İmamoğlu, "Sana yapılanlar izzet-i nefsime dokundu, topal ayağımla gidip sana oy atacağım" diyen Ubeydullah Dede’tiz ziyaret ertin

İmamoğlu, "Sana yapılanlar izzet-i nefsime dokundu, topal ayağımla gidip sana oy atacağım" diyen  Ubeydullah Dede’tiz ziyaret ertin

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu seçim meydanlarında sık sık adını andığı "Sana yapılanlar izzet-i nefsime dokundu, topal ayağımla gidip sana oy atacağım" diyen Ubeydullah Dede’yi unutmadı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından, 13 Mayıs günü, iftarını ‘‘Metrobüs Bahattin’’ olarak ünlenen Bahattin Çağış’ın Esenyurt’taki evinde açtı. İmamoğlu, iftarın ardından kendisini hasta dedesini ziyaret etmeye çağıran 14 yaşındaki Berfin Güngör’ü kırmayıp, evlerine gitti. Hasta yatağında yatarken İmamoğlu’nu karşısında gören 87 yaşındaki Ubeydullah Güngör, “Emaneti senden alanları Allah’a havale ediyorum” diyerek, göz yaşları içerisinde “Sana yapılanlar izzet-i nefsime dokundu. Bu sefer (yüzde) 5-6 fazla oy alacaksın. Allah seni bu Ramazan ayında imandan, Kuran’dan ayırmasın. Bu topal ayağımla gidip sana oyumu atacağım” sözlerini sarf etmişti. İmamoğlu da Güngör’e, “Ben de senin için çalışacağım. Sana layık olacağım. Her şey çok güzel olacak. Bana dua et” şeklinde yanıt verdi.

İmamoğlu, Ubeydullah Dede’yi unutmadı ve önceki gün ziyaretine gitti. Ubeydullah Dede, alnından öpüp Kuran hediye ettiği İmamoğlu’na, “Yeni bir musluk açtın. O musluktan da bereket getiriyorsun” sözleriyle seslendi. İmamoğlu da elini öptüğü Ubaydullah Dede’ye, “Allah razı olsun senden. Ben, senin güzel cümlelerini hiç unutmadım, unutmayacağım” diyerek, teşekkür etti.

İmamoğlu’nu hasta yatağında bekleyen Ubeydullah Dede, “Selamınaleyküm” diyerek elini öpen İBB Başkanı’nı, “Aleykümselam Başkanım. Hoş geldin” sözleriyle karşıladıktan sonra alnından öptü. Sonrasında ikili arasında şu diyaloglar geçti:

Ekrem İmamoğlu: Ben seni hiç unutmadım. 

Ubeydullah Güngör: Sen, Türkiye’nin müjdesisin.

- Sağ ol. 

- Türkiye’ye müjde getirdin. 

- Sağ ol amcacığım. 

- Tüm insanlara müjde getirdin. Teşekkür ederim. 

- Allah razı olsun senden. 

- Sana kurban olurum. Sana çok dua ettim. 

- Biliyorum. 

- Ben öleceğim. Öldümse çocuklarımı işsiz bırakma. 

- Hep onlar için çalışacağım. 

- Vekalet sensin. Vekaleti sana veriyorum. Öldüm mü…

- Allah korusun. Allah geçinden versin. 

- Onları önce Allah’a, sonra sana teslim ediyorum. 

- Tamam amcacığım. 

- Yeni bir musluk açtın. O musluktan da bereket getiriyorsun. 

- Allah razı olsun senden. Ben, senin güzel cümlelerini hiç unutmadım, unutmayacağım. 

- Teşekkür ederim. Ben de senin yolunu bekliyordum. Biz, bilmiyorduk sen buraya geleceksin. Çocuğum sana hediyesini getirecek. (Kuran hediye etti.)

- Olsun, olsun. Önemli değil. Sağ ol. Ben, Kuran’ımı aldım. Allah razı olsun. Amca, senin helalliğini almaya geldim. Hakkını helal et. 

- Ben, biliyordum senin geldiğini. 

- Helalliğini almaya geldim. 

- Yok. Öyle benim hatırımda yoktur. Öyle, ‘Başkan gelmedi, şu, bu!’ Ben biliyordum sen geleceksin. 

- Ben geleceğim. Sadece zaman…

- Kemal Hoca’ma da söylüyorum. (Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt.) 

- El birliğiyle sıkıntıları aşacağız. 

- Bir kahvemizi için. Ne içtiniz?

- Kahve de içeriz, sonra yemeğini de yeriz. Kalabalık bir aile. Allah razı olsun senden. Burada herkesin sevgisini yaşıyoruz şu anda. Bu kalabalık seni yorar.

- Başım üzerinde yerin.