İktisatçı ve eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Dr. Nesrin Nas, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği ‘ekonomide Çin modeli’ hakkında “Çin olmaya ne ölçekleri ne de zamanları yeter. Çin her anlamda planlı 20-30 yıllık bir projeyle bu noktaya geldi” yorumunu yaptı.
Daktilo1984 YouTube kanalında yayınlanan Devr-i Sabık programında Özgün Emre Koç’un konuğu olan Dr. Nesrin Nas, ekonomik krizin nedenlerini, iktidarın politikalarını ve gündemdeki ‘Çin modeli’ tartışmalarını değerlendirdi.
Çin’in uyguladığı modelle bir anda bu noktaya gelmediğini vurgulayan Nas, “Çin olmamız için ne ölçekleri ne de zamanları yeter. Sanki Çin bu modeli uyguladı ve hemen bu noktaya geldi gibi konuşuyorlar. Hayır, Çin çok planlı bir uygulama yaptı. Çin ve Kore’de tarım bölgelerinden kente gelen aileler önce küçük ölçekli işletme sahibi yapılıyor. Çocukları lisede, üniversitede bedava eğitim alıyor, ardından teknolojiye, mühendisliğe yönlendiriliyor ve insan kaynağı olarak yetiştiriliyor. 20-30 yıllık bir proje bu. Siz kırsaldan gelen aileleri kentin dışına yerleştiriyorsunuz, çocuklara ne eğitim ne sağlık hizmeti veriyorsunuz. Bu yapıyla Çin falan olamazsınız. Çin’in ilk yıllarındaki gibi insanları aylık 60 dolara çalıştırırlar, en fazla onu yaparlar ama bu da sizi ihracatçı yapmaz. Örneğin, Çin’de 5 milyon pantolon sipariş etseniz bir ayda bunu teslim alırsınız ama Türkiye’de böyle bir altyapı yok. Böyle bir talebe yetişemezsiniz. İşletmelerin yüzde 97’si küçük aile işletmesi, ölçeğimiz çok küçük” yorumunu yaptı.
Geleceğe yönelik bir insan kaynağı yetiştirilmediğini belirten Nas, “Türkiye şu an idare ediyorsa geçmişten gelen insan kaynağıyla ediyor. Arkada yetiştirilen bir kaynak yok. Ayrıca savundukları bu modele kendileri de inanmıyor. İnansalar ekonomiyi eleştirmeyi bir milli güvenlik konusu hâline getirmezlerdi” dedi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu krizin literatürde ‘uzun ve yapışkan’ olarak adlandırılan, her safhasında daha da derinleşen geniş bir kriz olduğunu söyleyen Nas, “İktisatçıların ‘Bu iş iyiye gitmiyor’ dediği, krizin ilk işaretlerinin görüldüğü dönem 2008’di. Ancak global mâli kriz yaşanınca iktidar hiç beklemediği bir fırsatla karşılaştı. ABD ve Avrupa piyasayı likiditeye boğunca Türkiye’ye de bol ve ucuz kaynak girmeye başladı. Ardından, şu an yaşadığımız krizin üstümüze inmesi 2018’de olacaktı. Bu defa da pandemi ortaya çıktı ve global piyasada likiditenin bollaşmasıyla yine aynı şey yaşandı. Gördüler ki zaman yaratınca yeni bir fırsat çıkıyor. İktidar da bu zamanı yaratmaya çalışıyor. Krizi hep ileri bir tarihe atmak için çalışmışlar ancak krizler arası zaman artık daralıyor” ifadelerini kullandı.
Yayının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.