Çocuklara yönelik kötü muamele ve istismarla ilgili yapılan son araştırmalardan biri Türkiye’deki endişe verici tabloyu gözler önüne serdi. Araştırma sonucuna göre istismar en küçük dört yaşında gerçekleşirken ilk olayın meydana geldiği yaş ortalaması 13,9. İstismarın bir defaya mahsus olmadığı, tekrarladığı da rapora yansıyan önemli bir bilgi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) çocuk istismarını “Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek tüm davranışlar çocuğa kötü muamele” olarak tanımlıyor. İstatistiklere göre çocukların Güney Afrika’da yüzde 26’sı, Amerika’da yüzde 27’si, Romanya’da yüzde 9’u cinsel istismara maruz kalıyor. Türkiye’de ise çocukların yüzde 10,6’sı cinsel istismara uğrarken adli süreçlerle birlikte hastaneye başvuran vakaların yüzde 81,3’ünün cinsel istismar vakası olduğu kaydediliyor.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sibel Küçük’ün, Türkiye’de cinsel istismara uğrayan çocuklara yönelik hazırladığı raporda ürpertici bilgiler yer alıyor. 2006-2013 yılları arasında çocuk istismarı nedeniyle mahkemeye intikal etmiş davaların incelenmesinden oluşan rapora göre cinsel istismarların yüzde 24’ü aile içi ve yıllarca devam ediyor. İstismarın yüzde 80-95’lik bölümü 25-40 yaş arası evli erkekler tarafından yapılıyor ve olay genellikle ev ile okul arasındaki bölgede gerçekleşiyor. Ayrıca istismarların yüzde 88’i kız çocuklarına yapılırken istismarların yüzde 62’sinin ‘nitelikli’ olduğunun altı çiziliyor. İstismarcıların yaş aralığına bakıldığında ise genç nüfus dikkat çekiyor. İstismarcıların yaş ortalaması 26 iken, yaş aralığı 12 ile 67 arasında değişiyor. Raporda çocukların en fazla arkadaşı ve erkek arkadaşı tarafından istismar edildiği görülüyor. Arkadaşı ve erkek arkadaşı tarafından istismara uğrayanların oranı yüzde 32,9, imam nikahlı eşi tarafından istismar edilen (küçük yaşta evlilik) yüzde 20,1. Sıralama ise şöyle: Yüzde 9,4’ü komşusu, yüzde 6,7’si baba, ağabey ve üvey kardeş, yüzde 6’sı uzaktan tanıdığı (mahalle bakkalı, köylüsü), yüzde 4,1’i dayı ile amcaoğlu, yüzde 4’ü aile dostu, yüzde 1,3’ü de uzaktan akrabası (üçüncü derece akraba) tarafından istismara uğruyor.
Rapora göre istismarın yüzde 49,3’ü zorlayarak gerçekleşirken yüzde 44’ü de planlı olarak gerçekleşmiş. İstismarda tehdit oranı yüzde 30, ceza kullanımı yüzde 10 ve ödül kullanım oranı ise yüzde 8,7. Olaya direnç gösterenlerin oranı yüzde 41,3 iken çocukların yüzde 14’ü fiziksel zarar görüyor ve yüzde 20’si hamile kalıyor. Dava dosyalarındaki çocukların ifadeleri incelendiğinde ise çocukların olayı korktuğu için sakladığı görülüyor. Ayrıca raporda hekimlerin yüzde 43,8’inin ve hemşirelerin yüzde 36,2’sinin herhangi bir çocuk istismarı ile karşılaştığı vurgulanıyor. Ancak sağlık çalışanları çocuk istismarı ile karşılaştığında izlemesi gereken prosedürü bilmediği için istismarı bildirmiyor.