İlker Başbuğ: En büyük hayalim Türkiye ile Azerbaycan'ı tek devlet olarak görmek

İlker Başbuğ: En büyük hayalim Türkiye ile Azerbaycan'ı tek devlet olarak görmek

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmaları değerlendirdi. Başbuğ, en büyük hayalinin Azerbaycan ile Türkiye'nin tek devlet olması olduğunu söylerken "Ama reel politik/gerçekçilik buna olanak tanır mı? Pek sanmam" dedi.

Türkiye'nin dış politikasında yaşanan gelişmeleri Sözcü'den Uğur Dündar'a değerlendiren Başbuğ, "Türkiye'nin bu savaşta koşulsuz olarak Azerbaycan'ın yanında yer almasından doğal bir şey olamaz" ifadesini kullandı.

Başbuğ, Bakü-Erivan çatışmasına dair şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişki, komşuluğunda ötesinde iki kardeş devlet arasındaki bir ilişkidir. Türkiye, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki bu savaşta, elbette koşulsuz olarak Azerbaycan'ın yanında olmalıdır. Hatırlanacağı gibi, 13 Nisan 1991'de Karabağ'da Ermenistan ile Azerbaycan arasında çatışmalar başlamıştır. Ermenistan, 1992 yılında Rusların da desteğiyle bütün Karabağ'ı işgal etmiştir. İşgal edilen Azerbaycan toprakları neredeyse Azerbaycan topraklarının beşte biridir.

"Azerbaycan'ın Karabağ'da yürüttüğü askeri harekât, kendi topraklarını geri alma amacına yöneliktir. Uluslararası hukuk açısından da haklı bir harekâttır. Bunun yanında unutulmasın ki, 1991'de başlayan işgal sürecinde 20 bin Azerbaycanlı şehit olurken, sivillere yönelik saldırılar sonucunda mülteci ve göçmen sayısı da bir buçuk milyonu aşmıştır. Türkiye'nin bu savaşta koşulsuz olarak Azerbaycan'ın yanında yer almasından doğal bir şey olamaz. Bu arada İsmet İnönü'nün büyük devletlerin de karıştığı dış sorunlarda nasıl hareket edilmesine yönelik değerlendirmesini de göz önünde tutmak uygun olacaktır.

"Rusya, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında sonucu etkileyecek en güçlü devlettir. Reel politik/gerçekçilik bunu bize göstermektedir. Dolayısıyla, Türkiye Rusya'nın bu sorundaki durumunu ve etkisini de dikkate almak zorundadır. Kişisel olarak, dış politikada reel politik/gerçekçiliğin esas alınmasını düşünenlerden birisiyim. Bu düşüncenin dışına çıktığım tek bir durum oldu. 14 Nisan 2016 günü Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde verdiğim konferansta, bir hayalim olduğunu söyledim. "En büyük hayalim, Türkiye ile Azerbaycan'ın tek devlet olmasıdır" dedim Evet bunu hâlâ hayal ederim. Ama reel politik/gerçekçilik buna olanak tanır mı? Pek sanmam. Yine de her şeye rağmen büyük hayallere sahip olmak güzel bir şeydir."