T24 - Genetik olarak biri melez diğeri Avrupalı olan bir çift, ikiz bebek sahibi olursa, bebeklerin farklı ırkları temsil etmesi 500'de bir vuku bulan bir olasılık olarak hesaplandı.Leo ve Hope, ikiz kardeşlerBundan 50 yıl önce, farklı ırklar arasında beraberliklere çok az rastlandığı bir dönemde, bu tip ikiz bebekler neredeyse hiç duyulmamış vakalardı. Ancak ırklar arası birliktelik arttıkça, farklı ırktan ikiz kardeşlerin doğabileceği gerçeği artık eskisi kadar yadırganmıyor. İngiltere'de her yıl yaklaşık 12 bin ikiz doğumuna tanık olunuyor. Bunlar arasında sayıları çok az olsa da, ten renkleri farklı ırkları temsil eden ikizler de var. Elbette, bu durum sadece ayrı yumurta ikizleri için geçerli.Örneğin Shirley Wales, biri siyah diğer beyaz ikiz bebekleri olan West Yorkshire'lı İngiliz bir kadın. Shirley'nin babası, melez. Çocuklarının babası ise beyaz.Kendisi siyah olan anne, oğlu Leo'nun siyah, kızı Hope'un ise beyaz tenli oluşu karşısında bazen kendisinin de hayrete düştüğünü itiraf ediyor.Ama kızının dış görünümü bir beyazdan farklı olmasa da, onu yetiştirirken karışık ırk olduğu bilincini vermeye özellikle dikkat edeceğini söylüyor, ''Hope'un kimliği ile gurur duymasını isterim.'' diyor.Glasgow'da yaşayan benzer bir ailenin 12 yaşındaki kızı olan Moesha ise, genetik farklılıkların duygusal ve psikolojik faktörlerine ışık tutan bir içtenlikle, ''Ben de siyah doğmak isterdim.'' diyor. Moesha ve Ebony Glasgow'da yaşayan ikizler Moesha, beyaz. İkiz kardeşi Ebony ve annesi Stacey ise, siyah. Moesha, kızkardeşi ve annesi gibi siyah doğmadığı için bir aidiyet bunalımı yaşadığını, okulda diğer öğrencilerin tacizlerine maruz kaldığını belirtiyor. Anne Stacey, ''Kızım kendini bizden hissetmediğini söylüyor. O da babasının rengini almış. Kendisine bunu hep söylüyorum.'' diyor. Halihazırda, İngiltere'de doğan her 10 bebekten birinin anne-babası farklı ırklardan geliyor. Dolayısıyla aynı aile içinde -ikiz bebekler dahil- farklı ten renklerinin zaman içerisinde giderek daha az garipseneceği düşünülüyor. Buna koşut, toplumsal algıların da nesilden nesilden evrim geçireceği düşünülüyor.