İlahiyatçı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı çocuk istismarlarını ve gündemdeki olayları değerlendirdi. İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 6 yaşındayken imam nikâhıyla evlendirilmesiyle ilgili sert eleştirilerde bulunan Bayraklı, “Dinimizde eğer bir insan veya cemaat, tarikat topluma kötülüğü boca ediyorsa münafıktır, nokta” dedi.
Sözcü yazarı Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Bayraklı, görüşlerini şöyle aktardı:
“Allah Kur’an'la bizi eğitirken Müslüman'ın kaymaması gereken bir alan belirlemiş, o alan ‘münafıklık’ alanı. Bizi eğitiyor ve münafığı tanıtıyor, tanıtırken mesela Tövbe Suresi 67'nci ayette münafığın özelliğini sıralarken Müslümana diyor ki ‘sen böyle olma’, münafık kötülüğü topluma boca eder, iyilikten alıkoyar. Eğer bir insan veya bir grup, bir cemaat, bir tarikat topluma kötülüğü boca ediyorsa o münafıktır, nokta. Münafık, Allah'ı unutur, yani bir iş yaparken ‘Rab'bim beni görüyor’ demez, unutur onu. Aynen bugün yapılanlar, adam ‘Allah beni görüyor’ dese 6 yaşındaki çocuğu iğfal edebilir mi, bunun Müslümanlıkla alakası yok, bu münafıklıktır. Bir insan ‘Allah beni görüyor’ dese, 6 yaşındaki kızını müridine verir mi? Eliyle gönderiyor yahu, olacak şey mi bu? Çok kötü şeyler, Allah diyor ki ‘Münafık Allah'ı unutur, ben de onu unuturum’ diyor. Allah'ın unuttuğu adamdır münafık aynı zamanda, dehşet bir şey! Şimdi şu hale bakın yahu, o insanlar Allah'ı unuttu, yaptıkları şeyler akıl almaz işler. Müslümanların münafık olmaması lazım, çifte standart olmaması lazım ‘münafığın en büyük alametlerinden biri yalandır’ diyor. Allah, Kalem Suresi'nde Peygamber'imize der ki; ‘Yalancılarla beraber olma, çünkü onlar isterler ki sana yalakalık yapsınlar, sen de onlara yalakalık yapasın.’ Bakın, aynen bugün gibi, siyasilere yalakalık yapanlar, etrafındaki yalakalar, ayette söylüyor. Dolayısıyla, ben eğitim için o kitabı yazdım, münafıklık aldı yürüdü, bunu yazıp anlatayım dedim.”
Bayraklı, çocuk istismarının son 10 yılda yüzde 70 artması hakkında şöyle konuştu:
“Hem erkeklere hem kız çocuklara tecavüz var, bunun sebeplerinden biri cehalettir, yani o suçu işleyenlere çocuğa zarar vermenin vehameti anlatılmamış, hocalar abdest suyunu konuşmaktan bunları anlatamadılar. Ben binlerce sayfalık kitaplar yazdım, bakıyorum bize din anlatılmadı, biri bu. Diğeri, tarikat adı altında tecavüz suçu işlendiği zaman korunuyorlar, bunların üzerine gidilmiyor, tarikatlardan çekiniyorlar. Çeşitli açılardan çekiniyorlar."
Bu tip bir suç, çocuk istismarı affedilemez, korunamaz. O olayı koruyan adam aynen odur, bu konuda harekete geçmeyen, bunu cezalandırmayanların kendileri de aynı kafada demektir. Bu suçun cezası çok ağır olmalıdır. Bu tip davranışlar hem suçtur, hem de büyük günahtır. Suçtur; dünyevi ceza alması lazım, günahtır; uhrevi ceza alacak, ahirette cezasını çekecektir. Yani bu dünyada cezasını görmüş olmak onun günahını affettirmiyor. Dolayısıyla bu tip insanların ağır bir şekilde cezalandırılması lazım ki caydırıcı olsun, hukuk caydırıcı olduğu zaman eğitimle birleşir, hukuk ve eğitimin buluştuğu yer hukukun caydırıcı olduğu andır. Bizim bu konulardaki cezalarımız çok hafif, bir de koruyucu varsa o daha kötü.”
“Bunlar cüppe giyip başına da sarık takınca kendilerini hoca zannediyorlar, sahte, münafıklık bu işte. Münafıklık cüppesi giyiyor, münafıklık sarığı takıyor. Bu adamlar kendilerini din adamı kabul edince fetva veriyor, veririm fetva diyor; “6 yaşında kız çocuğu evlenebilir”. Şimdi, bunların zihniyeti çok, çok bozuk, bunlar derler ki; “Cennete gittikleri zaman da hurilerle bir araya gelecekler”, adam cennette hurilerle buluşmak için namaz kılıyor, oruç tutuyor huriler için, yahu böyle bir kafa. Huri dediğin varlık melektir, onların cinsiyeti olmaz, bu kadar basit. Cenneti ne hale getiriyorlar…”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.