İlk darbe davasında sürpriz beraat

İlk darbe davasında sürpriz beraat

Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon ve benzeri davaların ilki olarak kabul edilen Atabeyler davasında, 9 asker hakkında “hükümeti yıkmaya teşebbüs suçundan” beraat kararı verdi.

Özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümeti yıkmaya teşebbüs ettiği öne sürülen oluşumlar hakkında açılan ilk dava olma özelliği taşıyan ve açıldığı dönem büyük tartışma yaratan Atabeyler davasında sürpriz bir karara imza attı.

Gökçer Tahincioğlu'nun Milliyet'te yer alan haberi şöyle: Ergenekon, Balyoz, OdaTV davası gibi hükümete karşı hareket ettiği gruplara yönelik açılan davalardan ilki olma özelliği taşıyan Atabeyler davasının karar duruşmasında, mahkeme, son sözleri aldıktan sonra kararını açıkladı.

Buna göre ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçu için anlaşmak suretiyle TCK’nın 316. maddesine muhalefet etmek suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle” sanıklar Murat Eren, Erkut Taş, Yasin Yaman, Yakup Yayla, Yunis Akkaya, İsmail Binici, Mehmet Karatepe, Cemal Hasan Özdeş ve Mustafa Raşit Çavdar’ın beraatlarına karar verildi.

Sanıklardan Eren, “izinsiz patlayıcı madde bulundurmak ve nakletmek” suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 166 gün karşılığı adli para cezasına; Taş, Yaman ve Akkaya da aynı suçtan 2 yıl 6’şar ay hapis ve 4’er gün karşılığı adli para cezasına çarptırıldı.

 

Kamu davası da düştü

 

Taş ve Akkaya, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet ettikleri gerekçesiyle 10’ar ay hapis ve 4’er gün karşılığı adli para cezasına mahkum edilirken, bu cezalara ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlaştırıldı. Sanık Yayla’nın, “izinsiz patlayıcı madde bulundurmak ve nakletmek” suçunu işlediğine ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatına karar verildi. Sanık Suat Kiy hakkındaki kamu davasının ise 21 Nisan 2011’de ölmesi nedeniyle düşürülmesi kararlaştırıldı.

 

Suikast iddiaları

 

Operasyon kapsamında ilk olarak, Ankara’da aralarında ÖKK’da görevli 2 yüzbaşı ve 2 astsubayın da bulunduğu 11 zanlı gözaltına alındı. Zanlılar, “Atabeyler Gerilla Grubu” olarak nitelendirildi ve evlerinde yapılan aramada, patlayıcılarla birlkte, bomba yapımında kullanılacağı tahmin edilen çok sayıda köstekli saatin ele geçirilmesi eylem planlarının kanıtı olarak gösterildi.

Aramalarda ele geçirilen planlar ise grubun, Başbakan Erdoğan ile eski danışmanı Cüneyd Zapsu’ya yönelik eylem hazırlıkları olduğu şeklinde yorumlandı. Operasyonun, sonradan örneğine sık rastlanır biçimde, Ankara Emniyeti’ne gelen “vatansever” rumuzlu kapsamlı bir elektronik posta üzerine yapılması da dikkati çekti.

Yazıda, oluşumun liderliğini ÖKK’da görevli Yüzbaşı Murat Eren’in yaptığı, diğer asker ve sivillerin Eryaman’da hücreevi oluşturduğu kaydedildi. Polis, yazıdaki bilgiler doğrultusunda operasyonu başlattı. Atabeyler operasyonu, askerle ile polis arasındaki ilk gerilimin yaşanmasına da yol açtı. Polisin, asker şüphelileri gözaltına almasına karşılık, TSK, şüphelilerin savcılık sorgusuna kadar Merkez Komutanlığı’na teslim edilmesini istedi. Bu krizin ardından Adalet Bakanlığı, polislerin gözaltına alınan askerleri Merkez Komutanlığı’na teslim etmesi gerektiği genelgesini yayımladı.

 

Fişleme bilgileri

 

Operasyonda, ilk kez, şüphelilerin bilgisayarlarından fişleme bilgilerinin çıktığı da kamuoyuna yansıdı. Operasyonun yapıldığı dönem, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK)  görevli yüzbaşı Murat Eren’in bilgisayarından, “Tayyip’in Danışmanları” başlıklı bir e-mail çıktığı, e-mailde, Mücahit Arslan, Cüneyd Zapsu, Ömer Çelik, Egemen Bağış gibi isimlerin kişisel bilgileri yer aldı.

 

Genelkurmay ceza verdi

 

Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Yüzbaşı  Eren hakkında, “görevi gereği edindiği gizli belgeleri açıklamak” ve “zimmetli askeri mühimmatı gizlemek” suçlarından 5 yıl 7 ay 25 gün hapsine hükmetmişti. Askeri Mahkeme, Taş ile Yaman’ın da 5’er ay 10’ar gün, Yunis Akkaya’nın ise toplam 2 yıl 6 ay 10 gün hapsine karar vermişti. Yüzbaşı Eren ile astsubay Erkut Taş YAŞ kararıyla ordudan ihraç edilmişlerdi.