IMF ile imza aralıkta atılacak

IMF ile imza aralıkta atılacak
IMF ile sürdürülen anlaşma müzakereleriyle ilgili dün Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'ten gelen açıklamalar piyasaları tedirgin ederken, bürokratların anlaşma konusunda daha umutlu oldukları gözleniyor. Bürokratlar, anlaşma konusunda epeyce yol alındığını belirtirlerken, aralık ayı içinde anlaşmanın imzalanmasını beklediklerini söylediler. IMF görüşmeleri ve krize karşı alınacak tedbirler konusunda Referans'ın sorularını yanıtlayan bir üst düzey bürokrat, IMF'in önerdiği anlaşmanın 18 aylık olduğunu, şu anda 18 ay ya da 2 yıllık olacak bir anlaşmanın müzakere edildiğini ve belirli bir aşamaya gelindiğini kaydetti. Daha fazla gecikme halinde noel tatili nedeniyle anlaşmanın önümüzdeki yılın şubat ayına kadar sarkacağını, bunun da piyasaları çok kötü etkileyeceğini hatırlattığımızda ise aynı bürokrat, "O unsurların hepsini göz önüne alıyoruz, aralık ayı içinde anlaşmanın imzalanıp, yılbaşında uygulamaya konulması konusunda artık bence şüphe yok, hazırlıklar ona göre bitirilecektir" şeklinde konuştu. IMF'le müzakerelerin devam ettiğini, karşılıklı olarak atılacak adımların belirlenmesine çalışıldığını kaydeden bürokrat, faiz dışı fazla konusunda bir görüş ayrılığı olup olmadığı yolundaki sorumuza ise "Yüzde 2 civarında bir faiz dışı fazlayı IMF'in kabul edeceğini, bu konuda sorun olmadığını" söyledi. Bu konuda IMF'in esnek davrandığını, böylesine bir kriz döneminde büyümeye ağırlık verilmesi gerektiğini herkesin kabul ettiğini kaydeden üst düzey bürokrat, anlaşmanın normal stand-by mı yoksa ihtiyati stand-by mı olacağına ise siyasi otoritenin karar vereceğini, bunu bürokrasi olarak henüz bilmediklerini kaydetti. IMF'in 2009 yılı için neredeyse yatırım bütçesine denk gelecek kadar büyük miktarda bir kısıntı istediği yolundaki haberleri sorduğumuzda ise aynı yetkili, "Kesinlikle o kadar değil. IMF'in böylesine bir dönemde o kadar sert olması da zaten artık beklenemez. Belirli bir ortak noktaya doğru geliyoruz" şeklinde yanıt verdi. Refleksif hareketler IMF konusunda görüşmeleri götüren Bakan Mehmet Şimşek'e kıyasla daha umutlu görünen bürokrasinin yaşanan krizin boyutları konusunda ise çok daha iyimser göründüğü söylenebilir. Doğrudan kriz önlemleri çalışmalarını yürüten aynı bürokrat, şu anda yaşananları "refleksif hareketler" olarak tanımlıyor. Ağır hasar yaratacak hareketlerin şu anda yaşanmadığını, önümüzdeki dönemde bu konuda acil bir tehlike de görülmediğini kaydeden üst düzey bürokrat, "İleriye dönük kötü olacak diye refleksif hareketler görüyoruz. Çok fazla bir yabancı sermaye çıkışı görmüyoruz ama bankalar kötü olacak diye kredileri geri çağırabiliyor, şirketler kötü olacak diye işçi çıkarıyor ama aslında bu hareketlere neden olacak kadar ağır bir hasar yok" şeklinde konuştu. Dün ajanslara düşen önlem paketine ilişkin haberler konusunda ise aynı yetkili, "Alınabilecek önlemleri tek tek gözden geçiriyoruz, tüm kuruluşlardan arkadaşlarla oturup, nelerin yapılabileceğini tartışıyoruz. Bu haberler o toplantılarda görüşülen taleplerle ilgili. Yani kesin bir şey yok, açıklanacak paketin içeriği, boyutları henüz belli değil" dedi. Kendisinin iyimser göründüğünü, piyasalardan gelen haberlerin hiç de o kadar iyimser olmadığını söylendiğinde ise aynı bürokrat, "bu olayı küçümsediğimiz anlamına gelmemeli. Ama abartmamak da lazım, mali disiplini bozmadan işi götürmek çok önemli" dedi. Aynı bürokrat zaman veremediğini ama alınacak önlemleri Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren başkanlığında çok sayıda bakanın da katılımıyla yapılacak Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısına sunacaklarını ve daha sonra hükümetin buna göre karar vereceğini hatırlattı