AB Komisyonu'nun bugün açıklayacağı İlerleme Raporu'nda Türkiye'de sivil anayasa çalışmalarının sonuç vermemesine yönelik eleştirilerin yer alması bekleniyor. Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi taslağında "İktidar partisi bir grup akademisyeni, 1982 Anayasası'nı, diğer unsurlar yanında Türkiye'de temel hakları uluslararası standartlarla uyumlu hale getirecek şekilde değiştirmekle görevlendirdi. Buna rağmen bugüne dek ne bir taslak TBMM'ye ya da kamuoyuna sunuldu, ne de bunun tartışılması için somut bir takvim belirlendi" deniliyor. İlerleme Raporu taslağında hükümet, "halktan güçlü şekilde aldığı yetkiye rağmen siyasi reformlar konusunda tutarlı ve kapsamlı bir program ortaya koyamamakla" eleştiriliyor. Taslak belgede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "siyasi aktörler ve sivil toplumla ilgili uzlaştırıcı bir rol oynama çabaları, hükümetle iyi çalışma ilişkisi kurması, AB'yle ilgili reformların hızlandırılması çağrılarını sürdürmesi ve dış politikada aktif bir rol oynayarak dış ziyaretleri sıklaştırması" övülüyor. İlerleme Raporu taslağında, "CHP'nin 2008 yılında, AB'yle ilgili demokratikleşme reformları dahil 16 yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu"nun not edildiği belirtiliyor "büyük siyasi partiler arasındaki diyalog ve uzlaşma ruhu eksikliğinin siyasi kurumların düzgün işleyişini olumsuz etkilediği" kaydediliyor. Belgede "Silahlı kuvvetlerin resmi ve gayrı resmi kanalları kullanarak önemli siyasi etki icra ettiği" belirtiliyor. Taslak raporda "yargının tarafsızlığıyla ilgili endişelerin sürdüğü" belirtilerek bazı üst düzey yargı mensuplarının çeşitli konularda kamuoyuna yaptıkları açıklamalarla "gelecekteki davalarda tarafsızlıklarını riske attıkları" öne sürülüyor. Belgede "Ergenekon" davasıyla ilgili şu ifadelere yer veriliyor: "2007'de suç örgütü kurdukları gerekçesiyle Ergenekon adıyla bilinen yapılanmaya yönelik başlatılan soruşturma, emekli generaller dahil bazı tutuklamalarla sonuçlandı. İstanbul savcılığının 14 Temmuz 2008 tarihli Ergenekon iddianamesinde terör örgütü kurarak hükümeti devirmeye çalışmak ve şiddet yoluyla kamu düzenini yıkmaya çalışmak gibi suçlamalar yer aldı. Soruşturma sürecinde, savunma hakkının yeterince güvence altına alınmadığı ve iddianamesiz tutukluluk süresinin uzunluğu konularında yargı, medya ve siyasi kaynaklardan eleştiriler yapıldı." İlerleme Raporu taslağında, "AK Parti ve DTP;nin kapatılması istemiyle açılan davalar, siyasi partilerle ilgili mevcut yasaların siyasi aktörlere, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünde devlet müdahalesine karşı yeterli koruma sunmadığını göstermektedir" deniliyor. AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu;yla birlikte açıklayacağı Genişleme Stratejisi taslağında da AK Parti hakkındaki davanın kapatmayla sonuçlanmamasının "ciddi bir siyasi krizin engellenmesine katkı sağladığı" ifade ediliyor. Dış politikaya övgü Genişleme Stratejisi taslak belgesinde, "Türkiye aktif diplomasiyle yakın bölgesinde ve daha geniş Ortadoğu;da aktif bir rol oynadı. Gürcistan krizinin ardından Türkiye, bölge ülkeleri arasında diyalogu teşvik için Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu kurulmasını önerdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan ziyaretiyle, bu ülkenin bağımsızlığının ardından Türkiye'den cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret gerçekleştirilmiş oldu. Türkiye, İsrail ve Suriye arasında arabulucu rolüyle (barış için) çaba gösterirken nükleer meselede İran ile diyalog yürüttü" deniliyor. Güney Kafkasya;daki son gelişmelerin "AB;nin enerji güvenliğinde ve özellikle enerji arzı rotalarının çeşitlendirilmesinde Türkiye;nin stratejik önemini öne çıkardığı" anlatılan belgede, Nabucco projesi de gündeme getirilerek enerji alanında AB'nin Türkiye ile daha yakın işbirliğine girmesinin önemi üzerinde duruluyor. Genişleme Stratejisi taslağında, "AB'nin, insan hayatına mal olan bir çok saldırıyı üstlenen PKK'nın terör faaliyetlerini şiddetle kınadığı" hatırlatılıyor.