargısız infaz olduğunu savundu. Baydemir, "Başbakan’a sesleniyorum: Siz Newroz’a katılan yüz binleri görmediniz çünkü bu halkı tanımıyorsunuz. Peki bu cinayeti de görmeyecek misiniz? İçişleri Bakanı sizin bakanınızdır. Biz HDP olarak bu cinayetin peşini asla bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

Çelik: Polisin kontrolsüzce hareket ettiğinin göstergesi değil midir? 

Çelik’in sorduğu sorular şöyle:

Polisler hangi yasadan hangi yetkiden güç alarak herkesin gözü önünde bedeninin yarısı çıplak olan bir gence yönelik böyle bir ölümü gerçekleştirebilmişlerdir?

En temel insan hakkı olan yaşama hakkının ihlal edildiği bu olay ile ilgili olarak yürütülen soruşturmanın akıbeti nedir? Kemal Kurkut’un öldürülmesiyle ilgili olarak kimin ya da kimlerin ifadesi alınmıştır?

Kemal Kurkut’un olayın gerçekleştiği bölgenin 300 metre gerisinde çantasını yere bırakması ve üstündeki kıyafetlerini çıkararak bir elinde bıçak ve bir elinde pet şişe su ile polis arama noktasına doğru koşmasına neden olan bir nevi sinir krizi halinin oluşmasında üstünü aramak isteyen ve kışkırtıcı davranış içinde olan bazı polislerin olduğu yönünde elinizde bilgi var mıdır?

Polis arama noktasına 10 metre kala 30 kadar sivil polis tarafından aynı anda fark edilen Kemal Kurkut’un o sırada yarı çıplak halde bıçağı kalbine doğru tutarken “vurun beni” diye bağırması karşısında amir dahil olmak üzere bazı polislerin “ateş etmeyin” diye bağırmasına rağmen bazı polislerin “bırakın kendine saplasın” dediği bir ortamda bazı polislerin doğrudan üzerine ateş etmeye başlaması polisin kontrolsüzce hareket ettiğinin göstergesi değil midir? Bu konuda gerekli soruşturma yürütülecek midir?

Polis kamerası tarafından çekilen bütün görüntüler savcılığa ulaştırılmış mıdır? Emniyet kendi bünyesinde bir soruşturma başlatmış mıdır? 

Bölgede bulunan mobese kameraları sonucu bu olayda ihmali ve sorumluluğu bulunan polisler hakkında yargı sürecini başlatmayı düşünüyor musunuz?

Valilik tarafından ilk yapılan açıklamalarda Kurkut’un intihar bombacısı olduğu yönünde gerçekleri örtmeyi hedefleyen açıklama hakkında ayrıca bir soruşturma yürütülecek midir? Yapılan gerçek dışı açıklama bir hata mıdır yoksa infazın gizlenmesine yönelik kasıtlı bir çaba mıdır? 

Newroz kutlamalarının başladığı ilk saatlerden itibaren alandaki bazı polislerin en ufak olayda bile yurttaşlara yönelik tansiyonu yükseltici davranışlar sergilediği görülmüştür. Gelecekte benzer toplumsal etkinlik ve olaylarda polislerin insan hayatını riske sokabilecek refleksler ve tepkiler gerçekleştirmesi ihtimali karşısında ne tür önlemler almaktasınız?

2002 – 2017 yılları arasında güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması sebebiyle öldürülen yurttaş sayısı kaçtır?

Kemal Kurkut’un cenazesine belediye tarafından araç ve çadır verilmemesinin sebebi nedir?

Cenaze işleminde yapmak zorunda olduğu birçok görev ve sorumluluğu yerine getirmediği için Battalgazi (Malatya) Belediyesi hakkında başlatılmış herhangi bir soruşturma var mıdır? 

22.03.2017 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yer alan: ‘Almanya Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Matthias Machining tarafından soru önergesine verilen yanıtta Türkiye'deki insan hakları durumunun silah satışının gerçekleşmemesi kararında önemli rol oynadığı kaydedildi. Yanıtta Alman hükümetinin, Türkiye'deki darbe girişiminden bu yana silahların özellikle Kürt sorunu ve diğer iç problemleri bastırmak için halka karşı kullanılmasından endişe ettiği vurgulandı.’ haberindeki iddia doğru mudur? 

Tanrıkulu: Etkisiz hale getirilebilecekken neden öldürüldü?

Tanrıkulu, öldürülen genç için şu soruları sordu:

Elinde çanta olmayan ve üzeri çıplak bir kişinin “çantamda bomba var” diye bağırdığı gibi inandırıcılıktan uzak bir açıklama neden yapılmıştır?

Elinde bir bıçak bulunan Kemal Kurkut, sağ yakalanabilecekken, alandaki yüzlerce polis tarafından etkisiz hale getirilebilecekken neden öldürülmüştür?

Olaydan sonra polislerin çevrede bulunan gazetecilerin fotoğraf makinelerindeki görüntüleri sildirdiği iddiası doğru mudur?

Olay yerinde polislerin görüntülerin silinmesi ile yetinmediği, hafıza kartlarına format atılmasına zorlandığı iddiası doğru mudur?

2002 - 2017 yılları arasında yıllar bazında 22 Mart tarihi itibariyle Türkiye genelinde illere ve ilçelere göre vatandaşlar polisler tarafından hangi gerekçelerle öldürülmüştür?

Öldürme olayları akabinde kaç polis hakkında soruşturma başlatılmıştır? Başlatılansoruşturmaların kaçı takipsizlik ve soruşturmaya gerek olmadığı kararıyla sonuçlanmıştır?

Kaç soruşturma sonrasında dava açılmıştır? Davaların yıllara göre dökümü nedir?

Baydemir: Bu cinayeti görmeyecek misiniz?

Baydemir’in açıklaması şöyle:

Newroz kutlamasına ortak olmak için Malatya’dan gelen Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Kemal Kurkut, Newroz alanına 300 metre kala katledildi. Kabul edilemez buluyoruz. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Newroz alanında görevli bulunan görevlilerin ve görgü tanıklarının gözü önünde gerçekleşti bu olay. Evrim Alataş caddesi üzerinde kurulan 4 nolu Güvenlik kapısı olarak tabir edilen mıntıkada gerçekleşmiştir. Olayın vuku bulduğu saat 8 - 8.30’dan bu dakikaya kadar HDP olarak ve bileşenler olarak takipçisiyiz. Hakikatin açığa çıkarılmasının çabası içinde olduk. Ve şu anda hakikat açığa çıktı. Söz konusu saldırı bir yargısız infaz, bir cinayet. Neredeyse bedeninin yarısı çıplak bir insanın derdest edilme şekli asla ölüm olamaz.

"Kemal Kurkut, Newroz'u gerçekleştirtmemek için mi öldürüldü?"

Olayın gerçekleştiği ilk saatte Diyarbakır Valisi ile temasa geçtik. Kaygılarımızı, endişelerimizi ve öngörülerimizi paylaştık. Dün de valiyle yaptığımız görüşmede bu cinayetin faillerinin derhal görevden el çektirmelerini ve tutuklanmalarını talep ettik. Karanlıkta bırakılan her cinayet yeni cinayetlerin habercisi, faşizmin hazırlayıcısıdır. Bu olayın takipçisi olacağız. 

Bu cinayetin, bu yargısız infazın esas amacı Newroz’u gerçekleştirmemeye yönelik bir provokasyon muydu? Sabah 8’den Newroz’un dağılacağı ana kadar bütün kitleye, alana, platforma konuşmalara dair bütün o zorlamalar, tahrik etmeler; amaç Diyarbakır halkına Newroz’u yaşatmamak mıydı? Bu olayın aydınlığa kavuşması demek 2 yıldır bu topluma, bu coğrafyaya dayatılan hukuksuzluğun kökeninin de bulunması anlamına gelir. 

Söz konusu olan iddia edildiği gibi bir canlı bomba değil Newroz’a katılan bir kişiye olan kin ve öfkenin kurşunla kusulmasıdır.

"Başbakan'a sesleniyorum: Bu cinayeti görmeyecek misiniz?"

Başbakan’a sesleniyorum: Siz Newroz’a katılan yüz binleri görmediniz çünkü bu halkı tanımıyorsunuz. Peki bu cinayeti de görmeyecek misiniz? İçişleri Bakanı sizin bakanınızdır. Biz HDP olarak bu cinayetin peşini asla bırakmayacağız. 

Cinayet kadar vahim olan bir husu da şudur: Cenaze Malatya’ya götürüldü önce morgun içindeki su kesildi, cenazenin taşınacağı araç tahsis edilmedi, ailenin imkanları vekillerin çabasıyla cenaze işlemi engellenmeye çalışıldı. Cenazenin defni için hazırlanan mekana defnine izin verilmedi. Bunun adı insanlıktan nasibini almamış olmaktır. Milletvekillerimiz Alican Önlü ve Behçet Yıldırım dün gün boyu aile ile birlikteydi ve bütün bu hususlara tanıklık ettiler.

"Newroz'da korku kefeni yırtılmıştır"

Temel amaç Newroz’u engellemekti. Newroz coşkusunu provoke etmekti. Sabahın erken saatlerinden dağılıncaya kadar bütün o provokasyonları, bütün hukuki ahlaki değerleri yok sayan yönelimleri yok sayan, metanetle Newroz’a sahip çıkan 100 binlerce Diyarbakır halkına ve Newroz’u Türkiye’nin 4 bir yanında kutlayan halklarımıza teşekkür etmek istiyoruz. Bir ölü toprağını, korku kefenini bu toplumu sarmaya çalışanlara karşı korku kefenini yırtanlara tekrar teşekkür ediyoruz. Ayrıca keşke Newroz alanında olsaydım diyen tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. Tüm halkımız engellemelere rağmen 2 yıllık yıkım politikalarına hayır dediler. Yıkım politikalarının çözüm olmayacağını haykırdılar. 

Newroz alanını dolduranlara dünyada yaşayan 40 milyon Kürde moral ve motivasyon kaynağı oldukları için teşekkür ediyorum. 2017’nin açtığı yol barışın ve huzurun yolu olacaktır. 

Bi van hestan ez careke din ez ew kesên ku beşdarî Newrozê bûne spasiya wan dikim. Em wek HDP, bi rêzdarî bi coşa Newrozê we silav dikin. Em bi bîr û bawer in, ev rêya ku hate vekirin wê riya çareseriyê ye. Her wiha yê ku Newroz di sulhê de, aşitiyê de derbas kirin, ez spasiya wan dikim.