İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Trabzon’da katıldığı iftarda, “Hayatımızın her evresinde sorumluluk hissettiğim bu coğrafyaya dönük, ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, ama çok değerli 13. Cumhurbaşkanı sürecinde, yeni hükûmetimizde özenli bir çalışmayı Trabzon’umuza ve bölgemize yapacağımızı buradan ilan etmek isterim” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Trabzon’da düzenlenen İftar Buluşması’na katıldı. Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşlik etti.
İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Her daim söylediğim bir duygum vardır; ‘Hangi işim olursa olsun, doğduğum topraklara bir an bile beni mahcup etme’ diye dua ederim. Çünkü gerçekten burada bilirim ki bizim insanımız, kendi insanını takip eder, ne yaptığını izler. Kötü bir şey yaparsa bunu yüzüne söyler, ama içi de burkulur. İyi bir şey yaparsa gururlanır. Çok da övünmeyi sevmez, onu da iyi biliyorum. Sorun yok ama önemli olan bu topraklarda, insan yetiştirmeye dönük bakışıdır, ruh halidir. Ben de bunu yaşıyorum açıkçası. Sevdiğim bir coğrafyadayım, Karadeniz’deyim, Trabzon’dayım. Memleketimi bilirim; çünkü geçmişinden bugüne tarihi ile yaşanmışlıkları ile kültürü ile sporu ile ilgilenmeyi hayatımın hiçbir evresinde terk etmedim, bırakmadım. Burada iddialı bir şey söyleyeceğim; her hususta fikrimin olması için yapılanları izlemeye özenle gayret ettim.
Trabzonspor, önemli bir mevzudur ama bugünün mevzusu değildir. En azından bizi, geçen yılki şampiyonluğu ile mutlu etmiştir. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum her şeyden önce, başarılarının devamını diliyorum. Ama esas olan, Trabzon’un yaşam koşulları, iyi bir şehir düzenlemesine sahip olması, iyi bir kentleşme modeline sahip olması; geleceğini, gelecek vizyonunu çok sağlıklı bir şekilde sağlaması… Trabzon’umuzun, Genel Başkan’ımızın, Cumhurbaşkanı’mızın tariflediği gibi dünya şehri olma yolunda nasıl bir gelecek arzuladığının bugünden tasarlanması şarttır. Trabzon’un 2050’yi, hatta 2100’ü konuşan bir kent olması şarttır. Çünkü Trabzon, etki merkezidir. Karadeniz’in iki üç ana merkezinden birisidir. Bu bağlamda elbette bizlere görev düşecek. Hayatımızın her evresinde sorumluluk hissettiğim bu coğrafyaya dönük, ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, ama çok değerli 13. Cumhurbaşkanı sürecinde, yeni hükümetimizde özenli bir çalışmayı Trabzon’umuza ve bölgemize yapacağımızı buradan ilan etmek isterim.
Trabzon kenti, bugüne kadar çok özel dönemleri yaşamıştır. Özellikle imparatorluk şehri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu kentin fethi ile ilgili Fatih Sultan Mehmet’in, Osmanlı İmparatorluğu döneminde nasıl bir özenle bu bölgeye baktığını ve fethi sürecini biliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet’in ilk döneminde üç kez ziyaret ederek yine Trabzon’la ilgili kurduğu hayalleri ve bu coğrafyanın ve diğer şehirleri ile birlikte Cumhuriyet’imiz için önemini de biliyoruz. Ama şu anda 21’inci yüzyıldayız.
Bu şehrin, ulaşımdan bölge ticareti merkezi oluşuna kadar, turizmle ile ilgili yatırımlarının kalıcı bir turizm gelişimine sahip olan bir şehir olmasını; sadece dünyanın bir coğrafyasından ya da birkaç ülkesinden beslenen değil, daha güçlü bir turistik kabiliyet sergileyen güce sahip olması ana unsuru olmalıdır diye düşünüyorum. Çok genç bir nüfusu var Trabzon’un, neredeyse yüzde 33’ü işsiz. Genç işsizliğinin en yoğun olduğu şehirlerden bir tanesi. Gençleri besleyen ve geliştiren kabiliyetlerini ortaya koyacakları teknoloji ile ve diğer sektörlerle buluşturan bir eğitimi ve aynı zamanda geleceği tasarlayan ve de son dönemde eğitimde daha önce çok üstün başarılara sahip olmuş bir şehrin artık üniversiteye giriş sınavlarında geriye düştüğü değil, ilk ona girebilen bir şehir olmasını sağlayan topyekûn bir kalkınma modelini Trabzon’a kazandırmamız gerekiyor.
Çok şey ifade edebilirim ama memleketimiz adına, şehrimiz adına yeni dönemin eğitimden adalete, tarımdan insanca yaşama varıncaya kadar çok özel bir dönem olacağını biliyorum. Çünkü iyi biliyorum ki saygı değer Cumhurbaşkanı’mız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, devlet aklını, devlet vicdanını, her konunun muhataplarını, her konuyu bilen insanlarını ve özellikle Trabzon mesele ise masamızda bulunan oda başkanlarını, iş insanlarını temsil eden kim varsa onlarla tartışan ve onlarla karar almayı başaran ortak akıl sürecini yöneten, o derinliğe, o vicdana sahip olduğunu biliyoruz. En büyük teminatımız budur." (ANKA)