Gökbilimciler, yeni gezen bulma arayışında bugüne kadar yapılan en ilginç keşiflerden birine imza attı. Dünya’dan 57 ışık yılı mesafede, ‘pembe’ bir gezegen keşfedildi.
ABD’nin Hawaii eyaletinde bulunan, Japonya Uzay Ajansı’na (JAXA) ait Subaru teleskobu, en ilginç Dünya dışı gezegen keşiflerinden birine imza attı. Teleskop, Güneş’e benzeyen bir yıldızın yörüngesinde hareket eden pembe ve gizemli bir gezegeni görüntülemeyi başardı.
Hawaii’nin Mauna Kea yanardağının tepesinde yer alan teleskop, macenta (kızılımsı mor) renge sahip olduğu belirtilen gaz devini doğrudan görüntüledi. Gök bilimciler, gezegenin atmosferindeki bulutların yoğun olmadığını, bu sayede yüzeyinde neler sakladığı hakkında daha fazla bilgi edinebileceklerini belirtti.
NASA’nın Maryland eyaletindeki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli astrofizikçi Michael McElwain, “Eğer bu gezegene seyahet etme şansımız olsaydı, sahip olduğu ısıyla parlayan, koyu bir kiraz çiçeği rengini andıran bir dünya görecektik” dedi.
Araştırmada yer alan Princeton Üniversitesi’nden astrofizikçi Markus Janson da, macenta gezegenin ‘kızılötesi araştırmalar dışında doğrudan görüntülenen 5-6 dünya dışı gezegenden biri olduğunu’ belirtti.
Bilim dünyasına ‘pembe renkli gezegen’ olarak keşfi duyurulan gaz devi, yüzeyinde yaklaşık 237 derece sıcaklığa sahip.
Gezegenin yıldızından uzaklığı ise 43 AU (astronomik birim). Gaz devi Neptün’ün Güneş’imize olan uzaklığı ise 30 AU. Pembe gezegenin, doğrudan tespit yöntemlerinden biriyle keşfedilen en düşük kütleli dünya dışı gezegenlerden biri olduğu da not düşüldü.
National Geographic'in haberine göre, pembe gezegenin, buz, toz ve diğer uzay enkazıyla gazların çarpışmasından oluştuğu düşünülüyor. Ancak gezegenin oluşumu hakkındaki sırlar şu an kesin olmaktan çok uzak.
McElwain, ‘pembe gezegenin yıldızı etrafındaki dönüşünü 100 yıldan uzun sürede tamamladığını tahmin ettiklerini, ancak bu sürenin daha fazla olabileceğini’ söyledi.
Araştırmada yer alan Princeton Üniversitesi’nden Adam Burrows, dünya dışı gezegenleri tespit etmek adına yeni tekniklerin geliştirildiğini söyledi.
Burrows ‘high-contrast imaging’ adı verilen yöntemle dünya dışı gezegenleri doğrudan tespit edebileceklerini ve gelecek yıllarda hizmete girecek teleskopların, gezegenlere ait sönük parkalıkları yakalabileceğini ifade etti.
Mevcut yöntemler, yıldızlarına yakın gezegenlerin tespitinde başarı gösteriyor. Ancak doğrudan görüntüleme yöntemleriyle yıldızlarından çok uzak gezegenler detaylı ve uzun analizler gerektirmeden keşfedilebilecek.