Kayseri Melikgazi İlçe Seçim Kurulu, CHP’nin mühürsüz oy pusula ve zarflarının kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yaptığı iptal başvurusunu reddederken, Melikgazi İlçesi Seçim Kurulu Başkanı Vedat Azgit, YSK’ya yanıt niteliğinde bir muhalefet şerhi yazdı. YSK’nın referandum genelgesinin hâlâ yürürlükte olduğuna ve saat 16.00’da biten seçimler için YSK kararının geriye yürütüldüğüne vurgu yapan Azgit, "Saat 17.08’de gönderilen YSK kararının geriye yürüdüğü kabul edilirse YSK genelgesine göre doğru olarak verilen sandık kurulu kararlarının iptali sonucu doğacaktır. Kanunlar bile geriye yürümediği halde YSK kararları ile yürürlükteki mevzuata uygun olarak alınan her türlü kararın sonradan iptali durumu ortaya çıkacaktır. Kanaatime göre, YSK kararları geriye yürümez" görüşünü savundu.
Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'in haberine göre, CHP Melikgazi İlçe Başkanlığı, referandumun ardından İlçe Seçim Kurulu’na itiraz etti. CHP’nin itiraz dilekçesinde; mühürsüz surette bir torba yığınından ibaret seçim evraklarının, delil kabiliyeti kalmadığından oyların yeniden sayılması gibi taleplerinin olmadığı belirtilerek, yapılan bir dizi "hukuksuzluk" sıralandı. YSK’nin sayım başladıktan sonra aldığı kararlara ve YSK Başkanı Sadi Güven’in referandum sonrası yaptığı sözlü açıklamalara dikkat çekilen itiraz dilekçesinde yapılan referandumun usule, yasaya, hukuka tam aykırı olup iptalinin gerektiği belirtildi.
İlçe Seçim Kurulu’nun yaptığı değerlendirmenin sonuç bölümünde tüm talepler reddedildi.
CHP’li üye ile birlikte oy çokluğuyla alınan karara İlçe Seçim Kurulu Başkanı Vedat Azgit de muhalefet şerhi koydu. Azgit yazdığı muhalefet şerhinde, referandum günü YSK’nın mühürsüz oy pusula ve zarflarının sayılacağı haberinin cep telefonu aracılığıyla YSK’dan 17.08’de geldiğine dikkat çekti. Yasaya göre YSK’nin resen veya itiraz üzerine aldığı kararların kesin olduğunu belirten Azgit, yasaya göre mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olduğunun düzenlendiğini vurguladı ve "Aynı konuda kanunda farklı bir düzenleme olduğunda öncelikle kanun maddesinin mi, YSK kararının mı, uygulanacağı hususunun çözüme kavuşturuması gerekir. YSK kararlarının kanun maddesinden önce uygulanacağı sonucuna varılırsa YSK kararları ile seçim Kanunun tüm maddelerinin değiştirilebileceği sonucuna varılır. Bu, hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Bu nedenle öncelikle Seçim Kanunu’ndaki hükümlere göre karar verilmelidir" dedi.
Azgit, cevaplandırılması gereken bir diğer konunun da YSK'nın aynı konuda birbirinden farklı kararları olduğunda hangi kararın öncelikle uygulacağı olduğunu belirtti. YSK’nın referandum için yayımladığı kitapçık haline getirerek sandık kurulu başkanlarına yolladığı yazıda; sandık kurulu mührü bulunmayan zarfların ve oy pusulalarının geçersiz olduğunun düzenlediğini belirten Azgit, YSK’nin hazırladığı eğitim filmi ve eğitim seminerlerinde de aynı konuya değinildiğini kaydetti. YSK’nın saat 16.21’de gönderdiği mesajla, sandık kurulu mührünün oy pusulasının ön tarafına basılması halinde, bu oy pusulalarının geçerli olacağının belirtildiğine dikkat çekti. Azgit, "Yani, sandık kurulu mührünün bulunması gerektiği kabul edilmiş hatta bu düzenlemenin amacının sahteciliği önlemek olduğu hususu vurgulanmıştır" dedi. YSK’nın mesajla gönderdiği her iki kararın da kurul kararı olduğunu, ancak genelge niteliğindeki kararın öncelikle uygulanması gerektiğini söyleyen Azgit, genelgenin iptalinin çıkarılacak başka bir genelge ile olabileceğini, bu nedenle de genelge iptal edilmediğinden halen yürürlükte olduğunu kaydetti.
Üçüncü bir konunun YSK kararlarının geriye yürüyüp yürümeyeceği olduğuna dikkat çeken Azgit, şunları kaydetti:
"YSK kararına göre, Türkiye'nin doğusunda bulunan 32 ilde seçimler 16.00’da sonuçlandığından sandık sayım döküm işlemleri başladıktan sonra hatta birçok ilde yerde işlemler tamamlandıktan sonra YSK’nin iptal kararı aldığı açıktır. Bu durumda sandık kurulunun haklı olarak yürürlükte bulunan YSK’nin genelgesi gereği mühürsüz zarf ve oy pusulalarını iptal etmesi gerekecektir. Saat 17.08’de gönderilen YSK kararının geriye yürüdüğü kabul edilirse YSK genelgesine göre doğru olarak verilen sandık kurulu kararlarının iptali sonucu doğacaktır. Kanunlar bile geriye yürümediği halde YSK kararları ile yürürlükteki mevzuata uygun olarak alınan her türlü kararın sonradan iptali durumu ortaya çıkacaktır. Kanaatime göre, YSK kararları geriye yürümez. YSK kararının geriye yürümediği kabul edilirse aynı seçimde, farklı seçim çevrelerinde, farklı kuralların uygulanması söz konusu olacaktır. Bu durumda da seçim sonuçları tartışmalı hale gelecektir.”