Milli Savunma Bakanlığı’nın, TSK’ya subay yetiştiren Harp Okulları’na, imam hatip lisesi mezunlarının da alınması için mevzuat değişiklik çalışmalarına başladığı ortaya çıktı. Mevzuat değişirse TSK’nın bel kemiği olan Harp Okulları’na imam hatiplilerin alınması bir ilk olacak.
TBMM Dilekçe Komisyonu’nun, geçtiğimiz Haziran ayında tamamladığı “Harp Okulu” raporunda, “Harp Okulu öğrencisi olma şartlarını taşıyan her öğrencinin hangi liseden geldiğine bakılmaksızın, ‘Harbiyeli’ adaylığına talip olma hakkı bulunacak şekilde düzenlenmesinin istenmesine karar verildi” denilmidi. Böylece Meclis, Harp Okulları yolu kapalı olan imam hatip lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmasını talep etmişti.
Levent İçgen'in Vatan'da yer alan haberine göre, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş, Meclis’te bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:
“Hazırladığımız Harp Okulu raporunu Başbakanlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na gönderdik. Bütün bu kurumlar, raporumuza itiraz etmedi ve raporumuzla ilgili olumlu görüş bildirdi. Milli Savunma Bakanlığı’ndan da itirazla karşılaşmadık. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı bizim raporumuzda ve idari işlemle yapılabilecek olan her şeyin yapıldığını ancak mevzuat değişikliği gerektirenlerin de mevzuat hazırlıklarının devam ettirildiği yönünde bize bir cevabı yazısı oldu. Biz imam hatipliler de dahil askeri okullara gitmek isteyen herkesin müracaat hakkı olması gerektiğine inanıyoruz. Askeri okula gitmek isteyen her öğrenci müracaat edebilmeli. Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı buna itiraz etmediğine göre bundan bu isteklerimizi yerine getireceği anlamı çıkar. Biz bunun takipçisi olacağız.”
Raporda, özellikle öğrencilerin tazminat yüküyle ilgili tespitlerinin bulunduğunu hatırlatan Daniş, şunları kaydetti: “Özellikle, tazminatlarla ilgili sıkıntılar vardı. Tazminat yükü bir süre önce torba yasada yüzde 50 azaldı zaten. Harp Okulu’ndan 4. sınıftan ayrılan bir çocuğa 56 bin liralık tazminat yükü çıkıyordu. Torba yasadan sonra bu yük 28 bin liraya düştü. Biz bunun daha da düşmesini istiyoruz. Diğer yatılı okullardaki maliyetlere gelmeli. Başbakanlık da bu talebimizi onaylıyor. 14 yaşındaki bir çocuk askeri okula girmeye karar veriyor, orada yıllarca okuduktan sonra ayrılmaya karar verebiliyor. Çünkü çok erken verilmiş bir karar. Bunların da gözönüne alınarak belki ayrılma noktasında ailelere daha az yük yüklenmesi noktasında çalışmalar yapılmalı diyoruz. Yine raporumuzda harp okullarına askeri liselerden ziyade belirlenen belli okullardan daha çok öğrenci kaynağı sağlandığını tespit etmiştik. Biz daha çok askeri okullardan öğrenci kaynağı sağlanması gerektiğine dikkat çekmiştik. Bu liselerin belirlenmesinin de eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söylemiştik. Orada bizim için önemli olan fırsat eşitliğidir.”
TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, “askeri okullardan ayrılmak zorunda bırakılan” öğrencilerle ilgili kurulan alt komisyonun tamamladığı “Harp Okulu” raporundan “imam hatip” sürprizi çıkmıştı. Geçtiğimiz haziran ayında hazırlanan raporda, “Harp Okulu öğrencisi olma şartlarını taşıyan her öğrencinin hangi liseden geldiğine bakılmaksızın, “Harbiyeli” adaylığına talip olma hakkı bulunacak şekilde düzenlenmesinin istenmesine karar verildi” denilmişti. Böylece Meclis, Harp Okulları yolu kapalı olan imam hatip lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmasını talep etmişti. Rapor, TBMM Dilekçe Komisyonu’nda tartışmalı bir toplantıda kabul edilmişti. Komisyon toplantısında CHP Bursa Milletvekili Kemal Ekinci, raporun imam hatiplilere harp okulu yolunu açan kısmına muhalefet şerhi koyduğunu belirterek, “Belli bir zamana kadar din eğitimi almış bir kişinin sonrasında subay eğitimi almasına karşıyım” demişti. TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AKP’li Mehmet Daniş ise kendisinin imam hatip lisesi mezunu olduğunu ifade ederek, “Ben askerliğimi yaptım. Eğer bunu alt rütbede yapabiliyorsam üst rütbelerde de yapabilmeliyim” diyerek Ekinci’ye karşılık vermişti. Konuşmaların ardından, yapılan oylamada alt komisyon raporu kabul edilmişti.
Başta Balyoz olmak üzere Ergenekon operasyonları ve suikast planı iddialarının ardından komuta kademesinin birçoğu yargılanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na subay yetiştiren Deniz Harp Okulu geçen yıl tarihinin en yüksek başvurusunu almıştı. VATAN’ın edindiği Milli Savunma Bakanlığı verilerine göre, 2011 yılında Deniz Harp Okulu’na, Bahriyeli olmak için 24 bin 829 kişi başvuru yaptı. Başvuru yapanlardan 130’unun mezun olduğu okulda, mezun olanların başvuruya oranı 0,52 oldu. Deniz Harp Okulu’na 2010 yılında 18 bin 661 başvuru yapıldığı, bunlardan 194’ünün mezun olduğu, mezun olanların başvuruya oranının ise 1,04 olduğu öğrenildi. Yine verilere göre 2009 yılında ise Deniz Harp Okulu’na 2009 yılında 19 bin 462 kişi başvurdu. 184 kişinin mezun olduğu okulda, mezun olanların başvuruya oranı 0,95 oldu.
Kara Harp Okulu’na ise 2010 yılında 26 bin 43 kişi başvuruda bulundu. 560 mezun veren okulda, mezun olanların başvuruya oranı 2.15 oldu. Geçen yıl ise bir önceki yıla göre Kara Harp Okulu’na başvuru oranı düştü. 2011 yılında okula, 18 bin 247 kişi başvurdu ve bunlardan 546’sı mezun oldu. Mezun olanların başvuruya oranı 2,99 oldu. Hava Harp Okulu’na 2010 yılında 27 bin 975 başvuru oldu ve bunlardan 234’ü mezun oldu. Mezun olanların başvuruya oranı 0,84 olarak belirlendi. 2011 yılında ise bir önceki yıla göre başvuru oranı arttı. Geçen yıl Hava Harp Okulu’na 31 bin 974 kişi başvurdu. 226 Harbiyelinin mezun olduğu okulda, mezun olanların başvuruya oranının 0,71 olduğu öğrenildi.
Jandarma Genel Komutanlığı’nda sözleşmeli astsubaylık için 2011 yılında 3 bin 197 kadının başvurduğu bunlardan 38’nin mezun olduğu öğrenildi. 2010 yılında sözleşmeli astsubaylık için başvuran kadın sayısının ise 2 bin 405 olduğu bunlardan 40’ının mezun olduğu bildirildi. Bu arada Kara Harp Okulu’nda, mezun olacak teğmenler artık subaylık diplomasının yanı sıra lisans diplomasına da sahip olacak. Bu yıldan itibaren Kara Harp Okulu’nda, elektronik, makina, inşaat, bilgisayar, endüstri ve sistem mühendislikleri ile sosyoloji, işletme ve kamu yönetimi dallarında çoklu lisans programına geçileceği öğrenildi. Bu sayede teğmenler, subaylık diplomasının yanı sıra toplum bilim, kamu yönetimi gibi alanlarda da uzmanlık sahibi olacak ve teğmenlerin ellerinde ikinci diplomaları bulunacak.