İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 26 Haziran'da temeli atılacağı söylenen Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin konuşurken, "Bu işe niyet eden, bu projeye para veririm bu ülkeyi borçlandırırım diyen her akılın oturup bin kez daha düşünmesini öneririm zira iki yıl sonra hukuken de vicdanen de hiç kimse ülke adına muhatap olmaz onlarla" dedi. İmamoğlu, "Bu ekonomik sorunlar varken İstanbul'da kimin aklına böyle bir şey gelir? Bu sadece ve sadece bir çıkar grubunun para kazanmak olarak gördüğü bir çalışma" diye konuştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep'te gerçekleşen CHP Belediye Başkanları Çalıştayı'nda açıklamalarda bulundu.
Halk TV'den Gül Gündüz'ün haberine göre, İmamoğlu şunları söyledi:
"İstanbul'un gündemi midir sorusuna aslında şöyle bir ironi yapmak isterim. Yani bütün İstanbullulara soralım. Pandemiyi yaşamış, çıkmış, işsizliği tavan yapmış, yoksulluğun ne yazık ki en üste çıktığı bir şehirde turizm ile ilgili hizmet sektörü ile ilgili tümden bütün kurumların şu anda iş yaşamaz durumda olduğu bir ortamda çocukların okula gidemediği, seneye tereddütlerin devam ettiği bir ortamda, bu çocukların açıklarını nasıl kapatırız seferberliğini yapmak varken bütün bu ekonomik sorunlar varken İstanbul'da kimin aklına böyle bir şey gelir? 'Kanal' deseniz o bile aklına gelmez. Kanal İstanbul umurunda olmaz. Sıralamaya bile girmez. Bu sadece ve sadece bir çıkar grubunun para kazanmak olarak gördüğü bir çalışma. İstanbulun gündeminde az önce saydığım şeyler vardır, 'Beton Kanal' yoktur. Beton kanalın bütün sıkıntılarını ben anlatıyorum. Bu kabusu ben hissediyorum. Çünkü onlarca brifing aldım. 'Marmara'yı yok eder' demeyen gerçek bir bilim insanına rastlamadım. Sazlıdere barajını alıp götürüyor. Sazlıdere'yi durup dururken yok edeceğiz. Bu işe niyet eden, bu projeye para veririm bu ülkeyi borçlandırırım diyen her akılın oturup bin kez daha düşünmesini öneririm, zira iki yıl sonra hukuken de vicdanen de hiç kimse ülke adına muhatap olmaz onlarla. Ne parasına dair, ne de müteahhitle ilgili sürecine dair. Ben bu işe girerim, iyi para kazanırım diyeceklerine oturup kendilerini, kendi firmalarını, ülkedeki itibarlarını oturup bin kez daha düşünsünler. Bunun muhatabı ne bu ülkede, ne de uluslararası düzeyde olamaz. An ve an takipteyiz.
Açıkçası isyan eden vatandaş ve esnaf oldukça fazla. Dün sahada gördüğüm üç kitleyi özel bir yere koymak istiyorum. Çocuklar, gençler ve kadınlar. Süreci ve bu sıkıntıyı, bu tehdit gözlerinden okunuyor ve değişim istiyorlar. Değişim ile ilgili taleplerini yoğunlukla bana ilettiler. Ben şunu hissettim ki, ülke aslında sadece İstanbul'da değil her noktasında değişim arzusunda. Bu değişime biz kendimizi en üst seviyede hazırlamaya yükümlüyüz. Çalışmalarımız zaten bu yönde."