İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki sekizinci raporu, "Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek" başlığıyla yayımlandı.
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan rapor, erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini ve gelişim psikolojisinini ele alıyor.
Rapor, aile ve okul hayatı dışında kalan serbest zamanlarda sanat etkinliklerine katılmanın çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerini gelişimsel bir bakış açısıyla ele alırken, çeşitli sanatsal disiplinlerin farklı gelişim dönemlerinde ne gibi beceriler kazandırabileceğini bilimsel veriler ve örnekler üzerinden inceliyor.
Sanatın kişisel gelişim üzerindeki rolünü ele alan "Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek" başlıklı rapor, çocukların ve gençlerin en erken yaşlardan itibaren sanatla büyümesinin yaratacağı olumlu etkileri gündeme taşıyor.
Raporda yer verilen bir araştırma, 6-11 yaş aralığındaki çocukların %73’ü'nün müze/sergiye, %49’unun tiyatroya, %48’inin sinemaya hiç gitmediğini bildiriyor. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ne kadar yüksekse çocukların televizyon karşısında geçirdikleri vaktin o kadar az ve müze/sergi, tiyatro ve sinemaya gitme sıklığı da o kadar fazla. Bir diğer çalışma ise 8-12 yaş grubundaki çocukların okul dışındaki zamanlarda, ev ödevi yapmak çocukların %86’sı tarafından dile getirilen en sık yapılan serbest zaman etkinliği olurken, %62’si televizyon seyrettiğini ifade ediyor.
Rapor, yerel yönetimlerin, kültür-sanat kurumlarının ve ailelerin, çocuklarla gençlerin iyi olma halini güçlendirecek ve gelişim süreçlerine katkı sağlayacak adımlar atması için somut öneriler sunuyor.
Rapor, orta çocukluk ve ergenlik gelişiminde sanatın fikir geliştirmek, kurgulamak, yarattığını sunmak, değerlendirmek, gayret göstermek, iş birliği yapabilmek konularındaki rolünün güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece '46 yıldır kültür-sanat alanında faaliyet gösteren İKSV’nin çocuk ve aile dostu bir kültür kurumuna dönüşüm sürecinde hazırlanan raporun, vakfın bu alandaki ihtiyacı göz önünde bulundurarak attığı adımlardan biri olduğunu' belirtti.
Ece, raporla ilgili olarak, “Avrupa’nın en genç nüfuslu ülkesi konumunda bulunan Türkiye’de 0-17 yaş arasındaki çocuklar toplam nüfusun yüzde 28’ini oluşturuyor. Nüfusunun yüzde 8’ini 4 yaşın altındaki çocukların oluşturduğu Türkiye aynı zamanda Avrupa ülkeleri arasında küçük çocuk nüfusu en yüksek olan ülke. İstanbul’da ise 0-17 yaş arasında yaklaşık 4 milyon çocuk yaşıyor. Bu veriler ışığında, çocukların ve gençlerin iyi olma halini güçlendirecek ve gelişim süreçlerine katkı sağlayacak adımların atılması, kültür politikalarının da öncelikli konuları arasında yer alıyor” dedi.
Raporu kaleme alan Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı da çocukların erken yaşlardan itibaren sanatla tanışmalarının ileriki yıllarda sanatsal faaliyetlere olan ilgi ve katılımlarını belirleyen en önemli unsurlardan biri olduğunu dile getirdi.
Çorapçı, "Serbest zamanlarında resim, müzik, dans, tiyatro gibi sanat etkinliklerde aktif olarak yer alan çocuklar dil becerilerini geliştiriyor, kendilerine bir hedef koyup kararlılık göstermeyi, işbirliği yapmayı ve kendilerine güven duymayı öğreniyorlar. Bu bilimsel bulgular ışığında, çocukların yaratıcılık ve hayal güçlerini harekete geçiren sanat atölyelerinin aynı zamanda iletişim, grup çalışması, kimlik keşfi gibi süreçleri içeren özellikleri raporda öne çıkarıldı. Ayrıca, yoksulluk, mültecilik statüsü, engellilik gibi dezavantajlara sahip olsa bile her çocuğun sanatsal faaliyetlere eşit şekilde katılabilmesi, mevcut programların nicelik ve niteliklerinin iyileştirilmesi, işbirliklerinin geliştirilmesi ve gerekli yatırımların yapılabilmesi için çeşitli kültür politikaları önerileri de raporda yer almakta” yorumunda bulundu.
(Prof Dr. Feyza Çorapçı)
2006'dan bu yana Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde öğretim üyesidir. Klinik psikoloji alanındaki yüksek lisans ve doktora derecelerini ABD'deki Purdue Üniversitesi'nden aldı. Çalışmalarında çocukların sosyo-duygusal gelişimine katkıda bulunan bireysel, ailesel ve çevresel faktörleri araştırıyor. Çalışmalarının odağında risk altındaki çocuklara yönelik psiko-sosyal uygulamalar bulunuyor. İKSV'nin kültür ve sanat etkinliklerine erişim ve katılımı artırmak amacıyla kurduğu İKSV Alt Kat: Öğrenme ve Etkileşim Alanı projelerine akademik danışmanlık yapıyor. İstanbul'un 0-3 yaş arası çocuklar ve ailelerine uygun bir kent haline gelmesine öncülük eden İstanbul95 programının da akademik kadrosunda bulunuyor.
Raporun tamamı için tıklayın: Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek