İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak ifade ettiği, "Dünyada büyük sükse yaratacak. CHP’nin takoz siyasetine boyun eğmeyiz. Her şeye rağmen 2023 hedefimiz arasına giremeyecekler” sözlerine yanıt verdi. İmamoğlu, "Biz, birileri sükse yapsın diye İstanbul halkına ihanet edecek, yarın pişman olacakları hiçbir projeye, ‘Evet’ demeyeceğiz" dedi.
İmamoğlu, “Kanal İstanbul geçen haftadan beri gündemdeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sizi kastederek, ‘İşine baksın’ dedi. Ne diyeceksiniz?” sorusuna, “Ben, burada oturarak, çalışmayarak, iş üretmeyerek belediye başkanlığı yapmak için seçilmedim. Ben toplumun menfaatlerini ve haklarını korumak için belediye başkanı seçildim. ‘Sen otur işine bak’ cümlesinin bir başka açılımı, ‘En iyisini ben bilirim’ demektir. Bence en iyisini 16 milyon bilir. Ben, bu anlamda süreci sonuna kadar takip edeceğim” yanıtını verdi.
TIKLAYIN - Erdoğan: Kanal İstanbul'un siyasi bir boyutu olacak, vakti gelince kullanırız, sükse yapacak
İBB Başkanı İmamoğlu, 2020 bütçesinin onaylandığı Meclis toplantısı ardından gazetecilerin, gündeme ve oturuma ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na sorulan sorular ve İBB Başkanı’nın verdği yanıtlar şunlar oldu:
Kanal İstanbul geçen haftadan beri gündemdeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siz yönelikte eleştirileri de vardı. ‘İşine baksın’ eleştirisi de geldi size yönelik. Ne diyeceksiniz Erdoğan’ın eleştirilerine yönelik?
- Uzun zaman geçti Sayın Cumhurbaşkanı’nın belediye başkanlığından bu yana. Belediye kanununun 18. Maddesi, “Belediye başkanı; belediye teşkilatının, beldenin ve belediyenin haklarını, menfaatlerine korur” diye izahta bulunur. Dolayısıyla, oturarak iş yapan hangi belediye başkanlarıyla çalıştı onu bilmiyorum. Öyle bir geleneği mi oluştu, onu da bilmiyorum İstanbul’la ilgili. Ama ben, burada oturarak, çalışmayarak, iş üretmeyerek belediye başkanlığı yapmak için seçilmedim. Ben toplumun menfaatlerini ve haklarını korumak için belediye başkanı seçildim. ‘Sen otur işine bak’ cümlesinin bir başka açılımı, ‘En iyisini ben bilirim’ demektir. Bence en iyisini 16 milyon bilir. Ben, bu anlamda süreci sonuna kadar takip edeceğim. Toplumun menfaati için çalışacağım. Ve bu süreçle ilgili 16 milyon insanın, en son noktasına kadar bilgileri elde etmesini sağlayacağım. Bu işi çok iyi bilen insanlardan faydalanacağız. Bu işi çok sesli bir şekilde toplumun önünde dile getireceğiz. Toplumun kararını, toplumun menfaatini, yine toplumla, ortak akılla vereceğiz. Bütün bunları yapmamızın sebebi, aslında yaşadığımız seçimin bize verdiği en değerli kısmı, susmamak, konuşmak. Herkes konuşacak. Ben de onların temsilcisi olarak her zaman konuşacağım. Buna alışmak istemeyen kim varsa, bu sürece alışsa iyi olur. Daha fazla sesimiz çıkacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün, Kanal İstanbul’la ilgili, “Dünyada büyük sükse yaratacak. CHP’nin takoz siyasetine boyun eğmeyiz. Her şeye rağmen 2023 hedefimiz arasına giremeyecekler” demişti. Bu konuyu da değerlendirir misiniz?
- Biz, birileri sükse yapsın diye İstanbul halkına ihanet edecek, yarın pişman olacakları hiçbir projeye, ‘Evet’ demeyeceğiz.
Bütçede AK Parti’nin depreme hazırlık çalışmaları ile ilgili kalemin geçen yıla göre yüzde 65 daha düşük olduğu eleştirisi yapıldı. Neden daha düşük pay ayrıldı?
- Depremle ilgili, kurumumuzun içinde deprem sürecini yürüten daire başkanlığımız dışında, farklı kurumlarımız, kuruluşlarımız, KİPTAŞ gibi çok yoğun şekilde bütçe aktaran iştiraklerimiz var. Burada AK Parti grubunun eleştirdiği hususun başka bir açılımı var. Bir bütçeye yazmak değil onu gerçekleştirmek de değerli. Neyin gerçekleştiğini görmek lazım bütçede. O söylenenin çok altında bir bütçe gerçekleşmesi var, sanırım yüzde 10’lar seviyesinde. Dolayısıyla biz gerçekleştireceğimiz rakamı bu seneki bütçeye yazdık. Deprem ve diğer hususlara bakarsak, bir bütçe hazırlamanın zorlukları var şu an İstanbul’da. Onlarca durmuş şantiyeden bahsediyoruz. Bir yıldan fazladır, 1.5-2 yıldır duran, tehdit oluşturan şantiyeler. Biz, bu yükü ve bunların detaylarını 23 Aralık’ta toplumla paylaşacağız. Tüm bunları göz önüne alarak bir yandan bunların bitirilmesi, bir yandan bu süreçlerin tekrar sonuca kavuşturulması konusunda kararlar alırken, denk bütçeyi yapabilme ve borçlanma kabiliyetini de ona göre dengeleyen bir bütçe hazırlamak zorundaydık. Biz, 2020’yi doğru yönetme açısından kimseyi manipüle etmeme ve toplumu aldatmama açısından doğru bir bütçe hazırladığımızı düşünüyoruz. Doğru bütçeye de oybirliği ile karar verilmiştir. AK Parti’ye, MHP’ye ve ittifakımız İYİ Parti’ye teşekkür ediyorum.
Çöp suyu nakliye ihalesinde geçen yıla göre yarı yarı fiyat farkı olduğu ortaya çıktı. Geçen yıl bu iş neden 2 katı fiyatına yapıldı?
- Tüm soru işareti ne varsa aklınızda, benim net talimatım vardır. Arkadaşlarım, bütün bu ihale süreçleriyle ilgili soruşturma süreçlerini başlatıyorlar. Yani biz, geçmişe dair konuşmayan, yani nasıl bugünkü konuları konuşuyorsak, geçmişe dair konuları da konuşmayan bir yönetim olmayacağımız için seçildik. O bakımdan bu süreçlerin idari anlamda soruşturma süreçleri başlatılacaktır ve takip edilecektir. Tabi bir ihale sonuçlanmadan geçmişe dönük bir sorgulamaya daha dönemedik. Bir yıl önceki ihale nasıl verilmiş? Bunları eleştirme şansımız olmadı ama şimdi bu veri, bizim önümüzdeki somut bir veri. Şimdi elbette buna bakacağız. Kaldı ki Türkiye’nin maliyet artışlarını da üstüne koyduğunuzda gerçekten ciddi bir fark var ortada.
En büyük tasarrufu ihalelerden yapacağım demiştiniz. Ortada aracılar mı var? Birim fiyatlar neden yüksek?
- Türkiye’deki, kamudaki yozlaşma diye tariflediğim süreçlerin bir yansıması bu. Kesinlikle 2019’da en büyük farkımızı ihalelerde yapacağımız o tasarruflarla israfı engelleyerek elde edeceğimiz biz de biliyoruz. Bunu öngörüyoruz zaten şu anda. Ortaya koyduğumuz, aslında gider bütçesinin içerisinde şu an henüz toplumun görmediği gerçek farklar var. Biz, 10 bin metrekarelik bir işi, geçmiş dönemde bitirilen bir bütçe kalemiyle 13 bin metrekare olarak yapmayı hedefliyoruz. Bu kadar derin veriler elimizde var. Biz, daha yeni dönemimizin yeni ihalelerine yeni başladık. Biz kendi ihalelerimizi yapıyoruz şu anda ve daha yeni başladık, bu ay başladık. 2020’de devam edecek. Gerçek farkları 2020’de göreceğiz ve biz asla geçmişe kayıtsız olmayacağız net olarak soruşturacağız. Bununla ilgili 16 milyon insanın yasal haklarını arayan bir dönemi yaşatacağız. Aksi takdirde yozlaşmamış bir kamu dönemine ortaklık edersiniz. Biz öyle bir sürece ortak olmaya gelmedik.
İBB’de en çok tartışılan konulardan biri olan kiralık araç ihalesi canlı yayınlanacak mı?
- Evet, canlı yayınlanacak ve şeffaf olacak. Aslında bunlar başlangıçlar. Zaman içerisinde, mümkün olduğu kadar, belli çaptaki bütün açık ihalelerimizin tamamını naklen olarak vermeyi planlıyoruz. Kamuoyu, süreçlerin nasıl olgunlaştığını, nasıl olduğunu görsün istiyoruz. Dilediğimiz rehabilitasyonlar ya da düzenlemeler bir anda önümüze gelemiyor ama büyük çabamız var bu konuda.
İçerde çokça eleştirildi yapılan bütçe ama oy birliğiyle de kabul edildi. Bu kadar eleştirilen bütçeye, ‘Evet’ dendi. ‘Hayır’ denseydi Meclis çoğunluğuyla ne olurdu?
- Şu bir gerçek: Bütçenin ve sayıların bir gerçekliği var. Benim hayatım bunla geçti. Ne yazık ki bütçeleri birisi sağdan sola okur, birisi soldan sağa okur. Biri yukarıdan aşağı yorum yapar, biri aşağıdan yukarı yorum yapar. Bu anlamda farklı yorumlarla bütçeyi anlatma ihtimaliniz yüksek. Ne yazık ki sayıların böyle bir sihri var. İyi değil bu tabi. İSMEK’te bütçe okuması, finans okuması yönetimi kursları başlatacağız bütün İstanbul’a. Çünkü gerçekten biz, halkımız olarak, bir bütçenin ne anlam ifade ettiğini çok fazla bilmiyoruz. Bir gelir gider tablosu, denk bütçe… Çok basit terimlerle bile ilgilenmiyoruz çoğu zaman halk olarak. Burada söylenenler Meclis’in ruhu içinde kalsın. Meclis’te çıkan bütçe, hepimize hayırlı olsun.