İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin Çatalca’da 35 milyon liralık yatırımla inşa ettiği yeni hizmet binasını, '150 Günde 150 Proje' maratonu kapsamında açtı. İmamoğlu, gelecek hafta toplanacak İBB Meclisi’ne İSKİ için ek bütçe teklifinde bulunacaklarını belirterek, “İSKİ'nin bütçesi, İSKİ'nin tarifesi siyaset dışıdır. Milletimizin musluğundan su akıtılması işidir. Bu bağlamda mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin, İSKİ'nin bu kavramların dışında tutulması noktasında özenli davranmalarını diliyorum. Kendilerini mahcup etmesinler. Ve İstanbul'a yakışan, milletimize yakışan rasyonel bütçe kararlarını almalarını buradan diliyorum” dedi.
İmamoğlu, Ferhatpaşa Mahallesi’nde bulunan ve yaklaşık 75 bin vatandaşa hizmet verecek olan hizmet binasının açılışında şunları söyledi:
Bugün 9 Eylül. 9 Eylül, aslında tarihi açıdan belki de en önemli anlardan bir tanesi. İşgale uğramış ülkemizin milletçe ayağa kalktığımız, büyük bir direniş gösterdiğimiz; ‘artık bitti tükendi’ denilen Anadolu'nun, Trakya'nın o güzel insanları, bir araya gelerek, büyük mücadele vererek, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ulusça büyük bir mücadeleyle ülkemizi işgal eden kuvvetleri İzmir'de yaptıkları yanlış üzerine o mücadeleyi kazanarak tekrar milletimizin özgürlük alanını bu topraklarda bize kazandırmışlardır. O bakımdan 9 Eylül, çok kıymetli bir tarihtir. 9 Eylül, İzmir'in kurtuluşu, milletimizin özgürlüğünü ilan edişi tekrar, 99’uncu yılında hem milletimize hem İzmir’imize hem birbirimize hem bütün ülkemize kutlu olsun.
9 Eylül, Cumhuriyet'imizle yaşıt, Cumhuriyet’imizin kurucusu ve ulu önder Atatürk'ün bizlere emanet ettiği CHP’nin de kuruluşu. Siyasete karar verdiğim ilk an milletimize, Cumhuriyet’imize, Atatürk ilkelerine ve devrimlerine olan bağlılığımla ‘CHP’de siyaset yapacağım’ diyerek yola çıktığım partimin 99. yılında kadim kent İstanbul'umuza hizmet etmenin, bir CHP’li olarak milletimizin gurur duyacağı işler yapabilme mücadelesini verebilmenin onurunu ve gururunu yaşıyorum, bir CHP’li olarak, CHP’nin bir evladı olarak.
Partili olmak, milletine hizmet etme noktasında görevini yerine getirmek anlamına gelir. İyi partili olmak, güzel partili olmak, partili olmanın hakkını vermek bu anlama gelir. Bir partinin mensubu olmak, parti adına her şeyi yapmak, ‘her yol mübahtır’ anlayışı değildir. Partili olmak, o partinin değil milletin, devletin, Cumhuriyet’in kutsallarını korumak ve geliştirmek anlamına gelir. Bu bağlamda partilerin hizmet için bir araç olduğunu ve esas olan devletimiz ve milletimizin bekası olduğunu unutmamak gerekir. Bugün ülkemizde, bu anlayışın karşısında bir anlayışla mücadele etmekteyiz. Parti devleti anlayışıyla mücadele etmekteyiz. Hatta parti her şey. Hatta bugün burada harcadığımız bir projeyi, bir bütçeyi burada başka bir partinin adına konuşan kişi olsaydı ‘AK Parti projesi’ olarak, ‘AK Parti yaptı, AK Parti'nin işi’ diye tariflerlerdi. Bunu ben söylemiyorum, kendileri meydanlarda söylüyorlar. Biz ne diyoruz? ‘CHP’li olarak biz, milletimizin bütçesini bize emanet eden halkımıza mahcup olmamak adına en edepli bir şekilde, en tasarruflu bir şekilde, en kaliteli ve en güzel bir biçimde milletimizin bütçesiyle yaptığımız İSKİ'nin bu hizmetini milletimize hediye etmeye geldik’ diyoruz. CHP’li olmak böyledir. Eminim ki her halkını, milletini düşünen, milleti adına mücadele eden her partinin de ilkesi, aynı doğrultuda bakışı gerektirir. Bu bağlamda, bunun aksi bir bakışa partisini kutsallaştıran; partisinin liderini, devletinin başında olsa da kutsallaştırıp, bambaşka bir yere koyup ‘her şey partidir’ diyen bir mantığın tam tersine, ‘her şeyimiz milletimizdir, Cumhuriyet’imizdir, bayrağımızdır, devletimizdir’ diyen anlayışa, Cumhuriyet’imizin 100. yılına giderken hizmet etmenin onurunu ve gururunu yaşıyorum, CHP’li olarak.
Bakın, bir örnek vermek istiyorum. Örneğin Çatalca'ya 2004 yılında doğal gaz geldi, teşekkür ediyoruz. O dönemde buraya yapılan doğal gaz yatırımı için emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama aynı zamanda 18 yıldır Çatalca'nın iki mahallesine doğal gaz gelememesinin de ciddi bir ayıbı var. Bunu nasıl anlatabilirsiniz? İstanbul'un göbeğinde, Çatalca'nın Kızılcaali'sine, Yalıköyü'ne, oradaki vatandaşlara ‘senin 18 yıldır doğal gazın yoku’, nasıl anlatabilirsiniz? İşte biz, gelir gelmez, değil, 18 yıl değil, 18 ay değil, üç aylık bir çalışmayla biz 18 yılda çözülmeyen meseleyi, ‘yok efendim teknik bir sorun var, yok efendim kara yolu geçiş problemi var’ vesaire, ‘mühendislik problemi var’, hiçbirini bahane kabul etmeyip bütün sorunlarını çözerek hem Çatalca'ya hem Kızılcaali'ye gerekli altyapıyı yaparak doğal gazını getirdik, milletimize sunduk. Sadece üç ayda. İGDAŞ’ın yönetimine teşekkür ediyorum. Dolayısıyla dert ederseniz o hesabı yapmazsanız, ‘orada kaç kişi var, iyi oy gelir mi’ demezseniz bir kişinin bile hizmet alması için o kapıya su getirmek zorundasınız. Bir kişinin bile, eğer yasal bir yerleşim alanındaysa ve ona orada yaşama hakkını usul olarak da tanımışsanız kapısına yolunu getirmek zorundasınız. Yerel yöneticilik böyle bir şey.
Biz, Çatalca'daki İSKİ'nin burada hizmetlerinin hem az önce Genel Müdür’ümüzün anlattığı gibi depremsel sorunlarını çözmek, daha sağlıklı binaya gelmesini sağlamak hem de kalıcı bir hizmet binasını oluşturmak hem de geleceğe dönük gerçekten yakışan bir hizmet binasıyla Çatalca'yı buluşturmak, aynı zamanda Çatalca gibi alanı geniş, özel ilgiye muhtaç ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi’nin işlerinin daha iyi koordine olabilmesi adına da bir koordinasyon birimi; Çatalca'da, Şile'de Silivri'de, bunun gibi alanlarda başlattık. Bu bölgeyi de kapsayan bir birimi de yine bu binanın içerisinde hizmete kavuşturduk ve bu koordinasyon birimimizde Büyükşehrimizin bu tür geniş alanlarda biraz daha merkezden çeperlere kalan özel noktalarda hizmet vermesi adına bu alanı da tahsis etmenin keyfini yaşıyoruz. Bu binamız da hayırlı ve uğurlu olsun.
İSKİ, Büyükşehir Belediyemizin ve şehrimizin özel kanunla kurulmuş çok özel bir kurumdur. Siyasetin dışında, günlük tartışmaların, münazaraların dışında tutulması gereken bir kurumdur. Bakınız, bu kurumumuz, büyük zorluklarla mücadele ederek az önce bahsettiği gibi Genel Müdür’ümüzün, yüz milyonlarca liralık sadece Çatalca'ya, neredeyse 600 milyon liraya yakın bir yatırımı yapmıştır bu süreç içerisinde, bu dönem içerisinde. Böylesi bir kurumun elin üstünde tutulması lazım, korunması lazım. Bakın, İSKİ kurumunun çok az, merkezi idareden aldığı payın dışındaki gelirinin büyük bir kısmı su faturalarıdır. Su faturasıyla sadece size suyu sunmaz İSKİ. Aynı zamanda su havzalarını korur, aynı zamanda suların biriktiği barajları korur, bakar; aynı zamanda orada biriken sularımızı temizleyerek size temiz suyu ulaştırır. Musluğunuzdan içilen suyu sağlar. Aynı zamanda, hepimizin evinden atık su çıkıyor, bu atık suyu temizler ve bu atık suyu temizlendikten sonra ya geriye döndürerek ama sanayide ama bazen sulamada kullanır ya da temizlenmiş o atık suyu denize deşarjla beraber tekrar doğaya zarar vermeden sürecini tamamlamak için bu hizmetlerin tamamını yapar İSKİ.
İSKİ'ye gelir gelmez, normal aylık zam, yani neye göre, TEFE-TÜFE'ye göre aylık zam yapılan sistemi meclisteki kararla bu yönetim kaldırdı. Niçin kaldırdı? ‘Efendim vay siz niye indirim istiyorsunuz? İndirim istiyorsunuz, alın indirim, ama biz de sizin zam usulünüzü kaldırıyoruz’. ‘Niye?’ ‘Mecliste biz çoğunluğuz, gelip bize zammı getireceksiniz, biz karar vereceğiz.’ ‘Peki olsun.’ Kaç defa getirdiysek suyla ilgili elli tane bahane, yüz tane bahane, çoğu kez vermediler. Çok az seferde kafalarına göre anlamsız zamlar vesaireler oldu. Ve bugün baktığımızda İSKİ kurumumuz, Türkiye'nin şehirleri arasında en pahalı hizmet sunmak zorunda kalan… Çünkü bakın ta Melen'den de buraya su basılıyor, Terkos'tan da. Yani yüz kilometrelerce suyun basılarak İstanbul'a getirildiği, yeni arıtma tesislerinin yapıldığı… Bakın, ‘Sadece 600 milyon lira Çatalca'ya’ diyorum. Birçok ilçemizde bir milyarı aşan yatırımların yapıldığı ve yapılmaya devam ettiği bir kurumdan bahsediyoruz. Böylesi bir kurum, şu anda büyükşehirler arasında neredeyse son sıralara inmiş durumda, tarifedeki su parası. Kalkıyor birileri, su parasının da insanlarımıza çok büyük yük olduğunu söylüyor.
Bakın, ben bütün hemşerilerimize söyleyeyim; biz göreve geldiğimizde su faturalarınızla elektrik faturalarınız neredeyse aynıydı. Bugün evinize gelen su faturasıyla elektrik faturasını bakın, neredeyse beşte biridir, altıda biridir. Peki su faturası bedava mı? Hani bunu birkaç kez ‘su bedava’… O zaman elektrik de bedava. Elektrik de hidroelektrik santrallerinden akan sudan yapılıyor, ama öyle değil. Su da buraya parayla geliyor. Nasıl geliyor? Örnek vereyim size. Ocak ayında -öyle bir sene, iki sene, üç sene değil bakın- İSKİ'nin su faturası 200 yüz milyon lira civarındayken -eski parayla söylemeye utanıyorum; 200 yüz trilyon- şu anda aylık su faturası 600 yüz milyon liraya yaklaştı. Bu kadar devasa bir zamla mücadele ediyoruz. Ve bakınız, biz yeni bir bütçe, ek bütçeyi meclise sunmak zorundayız önümüzdeki hafta. Dolayısıyla İSKİ'nin bütçesi, İSKİ'nin tarifesi siyaset dışıdır. Milletimizin musluğundan su akıtılması işidir.
Bu bağlamda mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin, İSKİ'nin bu kavramların dışında tutulması noktasında özenli davranmalarını diliyorum. Bu yönüyle de önümüzdeki hafta İSKİ'nin sağlıklı bir bütçeye kavuşarak milletimize hizmet eden… Bakın, dün İSKİ başka bir siyasi parti döneminde yönetiliyordu, bugün başka siyasi parti döneminde yönetiliyor. Bakın, benim burada bürokrat arkadaşlarım var, genel müdürüm, genel müdür yardımcılarım, daire başkanlarım, kendileri kendilerini biliyorlar. En az yüzde 80’i, 90’ı daha önceki dönemden gelen arkadaşlarımız. Milletin çalışan memuru, partinin memuru değil ki, milletin memuru. Dolayısıyla devletin memuru olan bu dostlarımız bu yapılan yanlışı görüyorlar. Dünden bugüne adalet terazisi olan her vatandaşımız gördüğü gibi devletimizin o kıymetli memurları da bunu görüyorlar. Kendilerini mahcup etmesinler. Ben, o mecliste grubu olan siyasi partilere ifade ediyorum. Kendilerini mahcup etmesinler. Ve İstanbul'a yakışan, milletimize yakışan rasyonel bütçe kararlarını almalarını buradan diliyorum"
Konuşmaların ardından Ekrem İmamoğlu; CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ile birlikte tesisi hizmete açtı.
Çatalca’daki eski İSKİ hizmet binası deprem riski nedeniyle yıkılmıştı. Yeni binanın yapımına 16 Nisan 2020’de başlandı. Yeni bina ilçe içinden ilçe girişine alınarak kent içi trafikte rahatlama sağlandı. Yeni bina, sahip olduğu 40 araçlık otoparkla hizmet verecek. İlçede İSKİ’nin 40 bin abonesi bulunuyor. 4 kat olarak inşa bina, yaklaşık 3 dönümlük alana sahip. Bina, bölgede yaşayan 75 binden fazla kişiye hizmet verecek.