Avrupa Birliği, 2050'de karbon nötr hale gelme hedefine yönelik olarak bir dizi iklim değişikliği yasası çıkarılacağını ilan etti.
AB üyesi 27 ülke ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmak üzere 10'dan fazla yasa tasarısı açıklandı.
Bunlar arasında uçak yakıtlarının vergilendirilmesi, petrol ve dizel arabaların satışının 20 yıl içinde yasaklanması gibi tedbirler var.
Ancak bu önerilerin nihai şeklini alması için müzakerelerin aylarca sürmesi bekleniyor.
"Karbon nötr olmak", bir kişi veya kurumun saldığı sera gazlarını dengelemek ve net olarak sıfır sera gazına ulaşabilmek için, salınan sera gazı miktarına eşdeğer sera gaz salımına engel olacak projeler gerçekleştirmesi anlamına geliyor.
AFP'ye konuşan kaynaklar, önerilerle ilgili son değişiklikler yapılırken, AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nda bazı ciddi çatışmaların yaşandığını ifade etti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Şimdi harekete geçerek bazı şeyleri farklı yapabilir… Ve daha iyi, daha sağlıklı ve daha müreffeh bir gelecek seçebiliriz" dedi.
Komisyon başkanı, "Sadece kendi kuşağımızın değil çocuklarımızın ve torunlarımızın da iyiliğini güvenceye almak bizim kuşağa düşen bir görev. Avrupa bu konuda liderliğe hazır" diye konuştu.
Sunulan önlemlerin AB içindeki uçuşların fiyatının yanı sıra konutların doğal gaz faturalarının da artmasına neden olması bekleniyor. Konutların yalıtımı konusunda maddi yardım sunulacağı belirtiliyor.
AB iklim politikalarından sorumlu Frans Timmermans, bu konuda hem yurttaşlara hem de sanayicilere görev düştüğünü belirterek "Bunu iyi amaçlar için yapıyoruz. İnsanlığa mücadele şansı vermek için yapıyoruz" dedi.
Havayolu şirketleri ile otomotiv imalatçılarının yanı sıra, sanayide kömürün önemli bir yer tuttuğu Doğu Avrupa ülkelerinin de bu planlara tepki göstermesi bekleniyor.
Reuters'a konuşan bir AB diplomatı, paketin başarısının gerçekçi ve sosyal bakımdan adil olmasına, ekonomik dengeleri de bozmamasına bağlı olduğunu belirterek, "Amaç, ekonomiyi durdurmak değil yeni bir seviyeye çıkarmak" dedi.
AB'nin iklim değişikliğine karşı sunduğu en kapsamlı önlemler olarak nitelenen paket, karbon salımının 2030'a kadar 1990 seviyesinden yüzde 55 aşağı çekilmesi hedefine istinaden 'Fit for 55' (55 için uygun) adıyla anılıyor.
AB, 2019'da yüzde 24 seviyesine ulaşmıştı.
Pakette yer alan bazı öneriler şöyle:
AB Komisyonu, 2030'a kadar karbon emisyonunu yüzde 55 azaltma hedefine dair yol haritasını geçen Eylül ayında açıklamış, AB'nin 1,8 trilyon Euro tutarındaki uzun vadeli bütçesinin en az yüzde 30'unun iklimle ilgili önlemlere harcanacağını açıklamıştı.
Bu hedef ve önlemler, iklim değişikliğine karşı mücadele kapsamında başta karbondioksit (CO2) olmak üzere atmosferde kirlenmeye yol açan emisyonun azaltılması yönünde küresel çabaların bir parçası.
2016'da imzalanan Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin sınırlı tutulması için küresel ısınmanın 2 santigrat derecenin altında ve tercihen 1,5 derece ile sınırlanmasını hedefliyor.
Matt McGrath, BBC Çevre Muhabiri
12 aşamalı bu plan oldukça kapsamlı ve her Avrupa vatandaşını yaşamının her alanında etkileyecek boyutta. Hedef büyük olduğu için kapsamı da geniş.
1990'dan 2019'a kadar AB karbon emisyonunu yüzde 24 azaltabildi. Önümüzdeki 9 yıl içinde ise yüzde 31 azaltma hedefi getiriyor.
2050'de net sıfır karbon hedefine ulaşmak için bunun yapılması gerekiyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmanın yanı sıra konut ısıtma ve ulaşım konusunda da adım atılması gerekiyor. 2035'ten itibaren yeni petrol ve dizel araç satışları olmayacak. Nakliye ve uçaklarda fosil yakıt kullanımına vergi artışı, Avrupa'daki emisyon alım satımının da ısınma ve karayolu ulaşımını içerecek şekilde yenilenmesi söz konusu.
En dikkat çeken önerilerden biri, çelik, çimento ve gübre gibi ürünlerin ithalatında karbon sınır vergisi getirilmesi. Ancak bu durum Çin ve ABD ile ticaret savaşlarının başlamasına neden olabilir.
Bu kapsamlı paket, AB üyesi ülkelerle aylarca sürecek müzakerelere maruz kalacak. AB'nin daha yoksul ülkeleri, tüketiciler için fiyatların artması ihtimali nedeniyle önerilere çok sıcak bakmıyor.
Komisyon ise AB yurttaşlarının bu önerileri protesto etmek yerine, daha temiz hava, daha düşük emisyon ve daha sürdürülebilir yaşam tarzları için gerekli bedeli ödemeye hazır olduğu kanısında.
Dünyanın geri kalanı ise bu büyük kumarı ilgiyle izleyecek.