İstanbul, 3 Ocak (DHA) - Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Aralık 2018 Sektör Raporu’nda, iç pazarda daralma yaşanırken bir yıllık ihracatın 20 milyar doları aştığı belirtildi.İnşaat sektörüne yönelik yeni desteklerin gerektiği söylenen raporda, inşaat malzemeleri ihracatının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27.3 arttığı ve böylece Ekim 2017-Ekim 2018 aralığında yıllık ihracatın 20 milyar dolar düzeyini aştığı belirtildi.Türkiye ekonomisi 2018 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 büyüdü. Gayrimenkul sektöründe büyüme 2018 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 2.3 oldu. Ekonomi ve gayrimenkul sektöründeki büyümelere karşın inşaat sektörü üçüncü çeyrekte yüzde 5.3 küçüldü.İnşaat işlerinin gerilemesinde iki önemli neden bulunuyor. İlki talep tarafındaki küçülme iken, diğer önemli neden ise finansman maliyetlerinin geldiği seviyeler ile finansman olanaklarının kesilmesi oldu. Mevcut inşaat işlerinde toparlanma için bu iki koşulda iyileşme sağlanması bekleniyor.TÜİK İnşaat Sektörü Güven Endeksi’nde müteahhitlerin finansman sorunları Aralık ayında da artışını sürdürdü. Finansman alanında yaşanan mali sıkıntılar, inşaat sektöründe genele yayılma ve inşaat malzemeleri sanayisine bulaşma riski de taşıyor. Satışların ve işlerin en durgun olduğu kış aylarında inşaat sektörü ve inşaat malzemesi sanayisini zorlu bir dönem bekliyor.2018 yılı Ekim ayında inşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi 2017 yılı Ekim ayına göre yüzde 13.5 azaldı. Üretimdeki bu gerilemede iç talepteki daralma etkili oldu. Ekim ayında iç talebin hızla küçülmesi ve alınan siparişlerdeki düşüş, önümüzdeki aylarda da üretimin zayıf kalacağı endişesi yaratıyor. İç talepteki küçülmeye karşın ihracat, üretim artışını desteklemeye devam ediyor.TÜİK İnşaat Sektörü Güven Endeksi verileri, sektördeki zayıflamanın devam ettiğini ortaya koyuyor. Mevcut destekler sadece konut sektörüne yönelik talebi geçici olarak artıran önlemlerden oluşuyor. Ayrıca konut kredilerine dayalı olarak bankaların varlığa dayalı menkul kıymet ihracı gerçekleştiriliyor. Asıl sorunun, inşaat firmalarının borç yükünde ve bozulan mali yapılarından kaynaklandığı görülüyor.Şimdiye kadar alınan önlemlerin de doğrudan inşaat sektöründeki firmaların mali yapılarını iyileştirmeye yönelik olmadığı görülüyor. Varlığa dayalı menkul kıymet ihraçlarının bankaları rahatlatan bir uygulama olduğu değerlendiriliyor. Esas ihtiyacın inşaat firmalarına taze finansman girişi sağlanması olduğu düşünülüyor. İnşaat firmalarının konut satışlarından elde ettikleri kıymetli evraka dayalı olarak çıkartabilecekleri varlığa dayalı menkul kıymetler uygulamasının daha yararlı olacağına inanılıyor.