İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Art Contact Çağdaş Sanat Fuarı” açılışında yaptığı konuşmada AKP'li Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'e, "Bak ne güzel sanat bizi buluşturdu" dedi.
“Birkaç gün önce, yine burada, yan yana faaliyet raporu sunumu vardı. 3-4 gün sonra sanat eserleri ile burada bir yoğunluk yaşayınca, hangisini tercih ederiz bilmiyorum sevgili Türkmen Başkan’ım? Herhalde sanatı tercih ederiz değil mi?" diyen İmamoğlu, "Bu daha tatlı, daha keyifli. Farklı siyasi partilerdeyiz. Söz alıp, konuşmadı ama muhtemelen benimle ilgili birkaç eleştirisi olurdu söz alsaydı. Ama burada eleştiri yok. Burada bak ne güzel sanat bizi buluşturdu; yan yana durduk, yan yana gezeceğiz" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri Merkezi Gösteri ve Sanat Merkezi’nde, 1-5 Haziran 2021 tarihleri arasında gezilebilecek “Art Contact Çağdaş Sanat Fuarı” açılışına katıldı. İmamoğlu, merhum İbrahim Balaban’a 100’ncü yaş gününde verilen “Sanatçı Onur Ödülü”nü, ünlü ressamın oğlu Nazım Balaban’a teslim etti.
İstanbul’u “muazzam” ve “olağanüstü” bir şehir olarak tanımlayan İmamoğlu, “Şehre bütünüyle baktığınızda, geçmiş tarihi okumaları yaptığınızda, İstanbul'dan daha iyi bir sanat eseri dünyada yok; böyle bir kent. Onun için bu kentin geleceğine de bir sanat eseri gibi kalabilmesi adına, bizim ortak bir mücadele vermemiz lazım” dedi. İmamoğlu, tüm İstanbulluları, “Haydi gelin nefes alın” sözleriyle fuarı gezmeye de davet etti.
Açılışta, 3 kategoride sanat ödülleri verildi. “Sanatçı Onur Ödülü”, 100’ncü yaş gününde ünlü ressam merhum İbrahim Balaban’ın oldu. Merhum Balaban’ın oğlu Hasan Nazmi Balaban, babasının ödülünü, İBB Başkanı İmamoğlu’nun elinden aldı. “Sanata Katkı Onur Ödülü”, ressam Bedri Baykam’ın; “Kurum Onur Ödülü” de Asaş Alüminyum San. ve Ticaret A.Ş. Grup Başkanı Safa Bayar Yavuz’un oldu. Baykam’a, ödülünü Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan; Yavuz’a ise Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç verdi. Babası İbrahim Balaban’ın ödülünü İmamoğlu’nun elinden alan Nazmi Balaban, duygularını, “Babam adına bu onur ödülünü almaktan, çok büyük onur duyuyorum. Özellikle Başkan’ımızın elinden almak… Keşke babam sağ olsaydı ve bunu görseydi; ‘Çok şükür düzlüğündeyiz’ derdi. ‘Ne mutlu bize, sizin gibi bir Başkan’ımız oldu’ diye de saygılarını sunardı. Gerçekten çok teşekkür ediyorum” sözleriyle dile getirdi.
Oğul Balaban’ın ardından konuşan İmamoğlu da sözlerine, merhum Balaban’ı rahmetle anarak başladı. “Türkiye’nin çok kıymetli sanatçıları var” diyen İmamoğlu, “Bugün sanatın içinde olmanın bir Belediye Başkanı olarak bana verdiği duyguyu ifade edeyim. Sanatçıların ve sanatın içerisinde olmak, bana bir mahcubiyet veriyor. Bu mahcubiyetin tanımı şöyle bir şey: O kadar değerli, o kadar üretken, o kadar dünyaya farklı bakan insanla bir aradayız ve eserleriyle bir aradayız ki, bir siyasi olarak, Belediye Başkanı olarak, en üst seviyede buradaki bütün kitleye saygı duyarak dolaşmalıyım; onların eserlerine, onların dünyaya bakış açılarına saygı duyarak dolaşmalıyım diye bir ruh haliyle buradayım. O bakımdan emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Az önce Üsküdar Belediye Başkanı’mızla yan yana sohbet ediyorduk” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birkaç gün önce, yine burada, yan yana faaliyet raporu sunumu vardı. Yaklaşık 12-13 saatlik bir Meclis vardı. Elbette değerli konulardı, elbette değerli sözler vardı. Ama 3-4 gün sonra sanat eserleri ile burada bir yoğunluk yaşayınca, hangisini tercih ederiz bilmiyorum sevgili Türkmen Başkan’ım? Herhalde sanatı tercih ederiz değil mi? Bu daha tatlı, daha keyifli. Farklı siyasi partilerdeyiz. Söz alıp, konuşmadı ama muhtemelen benimle ilgili birkaç eleştirisi olurdu söz alsaydı. Ama burada eleştiri yok. Burada bak ne güzel sanat bizi buluşturdu; yan yana durduk, yan yana gezeceğiz. Demek ki bu ülkeye sanat çok gerekli. Sanatçıya değer vermek, sanatla çocukları buluşturmak, onların yaratıcılıklarını, onların dünyaya özgün ve özgür bir biçimde bakabilmelerini sağlamak, icat yapmalarını sağlamak, icatlar, buluşlar ortaya koymalarını sağlamak… Ben, dünyaya 3 boyutlu bakabilen insanların, farklı gözlerden üretilmiş, farklı yüreklerden çıkmış o özgün eserlerin, bir kitleyi de aynı derecede yaratıcı, aynı derecede üretken bir birey haline getirdiğini düşünüyorum. Keşke bende de bir sanatçı yeteneği olabilseydi.”
İstanbul’u “muazzam” ve “olağanüstü” bir şehir olarak tanımlayan İmamoğlu, “Şehre bütünüyle baktığınızda, geçmiş tarihi okumaları yaptığınızda, İstanbul'dan daha iyi bir sanat eseri dünyada yok; böyle bir kent. Onun için bu kentin geleceğine de bir sanat eseri gibi kalabilmesi adına, bizim ortak bir mücadele vermemiz lazım. Benim bu mücadele içerisinde karakterim olarak yapacağım yolculukta, en değerli metodum moderatörlük yapmak. Yani bu şehrin sanatla bütünleşebilmesi için, ortak akılla tüm sanat unsurlarını, tüm sanat disiplinlerini bu şehirde dünya çapında bir açık hava müzesi haline getirebilmek. Bunu başaracağımızı hissediyorum, düşünüyorum. Çünkü gerçekten o yaratıcılık da bu kentte var, o sanatçılar da bu şehirde var” diye konuştu.
İstanbul'da, önümüzdeki günlerde çok değerli sergiler olacağının müjdesini veren İmamoğlu, “Pandeminin de inşallah bitişini hep beraber yaşarken, hayatımıza derinlik, mutluluk ve gerçekten ferahlık katacak olan sanatla buluşmaların artacağını ön görüyorum. Gelin hep birlikte İstanbul'u gerçekten dünya çapında bir alan haline getirelim. Evet; sorunlarımız var. Evet; önceliklerimiz var. Şu anda sağlıkla ilgili mücadele, yoksunlukla ilgili mücadele… Bu kentte ve bu ülkede mücadele etmemiz gereken başka sorunlar var; ama bunları aşarken, bir yandan da bizi hayata umutla bağlayacak sanatla ilgili buluşmalar şart. Biz bu buluşmalara devam edeceğiz. Bu arada ben, bütün İstanbul'u mutlaka bu buluşmaya davet ediyorum. İstanbullular gelsinler, ferahlasınlar, sanatla buluşsunlar. Açık alanı da var. Orada heykeltıraşlarımızın çok güzel eserleriyle buluşunlar. Derin derin nefes alabilirler, hiç sorun yok. Burası geniş bir mekan. Bu arada burası Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi idi. Artık ismi Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi olarak değiştirildi. Rahmetli Belediye Başkanı’nı da burada anmak isterim. Haydi İstanbul; gelin, nefes alın burada” ifadelerini kullandı. İmamoğlu çifti, konuşmaların ardında fuar alanında bulunan sanat stantlarını gezdi.
Sanatçıların, galerilerin çatısı altında katılabileceği fuarda; müzeler, eğitim kuruluşları, sanatsal malzeme üreten firmalar yer alacak. İki farklı salonda konferanslar ve söyleşiler gerçekleştirilirken, fuar alanı içinde farklı mekanlarda dinletilerin sunulacak. Dış alanda ise, “Street Art” ve heykel sergileri sanatseverleri fuar alanı girişinde karşılayacak. Fuarda, küresel çapta yaşanan pandemi nedeniyle, özel önlemler alındı. Fuar alanına giriş yapacak tüm çalışan, katılımcı ve ziyaretçiler, HES kodu ve kimlik kontrolünden geçirilecek. Riskli kişilerin alana giriş yapmasına izin verilmeyecek. Fuar alanındaki yoğunluk, 10 metrekarede 1 kişi olacak şekilde kontrol altında tutulacak. Alandaki havalandırma ünitelerinin taze hava akışı, en üst düzeyde sağlanacak. Havalandırma sistemleri, fuar saatleri dışında düzenli dezenfeksiyondan geçirilecek. Tüm fuar alanı dezenfekte edilirken, sık aralıklarla “dezenfeksiyon istasyonları” kuruldu.