T24 - CHP’li Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın, Alman vakıfları ve CHP'li belediyeler konusundaki açıklamasını eleştirerek ''Başbakan'ın bu çıkışı, Deniz Feneri'ni kapatma çıkışıdır'' dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, partisinin Meclisteki grup salonunda DİSK yöneticilerinden oluşan heyeti kabul etti. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, hükümetin yeni dönemde, başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışanların temel haklarını kısıtlamaya yönelik çalışmalar yaptığını ileri sürdü. Çalışanlar için büyük önem taşıyan ve ve dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan kıdem tazminatını hakkının kaldırılmak istediğini savunan Görgün, bu konuda mücadele edeceklerini, CHP'den de destek beklediklerini söyledi. Muharrem İnce de 2011 dünyasında kıdem tazminatı gibi bir konunun tartışmaya açılmasının bile yanlış olduğunu belirterek, ''Kazanılmış hakların müzakeresi olmaz'' dedi. İnce, CHP olarak bu konuda çalışanların yanında olacaklarını ifade etti. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Alman vakıfları ve CHP'li belediyelere ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, Alman Büyükelçiliğinin bu konuda açıklaması olduğunu belirtti. Ayrıca konuyla ilgili belgelerin sahte olduğunun da belgelendiğini ifade eden İnce, ''Başbakan, elinden ne geliyorsa onu yapsın. Ama şunu bilsin ki bunlara bizim karnımız tok. Başbakan'ın bu çıkışı, Deniz Feneri'ni kapatma çıkışıdır. Ama Deniz Feneri'ni kapatamaz'' dedi. İnce, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ın, 1994 yılında Şam'da, terör örgütü PKK'nın kampında çekilmiş bir fotoğrafının yayımlanmasına ilişkin soru üzerine, kendisinin BDP'nin grup başkanvekili olmadığını, bu nedenle bir yorum yapmayacağını söyledi. BDP'nin dünya siyaset tarihinin ilginç bir partisi olduğunu belirten İnce, ''BDP, (Çözüm yeri, muhatap ben değilim başkasıdır' diyerek, siyasi parti olmanın ötesine geçmiş bir partidir'' ifadelerini kullandı. Muharrem İnce, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, anayasa hazırlık komisyonuna ilişkin gönderdiği yazıyla ilgili bir soruya da ''Hükümetin bu konuda kafasının net olması lazım. Başbakan '9 ay' dedi, Ömer Çelik '12 ay' dedi. Önce uzlaşma komisyonuydu, şimdi adı 'hazırlık komisyonu' oldu. Hazırlık komisyonunda tabii ki oylama söz konusu olmayacak. Kurnazlık söz konusu'' yanıtını verdi.