Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, küresel ekonomik görünümün oldukça belirsiz ve aşağı yönlü risklerin hakim olduğunu belirterek, enflasyon ve borç seviyelerinin birçok ekonomide yükseldiğini ifade etti.
IMF, 30-31 Ekim'de Roma'da düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi öncesi "Güçlü, Sürdürülebilir, Dengeli ve Kapsayıcı Büyümeye Dair G20 Raporu"nu yayımladı.
Georgieva, rapora ilişkin kaleme aldığı blog yazısında, toparlanmayı güvence altına almak için ortak eylem gerektiğini vurguladı.
Covid-19'a karşı aşılama ve politika önlemlerinin etkisiyle toparlanmanın temellerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirten Georgieva, "Yine de ilerlememiz, özellikle yeni virüs çeşitleri ve bunların ekonomik etkilerinin yanı sıra tedarik zinciri aksamalarıyla engelleniyor" değerlendirmesinde bulundu.
Georgieva, görünümün oldukça belirsiz ve aşağı yönlü risklerin hakim olduğunu belirterek, "Enflasyon ve borç seviyeleri birçok ekonomide yükseliyor. Pek çok gelişmekte olan ülke, toparlanmalarını destekleyecek aşılardan ve kaynaklardan umutsuzca yoksun olduğu için ekonomik servetlerdeki ayrışma daha kalıcı hale geliyor" ifadelerini kullandı.
IMF'nin raporunda ise küresel toparlanmanın düzensiz beklentiler ve önemli aşağı yönlü riskler arasında devam ettiğine işaret edilerek, yeni virüs çeşitleri yayılmaya devam ederken, birçok yoksul ekonominin aşılara erişimde geri kalmasının toparlanmaları engellediği ve kriz kaynaklı işsizlik artışları da dahil olmak üzere ekonomik beklentiler üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.
Raporda, bir dizi faktörün enflasyonda artışa yol açtığı belirtilerek, yüksek kamu ve özel borç seviyelerinin kırılganlıkları artırdığı ve iklim değişikliğinin büyüme ile geçim kaynaklarını tehdit etmeye devam ettiği ifade edildi. IMF'nin raporunda, "Büyümeye yönelik aşağı yönlü riskler hakim" değerlendirmesinde bulunuldu.
G-20'nin toparlanmayı desteklemek için derhal ortak harekete geçmesi gerektiği vurgulanan raporda, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınını sona erdirmek için finansman açıklarının kapatılması ve aşıların paylaşılması gerektiği kaydedildi.
Raporda, gelişmekte olan ülkelerde tedaviler, testler ve aşıların tedariki ile dağıtımı için ilave 20 milyar dolarlık ön hibe bazlı finansmana ihtiyaç olduğu aktarıldı.
Hibeler ve imtiyazlı finansman yoluyla daha fazla desteğin gerekli olduğuna dikkat çekilen raporda, yüzyılın ortasına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşılması için kapsamlı bir paket taahhüt edilmesi gerektiği ifade edildi. Raporda, uzun süredir devam eden diğer küresel zorlukların ele alınması gerektiğine vurgu yapılarak, küresel asgari kurumlar vergisinin hızla uygulanması, ticaret ve teknoloji gerilimlerinin çözülmesi ve Dünya Ticaret Örgütü reformları üzerinde anlaşmaya varılması gerektiği aktarıldı.
Makroekonomik politikaların dikkatli bir şekilde koşullara uygun hale getirilmesi gerektiği hatırlatılan raporda, "Para politikası, enflasyondaki geçici artışların farkına varmalı ancak enflasyon beklentilerinin artması risklerinin somut hale gelmesi durumunda hızlı hareket etmeye hazır olmalıdır" ifadesi yer aldı.
Raporda, net iletişimin her zamankinden daha önemli olduğu belirtilerek, makroihtiyati araçların artan kırılganlıklar arasında makro-finansal risklerin azaltılmasına yardımcı olabileceği kaydedildi.
IMF'nin raporunda, "Politika alanının izin verdiği ölçüde devam eden kısa vadeli makroekonomik destek, ardından orta vadede kademeli mali konsolidasyon ve yapısal reformlarla birleştiğinde, uzun vadeli büyümeyi önemli ölçüde artıracak ve herkes için fırsatlara erişimin artırılmasına yardımcı olacaktır" ifadesi kullanıldı.