İkisi Aydın'da yakalandı; iki DHKP-C'li daha aranıyor

İkisi Aydın'da yakalandı; iki DHKP-C'li daha aranıyor

İstanbul’daki Sabancı Center’da 9 Ocak 1996’da gerçekleştirilen Özdemir Sabancı cinayetinin 3 failinden biri olan ve 20 yıldır aranan İsmail Akkol ile “DHKP-C bombacısı” olduğu öne sürülen beraberindeki Fadik Adıyaman’ın önceki gün Aydın’ın Söke İlçesi’nde yakalanmalarıyla ilgili detaylar ortaya çıktı. İddiaya göre, 15 gün önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Yunanistan’daki İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman’ın Türkiye’ye sızacakları bilgisini elde etti. Çoğunluğu sahil kesimindeki yerleşim yerlerinde olmak üzere, 20 Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü uyarıldı. Akkol ile Adıyaman’ın yanı sıra DHKP-C’li Bilgehan K. ile Şerif T.’nin de Türkiye’ye sızdıkları tahmin ediliyor. Yakalanan İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman ile polis tarafından her yerde aranan Bilgehan K. ve Şerif T.’nin hedefinde İstanbul ve Ankara’nın olduğu öne sürüldü.

 

350 polis görev aldı

 

Habertürk'ten Neşet Dinçkaya ve Durmuş Ali Kılınç'ın haberine göre, suikast ve bombalama eylemleri için Türkiy’ye sızmaya çalışacakları belirlenen İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman’ın botla ülkeye gelebilecekleri sahil noktaları tespit edildi. İzmir’in Seferihisar, Çeşme, Urla, Dikili, Foça; Balıkesir’in Ayvalık; Muğla’nın Bodrum; Aydın’ın Kuşadası, Didim ve Söke ilçelerinin de aralarında olduğu birçok sahil noktasında toplam 350 istihbarat polisi görevlendirildi. Ellerinde Akkol ile Adıyaman’ın son çekilmiş fotoğrafları olan polisler, neredeyse 24 saat boyunca mesai yaptı.

 

100 kişiye fotoğraf eşleştirmesi

 

12 gün boyunca çalışma yürüten ekipler, İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman’a benzeyen 100 kişinin fotoğraf eşlemesini yaptı. Bu kişilerden bazıları gözaltına alındı. Son fotoğraf eşleşmesi sonucu Söke Otogarı’nda gözaltına alınan ‘Zeynel Abidin Gümüş’ ve ‘Hatice Çalışkan’ sahte kimlikli kişilerin, İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman olduğu belirlendi.

 

Botla Didim’e, taksiyle Söke’ye

 

Polis, Söke Otogarı’ndaki güvenlik kamerası incelemelerinde ve bölgede yaptığı araştırmalarda, Akkol ile Adıyaman’ın gece yarısı botla Didim sahiline geldiklerini, geceyi burada geçirdikten sonra sabah saat 08.30 sıralarında taksiyle Söke’ye ulaştıklarını tespit etti. Saat 09.20 sıralarında bir işyerine girerek ısıtıcı aldıkları belirlenen Akkol ve Adıyaman’ın, daha sonra Söke Otogarı’na gittikleri görüldü.

 

 

Tashihli sahte kimlikler

 

İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman’ın sahte kimliklerindeki hatalar dikkat çekti. Fadik Adıyaman için ‘Hatice Çalışkan’ adına düzenlenen sahte kimlikte ‘Çalşkan’, doğum yeri hanesinde de soyadı gibi ‘Adıyaman’ yazıldığı görüldü. Emniyete çağrılan ve “kimliğini kaybetmediğini veya çaldırmadığını” söyleyen Çalışkan, daha sonra serbest bırakıldı. İsmail Akkol için ‘Zeynel Abidin Gümüş’ adına hazırlanan ve Avusturya’nın Salzburg şehrinde verildiği notu düşülen sahte kimliğin arka yüzünde ise ‘Muavin Konsolos’ ismi olarak Pınar yerine ‘Pınr’ yazdığı görüldü.

 

Akkol’a DNA testi

 

Yakalandıkl arı Söke’den Aydın Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürülen DHKP-C’li İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman, dün sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında sağlık kontrolünden geçirildi. 2 zanlı, emniyete giriş-çıkışlarında “Berkin Elvan ve Dilek Doğan’ın intikamı alınacak” şeklinde slogan attı. Akkol’un daha önce poliste hiç parmak izi olmaması nedeniyle eşleştirme yapılamadığı belirtilirken, kimlik tespiti için DNA testi yapılmasına karar verildi. Akkol’dan, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde DNA örneği alındığı öğrenildi. Numunenin, Akkol’un annesinden alınan örnekle karşılaştırılacağı belirtildi. İkilinin yakalandıkları operasyonu yürüten Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bir ekip de bilgi almak üzere Aydın’a gitti. Aydın’daki işlemlerinin ardından 2 zanlının İstanbul’a sevk edilebilecekleri bildirildi.

 

Sabancı Suikasti sorulmadı

 

İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman’ın avukatı Oya Aslan, suç bölgesi Aydın olmadığı için müvekkilerine Özdemir Sabancı cinayetıyla ilgili soru sorulmadığını söyledi. Aslan, müvekkillerine gözaltı sırasında ve sonrasında “işkence yapıldığını” öne sürdü.