Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin internetten hastalık arama hastalığı olarak tanımlanan ‘siberkondri’ ile ilgili gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre, en çok ‘Z kuşağı’ internetten hastalık araması yapıyor.
Siberkondri, internete bağımlı ve takıntılı insanların yakalandığı bir hastalık. Milliyet'ten Meltem Günay'ın haberine göre, sağlıklarıyla ilgili endişeleri olanların bu konudaki bilgilere ulaşmak için internette tekrarlayıcı biçimde ve uzun süre araştırma yapmaları ile tanımlanan siberkondri hastalığıyla ilgili Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi yeni bir araştırmaya imza attı.
İstanbul’da 18-75 yaş arasında 1196 kişiyle gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, 2000 yılı ve sonrasında doğan Z kuşağının siberkondri seviyesi diğer kuşaklara göre daha yüksek. Araştırmada, 1946-1964 yılları arasında doğanlar arasında siberkondri hastalığı en düşük seviyede çıktı.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal, hastalık belirtileriyle ilgili internetten araştırma yapan kişilerin hasta oldukları düşüncesiyle kaygılandıklarını, uzmanlara başvurmadan kendi kendilerin yanlış tanı ve teşhis koyarak yanlış tedavi yöntemlerine başvurabileceklerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Özellikle salgın döneminde evde geçirilen sürenin artmasıyla birlikte internet kullanımı da arttı. Yeni medya çağında sağlık alanında oluşan yeni bir problemi gündeme getirdi. Yaşları 18-75 yaş arasında değişen tüm kuşaklarda orta seviyede bu rahatsızlığın görülmesi de tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Araştırmaya katılanların yüzde 36.8’i hekim tavsiyesi dışında kendi isteğiyle ilaç kullandıklarını söyledi. Yüzde 22’si tanısı koyulmamış bir hastalığının olduğunu düşünerek internette devamlı hastalık aradığını belirtiyor. Siberkondri düzeyinin yüksek seviyede seyretmesi bir an önce önlem alınması gerekliliğini ortaya koyuyor.”
Araştırmada, hastalık belirtileri/şikâyetleri olduğunda internete başvuran Z kuşağının, aile hekimi ya da uzman doktordan ziyade internetteki bilgiye daha fazla güvendiğini ortaya koyduğunu dile getiren Ünal, bunun diğer kuşaklar için de tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu.