ILO'NUN TÜRKİYE KARARI ANKARA (A.A)

-ILO'NUN TÜRKİYE KARARI ANKARA (A.A) - 11.06.2011 - Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Aplikasyon Komitesi, hükümetten, örgütlenme özgürlüğü konusunda atılacak adımların izlenebilmesi için net bir zaman çizelgesi ile birlikte eylem planı sunmasını ve ILO'nun devam eden teknik yardımının kullanmasını istedi.  Türkiye, ILO'nun 87 sayılı Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşmesine aykırılıklar nedeniyle Aplikasyon Komitesi'nde görüşüldü. Türk-İş Uluslararası İlişkiler Uzmanı Uğraş Gök, Aplikasyon Komitesinde yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğinin çalışma hayatı açısında ilerleme olarak kaydedilebileceğini, ancak ''hak grevi''yle ilgili kısıtlamalar ile kamuda memur ve işçilerin net tanımının yapılması konusundaki taleplerinin değişikliğe dahil edilmediğini söyledi. 1983'te yürürlüğe giren 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun geçen 30 yıl içerisinde uğradıkları değişikliklere rağmen örgütlenme, toplu pazarlık ve grev süreçlerinde çalışma barışını tesis edecek nitelikte olmadığını vurgulayan Gök, çalışanların bu haklarının sık sık ihlal edildiğini belirtti. Gök, şunları kaydetti: ''Sendikaya üye olan işçilerin işten atılmaları nedeniyle örgütlenmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Türkiye'de son derece yaygın hale gelen esnek çalışma, taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam sendikasızlaştırmanın aracı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, esnek çalışmanın mevzuatımıza eklenmesinin ardından 'işçi' ve 'işyeri' tanımlarının yeniden yapılması örgütlenmeyi daha da zorlaştırmıştır. Hükümet, ulusal mevzuatı 87 sayılı sözleşme ile uyumlu hale getirmek için Sendikalar Kanunu Tasarısı'nı hazırlamıştır. Ancak tasarı, sendikal hareketin ihtiyaçlarını karşılamaması ve 87 ve 98 Sayılı Sözleşmeleri ihlal etmesi nedeniyle sendikalar tarafından kabul görmemiştir.'' Gök, hükümetin, komiteye, sendikal hakları düzenleyen kanunlarda yapılacak değişiklikleri takvime bağlayarak, çok kesin taahhütlerde bulunması gerektiğini ifade etti. -KAMU ÇALIŞANLARININ DURUMU- Türkiye Kamu-Sen Dış İlişkiler Genel Sekreteri Ahmet Demirci de geçen 7 yılda Türkiye'nin komitede 5 defa listeye girerek tartışıldığını, hatta 2009'da Türkiye'nin, komite kararıyla ''teknik yardım alan ülke'' olduğunu söyledi. Kamu çalışanları açısından 15 Ağustosta bir ''toplu sözleşme'' periyodu başlayacağına dikkati çeken Demirci, ancak anayasa değişikliğinden sonra henüz kanun düzenlemesi yapılmadığı için ''toplu görüşme'' mi, ''toplu sözleşme'' mi yapılacağının belli olmadığını dile getirdi. Çalışma hayatı açısından bir diğer sorunun ''sendikal ayrıştırma'' olduğunu savunan Demirci, ''2003'den bugüne kamu çalışanlarını temsil ettiğini söyleyen bir konfederasyon toplamda üye sayısını yüzde 1150 arttırmıştır. Bu artışın normal olmadığı dünyadaki örneklere bakıldığında açıktır'' dedi. Hükümetin ILO sözleşmelerine uygun düzenlemeler konusunda pek çok taahhütte bulunduğunu belirten Demirci, Anayasa'da bazı düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen pratikte kamu çalışanlarının sendikal hakları konusunda hiçbir somut gelişme ortaya çıkmadığını öne sürdü. Demirci, Türkiye'nin yapacağı çalışmaların komitenin gözetiminde hızlandırılması gerektiğini kaydetti. -SEÇİM FAKTÖRÜ- Hükümet temsilcileri ise Anayasa değişikliği ile çalışma hayatı ve sendikal haklara ilişkin atılan adımlar hakkında bilgi verdi. Sendikal kanunların değiştirilmesinin her demokratik ülkede zor olduğunu ifade eden temsilciler, seçim kampanyaları nedeniyle bu kanunlar üzerinde çalışılamadığını, bu nedenle yapılacak değişikliklere ilişkin zaman çizelgesi verilemediğini bildirdi. Önceki yılların aksine 1 Mayıs'ın olaysız kutlandığına dikkati çeken temsilciler, bazı sendikacıların tutuklanmasının ise ''bireysel'' ve ''kriminal'' nedenlerden kaynaklandığını belirtti. -KOMİTENİN KARARI- Aplikasyon Komitesi, 87 sayılı sözleşmeye uyum sağlamak için hükümetin 2821-2822 ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda yapması gereken değişiklikleri henüz yapmamasına rağmen, özellikle Anayasa'da yer alan çalışma hayatına ilişkin değişiklikleri ve 1 Mayıs'ın barışçıl bir ortamda gerçekleştirilmiş olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.  Sendika kurma özgürlüğünün temin edilmesini, örgütlenme hakkının kullanımına karşı şiddetten ve tahditten uzak bir ortam yaratılması için önlem alınmasını, temel kanunlarda yapılacak değişiklikler için müzakereye açık olunmasını isteyen komite, 2821-2822 sayılı kanunlarda yapılacak değişiklikler için bir takvim verilememesinin, 4688 sayılı kanuna ilişkin bir teklif hazırlanamamış olmasının üzüntüyle karşılandığını bildirdi. Komite, hükümetten, izlenebilmesi için net bir zaman çizelgesi ile birlikte eylem planı sunmasını ve ILO'nun devam eden teknik yardımını kullanmasını istedi. Hükümetten, Uluslararası Çalışma Konferansının kalan süresi içerisinde (17 Haziranda sona erecek) 2821, 2822 ve 4688 sayılı kanunlarda gerekli değişikliklerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için teknik yardımların en fazla nasıl etkili olabileceğini ILO ile görüşmesini isteyen komite, hükümetten komitenin eylül ayındaki bir sonraki toplantısına kadar dile getirilen konular hakkındaki tüm gelişmeleri detaylı ve tam bilgi olarak sunmasını ve ilgili tüm yasal metinleri gelecek raporunda iletmesini talep etti.