İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, bilgisayar sistemine geçilmesi ve heyet raporuna etken madde yazılması uygulamalarıyla gelen kısıtlamalar ile ilaç israfının önüne geçildiğini belirtti. Türkiye’de ilaçla sürdürülen tedavilerin genellikle ilacın kesilmesiyle yarım bırakıldığını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, özellikle antibiyotik ya da uzun süreli kullanılması gereken ilaçların kullanımının tedavi süresi tamamlanmadan kesildiğini söyledi. Antibiyotik ve benzeri kullanımı gerektiren rahatsızlıklarda hastaya verilen ilacın tümüyle tüketilmesini gerektiğini belirten Sayılkan, şöyle devam etti: “Önceki yıllarda hastalar, yarım bıraktıkları ilaçları, başkasına vermemiz için bize getirirlerdi. Örneğin 16 tablet bulunan antibiyotiğin 6’sı içilmiş, 20 tablet bulunan kutudan sadece 8’i kullanılmış olurdu. ‘İyileştim’ diye bunları bize getirirlerdi. Bu çok yanlış. Oysa ki tabletler tümüyle tüketilmeden tedavi sonlandırılırsa rahatsızlık çok daha ağır koşullarda nüksetme ihtimali daha fazla.” Bilgisayar sistemine geçildikten sonra, eğer heyet raporu yoksa bir kutudan fazla ilaç verilmediğini ifade eden Tuncay Sayılkan, bununla çok sık aralıklarla ilaç yazılmasının önüne geçildiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elinizdeki ilaç 20 taneyse, günde bir tane içiyorsanız, 20 günden önce ilaç alamıyorsunuz. Bu bir kısıtlama. Diğer kısıtlama heyet raporuyla getirildi. Diyelim ki tansiyon hastasısınız. Eskiden heyet raporu çıkıyordu, siz hekime gidiyordunuz. O bir ilaç yazıyordu. İki ay sonra başka bir hekime gittiğinizde, başka bir tansiyon ilacı yazıyordu. Bu hem tedaviniz ile ilgili olumsuzluk yaratıyordu, hem de sizin hangi ilacı içmeniz konusunda bir tereddüt geçirmenize neden oluyordu. Bunun doğrusu bugünkü uygulamadır. Yani heyet raporuna etken madde yazılmasıdır. İlacın yazılması bu etken maddelerle sınırlı kalmasını sağlamıştır.” Yeni uygulamalarla ilaç ambalajlarının küçüldüğünü, soğuk algınlığı, romatizma veya ağrı kesiciler ile ilgili tabletlerin 20, 14 ya da 10 tablete kadar düşürülerek, önemli bir kısıtlama getirildiğini bildiren İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayılkan, şunları söyledi: “Örneğin, artık hekimler soğuk algınlığı ilacına ‘Kullanımı 3 ya da 5 günlüktür’ diye reçeteye not düşüyor. Tüm bunların dışında evlerdeki ilaçlarda 3-5 tane kalıyor olabilir, o kadarı da önemli değil. Çünkü daha küçük ambalaj yapma sansı yok. Geçmişte, bu ülkede şunlar yaşanıyordu. 50 tabletlik ilaçtan, sabah akşam üç gün olmak üzere 6 tablet kullanılıyor, 44 tanesi bir kenarda kalıyordu. Bu durumda kazanan bir tek ilaç firmaları oluyordu. Buralardan bugünlere geldik.” İlacın zamanında ve yeterli sürede tüketilmesi Tuncay Sayılkan, Türkiye’de 10 yıl öncesine göre evlerde çok gereksiz ilaç kullanılmadığını, ama tavsiye üzerine ilaç kullanma alışkanlığının halen devam ettiğini savundu. Hekime gitmek ya da eczacıya danışmak yerine, komşunun ya da yakınının benzer rahatsızlığına iyi geldiğini söylediği ilacı doğrudan kullanmakla ilgili bir talep olduğunu belirten Sayılkan, “Bunlar külliyen yanlış. Vatandaşlarımızı bu konuda uyarmamız lazım. İlaç tüketiminde doğru olan, ilacın zamanında ve yeterli sürede tüketilmesidir. Yanlış olan çok sık ilaç değiştirip, yarım bırakmak ve tavsiye ile ilaç kullanmaktır” dedi. Hesap sorulması lazım İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayılkan, ilaç fiyatlarında çok ciddi rakamlarda indirim olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: “Örneğin, 4-5 yıl öncesine kadar 19 TL’ye satılan antibiyotikler, bugün 9 TL’ye satılıyor. Bu nereden nereye geldiğimizin bir göstergesi. Ama o dönemin hesabının sorulması lazım. Devlete, vatandaşa yıllarca 19 TL’den ilaç satıldı, sonra bu nasıl 9 TL’ye düşürüldü? Bu fiyat nasıl bu kadar düşürüldü? Bunun hesabının sorulması gerekiyordu, orası ihmal edildi.” (AA)