Avusturya'da dünyaya gelen tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 25 yıl sonra doğduğu köye gittiğini ve yaşlı bir kadının kendisine "Sen vaftiz edildin" dediğini söyledi. Ortaylı, "Ben de 'Olabilir' dedim, bu konuyu araştırmak için kiliseye gittim, tabii böyle bir şey çıkmadı. Teyzenin biraz bunamış olduğunu söylediler" diye konuştu.
Sözcü'den Seda Türkoğlu'nun haberine göre, Türk Tarih Profesörü İlber Ortaylı, Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin (TÜAD) düzenlediği “İlham Yolculuğu” konseptli 19. Araştırma Zirvesi’nde konuştu. Türk tarihindeki istatistiki bilgi ve veri kaynaklarına değinen Prof. Dr. Ortaylı, “Genellikle istatistik bilginin Türk tarihinde Avrupa tarihine göre çok az olduğu düşünülür. Bu kanaatte kaynakların mahiyet farklılığı önemlidir. Eğer kaynaklar üzerinde bilgi sahibi olursak araştırmacıyı yöneltmekte daha ehil oluruz” dedi.
Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinin başkenti Bregenz’in küçük bir köyünde doğup büyüyen Prof. Dr. Ortaylı, şu şekilde konuştu:
“Oralarda, bizim bugün ‘aristokrat’ geçinen kısımda hiç olmadığı kadar şecerelere ulaşabilmek mümkün. Oraya 25 yıl sonra geri döndüğümde yaşlı bir teyze bana, 'Annen seni vaftiz ettirmişti' dedi. Ben de, 'Olabilir' dedim. 'Bir takım felaketler olabilir, beni kiliseye bırakmış olması icap etmiştir' dedim ve bu konuyu araştırmak için kiliseye gittim. Tabi böyle bir şey çıkmadı. Teyzenin biraz bunamış olduğunu söylediler. Ancak buradaki önemli nokta şu, kilisenin arşivine girdiğimiz zaman, şimdilerde turizmle geçinen Avusturya’nın fakir bir dağ köyü olan bu köyde, insanların bir çoğunun Viyana’yı bile görmediği biliniyor. Ancak bahsettiğim bu kilisede, 16. yüzyıla kadarki vaftiz, evlenme, boşanma kayıtları çıkarabiliyor. Bu çok güzel bir şey.”
Türk tarih kayıtlarının da azımsanmayacak ölçüde olduğundan bahseden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türk içtimai hayatında başka zenginlikler vardır. Örneğin, şehirlerdeki lonca kayıtları ve şeri dava kayıtları” dedi. Ortaylı, “15. yüzyıldaki bizim arşivlerimiz ne yazık ki, dönemin Avusturya Krallığı ile mukayese edilemeyecek kadar az. Elbette burada olmayan şeyleri, birçok başka kaynaktan okuyabilirsiniz” şeklinde devam etti.
Türkiye’de araştırma yapmak isteyen ve veri kaynaklarının azlığından şikayet eden tarihçilere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Tarihçi için yok yoktur. Kafanızda tam olarak neyi aradığınızı bilirseniz, her zaman için malzeme ve kaynak bulursunuz” dedi. Ortaylı, tarihçilerin ekonomi ve filolojiyi de yakından bilmelerinin kendilerine çok avantaj sağlayacağını belirtti.
Türk tarihçilere öğütler veren Türkiye’nin önde gelen tarih profesörlerinden İlber Ortaylı, “Bazı şeyleri hiç de bulamayabilirsiniz. Bugün İran İslam Cumhuriyeti’nin dini lideri Ayetullah Hamaney, Shakespeare’i okuduğunu ve ondan etkilendiğini beyan ediyor. İnsanları nesillerden nesillere etkilemeye devam eden bir adamın, Shakespeare’nin ilk eserlerinin kaydı bile kendi öldükten sonra ortaya çıkmış. Ancak onun bile yaşadığını, sadece ve sadece ödediği bir ‘çöp cezası’ndan anlayabiliyoruz.”
“Bazı alanlarda Batı’da bizdekinden daha az kayda rastlamak da olası. Örneğin, Topkapı Sarayı kayıtlarından her türlü veriyi bulabilmeniz mümkünken, Versailles ve Kremlin’de çok az veri bulursunuz. Çünkü buralar yağmaya uğramıştır, kundaklanmıştır.”
Konuşmanın sonundaki soru-cevap kısmında, Türkiye’de ailelerin geçmiş nüfus kayıtlarına nasıl ulaşabileceği sorusu üzerine Prof. Dr. Ortaylı, “Nüfus etüdlerine, dairelerine gidilecek. Ancak nüfus dairelerinin çoğu geçmiş yıllarda vergi kaçakçıları ve mafya örgütleri tarafından yakıldı. Avrupa’da kundakçılık olmamış mıdır, olmuştur. Ama Avrupa’da kimse mazisini, arşivini yaktırmaz. Nüfus dairelerinde kayıt bulamazsanız tapu kadastroya bakmalısınız. Ancak bunlar yasaktır. Neden olduğu bilinmez, arkasında kesin bir numara vardır. (Gülüyor) Vakfiyelere gidilebilir. Türkiye’de maalesef birinin soyunu araştırmak kolay değildir. Bunların üzerinin kapatılması oldukça lüzumsuz. Örneğin, ABD’de bu tip araştırmalar aksine teşvik ediliyor. Bizde bir ailenin araştırılması büyük bir muamma. Türkler de biraz meraksız insanlar. Birine soruyorsunuz, Selanik’ten geldim diyor. Ancak burası önceden Makedonya’ydı. Orada birçok etnik ve dinsel gruplar var. Kimse tam olarak nereden geldiğini bilmiyor. Merak da etmiyor.”
Soru-cevap kısmında Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya sadece bir soru gelmesi üzerine Ortaylı’nın, “Neden kimse soru sormuyor, yoksa sıkıldınız mı?” diye sorması salonda kahkahalara yol açtı. Konferansın moderatörü ise, “Hocam, herkes sizden korkuyor” diye karşılık verdi.
TÜAD, 19. Araştırma Zirvesi’nde bu yıl stratejiye ilham veren, inovasyona yol açan içgörüler üreterek bir katma değer yaratma süreci olan araştırmanın, “Veri” ve “veri kaynakları”nın birleşmesi aşamasındaki sinerji yolculuğu ele alındı. Zirvede, ürün, hizmet, pazar dinamikleri ve teknolojideki dönüşüme bağlı olarak dijitalleşen tüketici taleplerinin analizi konuları da masaya yatırıldı. 25-26 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen zirvenin bu yılki konsepti ise, "İlham Yolculuğu".